hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: batı yakasında değişen bir şey yok)

    - seçimlerden 3 ay önce, akp'nin alamayacağı bütün oyların tek bir partiye/kişiye gideceği hesap edilerek, akp %45-diğerleri %55! seçimi kazandık... şeklinde propaganda yapılır.

    - seçimlere 1 ay kala sosyal medya propagandası en yoğun dönemine girer. geçen seçim ile önümüzdeki seçim arasındaki yolsuzluklar, gaflar, çirkin söylemler tekrar tekrar dile getirilir.

    - seçime 1 hafta kala rte o seçim için yaptığı en gösterişli mitingi yapar. bu mitingin seçim için bir gösterge olmayacağı, 1 mayıs'lara izin verilse o kalabalığın 2 katının taksim meydanı'nda toplanacağı söylenir. doğrudur, taksim meydanı'na izin verilen mitinglerde, gezi eylemlerinde o kalabalık toplanmıştır ama söylendiği gibi seçime etki edecek bir kriter değildir.

    - seçime 5 günden az kala artık ismini ezberlediğimiz konda firmasının anketi yayınlanır. hiç seçim yapılmadan, o ankete göre hükümet/belediye başkanı/cumhurbaşkanı seçebilecekken, yalan, propaganda denir. goebbels'in sözlerinden bir kaçı günün trendi olur. bütün bunların algı yönetimi olduğu söylenir.

    - seçim günü, sosyal medya'nın meşhur sitelerine hakim olan kitlenin ilk kez oy kullanmasından dolayı, saat 17.00 sularına kadar, ''bu sefer bu iş bitti!'' havası yaratılır. sandıklar kapandıktan sonra tedirginlik başlar.

    - ilk sandık sonuçları geldiği zaman, akp çok önde gözükür, ''ilk açılan sandıklar doğu'dakiler olduğu için böyle!'' savunması geldiği zaman bir seçim daha bitmek üzeredir.

    - batıdaki sandıklar açılır, sonuç gene değişmez, ''muhalefet partilerinin güçlü olduğu ilçeler daha açılmadı'' savunması da gelirse, artık bir sonraki seçimler için tahmin yapma vakti gelmiştir.

    - erdoğan balkon konuşması yaparken, ''20xx genel/yerel/cumhurbaşkanlığı seçiminde ... olacak'' yorumları eşliğinde tahıl temelli beslenme eleştirilir ve seçim biter.

    şu anda cumhurbaşkanlığı seçimleri için anketleri reddetme evresindeyiz. dilerim ki bundan sonrası yukarıdaki gibi gelişmez fakat ne olacağı aşağı-yukarı bellidir.

  • zamanda yolculugun gunumuzde de mumkun oldugunu gosteren hadise. amsterdam'da bir kahve icip havaalanindan bu olayin oldugu sirada bati afrika'ya gidildigi takdirde 21. yuzyildan 11. yuzyila seyahat etmis oluruz.

  • amcam, evde yaramazlık yapan 6 yaşındaki torununa haykırdı bunu. o esnada umarsız bir tavırla çekirdek çitliyrodum, bana dönüp pargalı'nın sülüman'a vezir olduğu yaştasın dememiş olması sevindirici gerçekten. gerçi kendisi de yavuz'un mercidabık'ta memlüklüleri yenip halifeliği aldı yaşta ve bir sik başarmışlığı yok ama olsun.

  • ulan aynı şey istanbul'da benim başıma geldi.

    hava yağmurlu. trafikten kaçmak için ara sokaklara girdim. millet de bu biliyordur peşime takıldı, abi resmen millet arkamda kuyruk oldu. sokaklar git gide daralıyor, arkamdakilerin sorumluluğu var üzerimde ve ben kesinlikle nereye gittiğimi falan bilmiyorum. balat'ın arka tarafları.

    en sonunda yol bitti. evet, yol bitti, çıkmaz sokak. ben ne yaptım?

    arabayı park ettim. oradaki apartman benim evimmiş gibi giriş yaptım, arabalara da "la burası benim evim yanlış yaptınız siz dayı" şeklinde el işareti yaptım. isterseniz yukarı gelin çay içelim mk?

    hepsi geri geri gittiler. ben de apartmanın içinde saklandım bir 10 dakika. sonra da gerçek evime gittim.

    bu da böyle bir anımdır.

  • aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gezip gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis.koylu baslamis sormaya :

    - agam bu sefer nere gettin?
    - afrike'ye getmisem
    - agam efrike de ne yaptin?
    - safari ya çikmisem.
    - hele bu sefari ne ola ki?
    - hele arabaya biniysen. araziye ovaya cihiysen,nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen.heyvana yetisip tufek ile vuriysen.

    - agam sen hec heyvan vurdiin?
    - heee vurdim
    - ne vurdin?
    - zebra vurdim
    - agam hele bu zebra ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin siyah beyaz cizgili olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - zurefa vurdim.
    - hele bu zurefa ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - gergedan vurdim.
    - hele bu gergedan ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir
    - abov..agam baska ne vurdin?
    - piton vurdim?
    - agam bu piton ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee.
    - esegin aleti biliysen?
    - heee..
    - aha, onun 4 metre olani. ama esek yoktir.

  • gömlek giymek!

    dayım arkadaşları ile beraber adam dövmeye gidecekti, tam kapıdan çıkarken bir anda üstündeki tişörtü farkedip geri döndü.

    eşine yüksek sesle bağırarak; hatunn! git içeriden "gömlek" getir bana! dedi.

    yengem ne olduğunu anlayamadan, ne gömleği bey? dedi.

    dayım; ulan adam dövmeye gidiyoruz, ipne gibi tişörtle mi gideyim!

    ben; dumur..