hesabın var mı? giriş yap

  • dibine kadar yaşadığım yıllar.

    sadece otobüsler değil, hastaneler, resmi daireler, uçaklar, okullar vs aklınıza gelebilecek her yerde içerdik (iyi bok yedik!).

    -üniversitede ders aralarında sınıfta içerdik. mız mız edenolursa koridora çıkardık.
    -uçaklarda en arkadaki 4-5 sıra sigara içenlere ayrılırdı. check-in sırasında "sigara içilen bölüm lütfen" derdik.
    (önce iç hatlarda sonra dış hatlarda kaldırıldı)
    -sınıflarda ders sırasında öğretmenlerin sigara yakması normaldi.
    -muayene sırasında doktorlar içerdi. ağzında sigara ile muayene eden doktorları hatırlarım.
    -üniversitede sınavlar sırasında (vize-final) sigara içmemize izin verilirdi. 2 saatlik sınavda yarım paket sigara bitirirdim!
    -şehir içi minübüslerde içerdik.
    -devlet dairelerinin her yerinde her odasında içilirdi.
    -bankalarda işlem için beklerken sigara içerdik.
    -sinemalarda içebiliyorduk.
    -otobüslerde kek-meyva suyu ikramı modasından önce tepsi ile sigara ikramları vardı. muavin elde tepsi bütün koltuklara tutardı. hatta yanında ateşi olmayanlar için tepside çakmak da olurdu.
    ve daha daha nerelerde içerdik..

    her yerde sigara içilmesinin en vahim tarafı ise o yıllarda içilen sigaraların kalitesiydi. her ne kadar kaçak sigaralar olsa da sigara içenler ya maltepe sigarası ya da samsun sigarası içerlerdi. bunların kokuları çok ağır ve kötüydü. hele maltepe'nin kokusu (ki en yaygın içilen sigara maltepe markaydı) adamı bayıltacak kadar ağırdı.

    bir de bu sigaralarda kullanılan tütünün yavaş yanmasından dolayı yakılan sigaralar en az 10-15 dakika yanık kalırdı. bunların uzun versiyonlarını ise (uzun samsun gibi) yarım saatten fazla içtiğimiz olurdu lan! iç iç bitmezdi.

    ***

    atatürk'ün yaptığı devrimlerin ardından bu ülkede yapılmış en büyük devrim sigara'nın kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasıdır.

  • kalan 1.5 milyon abonenin yarisi da uyeliklerini iptal ettirmek isterken hayatindan soguyan, isyan edip lanet eden bir kitledir. rabbim herkesi kurtarsin.

  • her 5 durum güncellemesinden sonra birinin çıkıp "yarmıyor emuğa" dediği durum güncellemeleri.

    her 15 durum güncellemesinden sonra da biri de çıkıp benim gibi bu tespiti yapıyor.

    bu başlık çok güzel lan.

  • arap ülkeleri bile türkiye'den çok daha zekice idare ediliyor. bizimkilerin şirazesi iyice kaydı. araptan çok arapçı olduk. en az 1 milyon filistinli göçmenin geleceği söyleniyor türkiye'ye.

    çakma polat alemdar kılıklı fake abdullah çatlı da, ikinci ahmet davutoğlu olmaya aday şekilde açıklamalar yapıyor temel reisin yanında. bir arap kazığı daha yemek için çok hevesli yani, başımızdaki arap aşıkları.

  • polislerin türk vatandaşına saldırmasına kızan akp'li sözlükçüleri ortaya çıkarmış olay. olm türk vatandaşına türk polisi saldırırken ses çıkarmadın elin gavurunun saldırmasına mı tepki gösteriyorsun?

  • monetarizm hakkinda iki buyuk yanlis anlayis vardir:

    1. monetarizm futursuzca para basmak demekir.

    monetarizm makroekonomi yonetiminde para arzinin, ozunde ise paranin kimin elinde oldugunun onemli oldugunu one cikaran bir yaklasimdir. para arzi iyi kontrol edilmeli, para onu dogru kullanabilecek kisilerin elinde olmali, oyle her cukur kazana, evrak imzalayana sacilmamalidir. anti-enflasyonist ozellikleri burada one cikmaktadir.

    2. monetarizm keynesci yaklasimlara bir alternatiftir, devrim yapmistir.

    monetarizm kosullar oyle gerektirdigi, olgunlastigi icin bu kadar abartilmis bir makroekonomi yaklasimidir. keynes faiz ve para arzi hakkinda teorilerini ortaya koyarken zaten bu konulara deginmis, fakat ozellikle buyuk bunalim ve ikinci dunya savasi sonrasi keynescilik, planlamacilik ve devletcilik ile ozdeslestirildiginden monetarizm yeni bir anlayis, bir devrimmis gibi burjuva liberal iktisatcilari tarafindan pazarlanmistir. zaten milton friedman basta olmak uzere ilk monetaristler de keynes'in teorilerini kabul etmekle birlikte kendisine degisen kosullarda farkli yaklasimlar ve elestiriler getirmek maksadiyla yola cikmislardir. ozellikle ikinci dunya savasi sonrasi batili devletlerin yaralarini sarmasinda planli ve kontrollu yaklasimlarin basarisi, bunlar planciliga alisinca bunu surdurmek isterler diyen liberalleri korkutuyordu. 70'li yillarda petrol krizinin de etkisiyle enflasyon ve ekonomik durgunluk birarada gelince, ekonomileri girisimci, kapital sahibi sinifin hakimiyetine sokacak politikalarin ve kati para arzi kontrollerinin propogandasini yapma firsati ortaya cikti. enflasyona karsi kendilerine monetarist diyen birtakim kisiler faizleri arttirdilar, para arzini kistilar ve issizlik artmasina ragmen enflasyonun onune gecildi. ekmeklerinden cok kofte isteyen bu hippilerin, komunistlerin beli kirilinca ise faizler ve krediler gevsetildi ve para girisimcilere aktarildi. bu ozunde keynes'in tasvip edecegi mudahaleci bir yaklasim olmakla birlikta kahramani milton friedman ve atasi adam smith olarak gosterilmis, reagan destekcileri secim zaferi kutlamalarinda adam smith resmi baskili kravatlarla arzi endam etmislerdir.

    diger yandan, monetarist ve neoliberal yaklasimlari gelismis batili ulkeleri ornek gostererek gelismekte olan ulkelere zoraki bir recete olarak dayatmadan once, monetarizme giden tarihsel sureci iyi dusunmekte fayda var. kuresel bir ajendaya gonulden bagli degilseniz elbette..

  • öncelikle tüm forumcu arkadaşlarımın kurban bayramını kutlarım.

    buradan sıraya giriliyor herhalde.

    pirzola alıcam ben de. paket olsun evde yiyecem.