hesabın var mı? giriş yap

  • kokuya neden olan bakterilerin bile pislikten ölmesi sonucu ortaya çıkan durum. nasıl bir pislikse artık..

  • üzerinde manasız bir yapılaşmaya gidilen yassıada için "neresi yaslı be, canına okumuşsun demek" suretiyle yanlışlıkla iyi gazetecilik yapan spiker.

  • niye vuruyorsunuz diyen bir manyağı içerir.

    benim de köpeğim var, ömrümün önemli bir kısmında da birden fazla köpek beslemişliğim var. yalnız şu durumda, bu denli güçlü ve hasar verebilecek bir köpek türünün saldırısında da "ponçik lütfen bırakır mısın, rica ediyorum" denilmez.

  • an itibariyle türkiye’nin her yerinden düğün videoları gelirken, insanlar deli gibi tatilde eğlence mekanlarında eğlenirken alınan karardır.
    vatan hainliğiniz ve yürüttüğünüz bütün süreçler için hesap vereceksiniz.

    edit:
    aklıma geldikçe çıldırıyorum.
    -lise ve üniversite sınavları yapıldı.
    -15 temmuz kutlandı.
    -ayasofyada onbinler saf tuttu.

    ama 30 ağustos’ta corona var öyle mi?

  • ben 24 yaşındayım ve 44 yaşında bir dul bayanla evlendim. kendisinin de 25 yaşında bir kızı var. babam ise bu kız ile evlendi. böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu. bunun üzerine kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu. hanımımın ve benim geçen sene bir oğlumuz oldu. oğlum hanımımın kızının erkek kardeşi oldu, aynı zamanda babamın da eniştesi. bir de üvey annemin erkek kardeşi olduğu için dayı oldu. anlıyacağınız benim oğlum benim dayım oldu. babamın eşi sene sonunda dünyaya bir erkek çocuğu getirdi. o babamın oğlu olduğu için benim de erkek kardeşim, ve de kızımın oğlu olduğu için de torunum. yani ben torunumun erkek kardeşiyim. ayrıca bir annenin evladının babası eşi olduguna göre ben de eşimin kızının babasıyım ve kızımın erkek çocuğunun erkek kardeşiyim. kısacası kendimin büyükbabasıyım..

  • ağlatan adam. sadece ağladım son dakikalarında.. son sayılarında.. son konuşmasında.. ve en son sözü belki de başka ne söylerse söylesin içime bu kadar oturmazdı.. #mambaout.

    yıllarca lisedeyken, ünvdeyken vs. jordanın son maçını izlemiş amcaların otu boku jordanın son maçına bağlamalarından gına gelirdi. ama artık o amcaları hiç bıkmadan dinleyebilirim. çünkü biz de artık o amcalardan olduk. biz de gelecek nesli, kobenin son maçı hikayeleriyle boğacağız.

    vay be. yaşlandığımı farkettiğim hayattaki üç, en fazla dört anım vardır. şimdi onlardan bir tane daha oldu. daha dün gibi geliyor sanki bu adamın 81i, dallasa 3 çeyrekte 62si. sanki daha geçen yaz elendi finallerde celticse. sanki daha dün liseden hızlıca eve geldim, zaten sabaha karşı izlemiş olduğum 2009 finallerinde magici yenişini ntvsporda saat 4'te tekrar yayınlanırken izledim. hatta sanki bu sabah olmuş gibi, 2010da 17yi 18 hazirana bağlayan gecenin sabahında son şampiyon oluşunu, sağ eline topu alıp başına şampiyon şapkasını takıp kollarını açarak taraftarla kutlama yapmasını izleyişim. nereden bilebilirdik ki son şampiyonluğu olduğunu? öyle bir takımdı, öyle bir performansı vardı ki sanki bırakana kadar şampiyon olacakmış hissi vardı. varsın olmamış olsun. basketbolu kalbimize kazıyan adamdır kendisi. yüzük bill russellı ikiye katlasa ne fark eder? ve artık asla unutmayacağımız günlerden de birisi. 13 nisan 2016.

    kendisini anlatmaya sadece kendi ismi yetebilecek tarihteki çok az insandan birisi. sadece basketbol ya da spor için değil. her konuda. o kadar büyük birisi.

  • yurt dışı tecrübesi.

    ama öyle 2 haftalık geziler, 3 aylık dil okullarından bahsetmiyorum. gidip bizzat bir kültürü yaşamak, o milletin mutlulukarını ve sıkıntılarını paylaşmaktan bahsediyorum.

    ayrıca en az 1000 kilometre yakınında hiç bir aile ferdi olmamasından bahsediyorum. hatta dilini bilmediğin bir ülkede tutunmaya çalışmaktan bahsediyorum.

    bu bir insanı olgunlaştırmazsa, artık başka hiçbir şey olgunlaştıramaz heralde.

  • babam 7 yaşındayken babası ölmüş. annesi de kısa bir süre sonra başka bir adamla evlenip onun yanına taşınmış. bir gün okuldan evine geldiğinde kapıyı kapalı bulmuş babam. camdan tırmanıp eşyalarını almış ve yuva diyebileceği tek yerden böylece sürülmüş.

    hayatı yurtlarda ya da amcalarının yanında geçmiş. aile nedir bilmemiş pek. kimsenin evladı olmamış. ama kızkardeşime ve bana muhteşem bir baba olmuştu, yattığı yerde dinlensin...

    1.75 boyunda 56 kilo bir adamdı, mide geliştirememiş ki zavallı, çabucak doyardı. yine de, evimizin bir geleneği olarak, yemeğin en güzel yerleri kardeşime ve bana verilirken şaka yollu şöyle derdi:

    "biz küçükken yemeğin iyi tarafı büyüklere verilirdi. biz büyüdük, şimdi de çocuklara veriliyor. şu yemeğin iyi tarafından yemek nasip olmayacak bu gidişle."