ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şifresi çözülen 3700 yıllık babil tableti
2 kase kelle paça için 48 lira ödeyen koreliler
-
istanbulda yaşamayana çok gelecektir. bunu istanbulun halini normalleştirmek için değil de amk şehrinin pahalı oluşuna vurgu olarak nitelendirebiliriz.
aylık 250 bin net kar getiren şirketin fiyatı
-
aylik 250bin kazanip danismanligi bir profesyonelden degil eksisozluk'ten almak.
burasi cok acayip bir mecraya donustu yilllar icinde.
apple ibook g4
-
para cokomel egrisi dip yapmisken, cok temiz, hatasiz, tercihen kutulu ve aksesuarli olan bir tanesi bulundugu an kacirilmadan satin alinip, oldugu gibi bir kenara koyulup, bir sureligine unutulmasi gereken apple marka dizustu bilgisayardir.
zira ben, ibook'un ileride koleksiyon degeri (bkz: collector's item) olacagina inanan tayfadanim.bu entry'i yazdigim yil itibari ile kendisini copte gormek, satilik ilanlarinda gormekten daha kolay.
gunumuzde artik power pc islemcili bir bilgisayari, donanimi ne kadar ust duzey olursa olsun, uygulama destegini (ozellikle browser) kaybettikleri icin, kullanmak pek mumkun gorunmuyor.ancak cok basite indirgenmis (belki smpt) islemler icin uygun olsa da, uretiminden yaklasik 12 yil sonra obselete olarak tabir edemeyiz.
ben bu bazi apple urunlerinin zamaninin cok otesinde tasarimlar oldugunu ve bir cok yonden koleksiyon degerlerinin oldugunu sik sik belirtiyorum, ibook da onlardan biri bence.
20 mart 2020 cezaevleri kademeli tahliye kararı
-
saçmalıktır.
izmir
-
bir kardeşimiz izmirli olduğunu belirtip, şehir hakkında atıp tutmuş. acı gerçeği söyleyeyim mi? maalesef seni kandırmışlar kardeşim. izmir diye ankara'ya, kayseri'ye, yozgat'a falan koymuşlar sanırım seni.
istanbul gibi bir yerde yaşadığını söyleyip izmir'de zengin ile fakir arasında uçurum var, izmir'in zengini çok zengin, fakiri de çok fakir demek ancak bayat bir espri olabilir. nitekim istanbul'un zenginiyle fakirinin geliri çok yakın birbirine değil mi?
söz konusu entryde gerçek izmirlilerin çingene olduğunu da öğreniyoruz. öyle denmiş. entry yazarımız, yaşadığını iddia ettiği şehri bilmediği gibi çingenelerin tarihini de bilmiyor maalesef.
yine aynı entry'de mafya belediye'nin peşkeş çekme işlerinden bahsetmiş. ama işin komiği bunu söyleyen istanbul'da yaşadığını söylüyor. izmir'de peşkeş çekiliyorsa, istanbul'da yapılan ne acaba?
izmir'in köylü zihniyetine sahip olduğu da söylenmiş. evet izmir köylü zihniyetine sahiptir, ege köylüsü zihniyetine sahiptir. ege köylüsü ki ne iç anadolu yobazına benzer ne de başka bir gruba. yırca köyü'nde yaşananları televizyondan takip etseydin eğer o köylü diye aşağıladiğin kişilerin ne kadar temiz yürekli insanlar olduğunu görürdün. hepsi böyle midir, tabii ki değildir ama köylü zihniyetiyle aşağılayacaksan bir grubu, aşağılayacağın en son yer ege ve izmir'dir.
izmir'de her şey mükemmel demiyorum, ama bu kadar işkembeden sallamayın bari. bak diğer maddelerden daha bahsetmedim bile.
edit: chp'nin bazı yaptıklarından şikayetçiysen anlarım. ama chp'ye bok atacağım diye koca şehre sallamayın, komik duruyor.
edit 2: "adam büyük ihtimal hayatında izmir'in dışına çıkmamış" diyen kardeşim için bir not, bir süredir ankara'da yaşıyorum.
marketlerde gıda dışı ürün satışının yasaklanması
-
marketler biraz daha ucuza veriyorlardı. yani devlet diyor ki vatandaşı biraz da ufak esnaf siksin.
yaran diyaloglar
-
yer trabzon, şehir merkezinde bir lokanta...
müşteri- bu laz böreği neden yapılıyor?
garson- neden yapmayalım?
müşteri- ???!!!
batının ahlaksızlığını aldık
-
doğru kelamdır. zira iyi ahlakını alabilseydik;
*hızlı tren kazasından sonra birilerinin istifa etmesi gerekirdi,
*seçmene "lan", "ananı da al git" diyenlerin özür dilemesi gerekirdi,
*sırf bakanın oğlunun ithal ettiği ürünlere vergi indirimi geldiğinde medya çarşaf çarşaf yazar, bakan da istifa ederdi,
*başbakan'ın oğlu "gemicik" alamazdı,
*başbakanın damadının genel müdür olduğu şirket devlet ihalesine girmeye cesaret edemezdi
(8 yıl sonra edit: bu damat enerji bakanı oldu*)
(12 yıl sonra edit: maalesef damat şu an hazine ve maliye bakanı(!). tünelin ucu bombok bir yere çıktı. inşallah başka editlerde görüşmeyiz. )
(13 yıl sonra eyvah eyvah editi: adam instagramdan istifa edip ortadan kayboldu. çok ilginç şeyler oluyor. )
.
.
.
bakıyorum da oldukça ahlaklı(!)ymışız.
(bkz: şükür yarabbi)
yaran fıkralar
-
“fıkra değil... gerçek
osmanlı dönemi... herkes rüşvetten şikâyetçi.
sadrazam (başbakan) koca yusuf paşa... bürokrasinin tepe isimlerini toplamış:
- rüşvet almayanlar yemin etsin.
herkes... yemin etmeye başlamış.
salonda... dönemin ünlü şairi... nüktedan... haşmet de varmış.
sadrazam, haşmet'e dönmüş:
- haşmet, sen de önemli görevlerde bulundun... yemin etmeyecek misin?
- efendimiz...
halk arasında yaygın bir inanç var... yalan yere yemin eden çarpılır... bekliyorum... salondakilerden kimse çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.”
debe editi: debe editi'ne karşıyım.
ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum
-
"demo sürümden tam sürüme yükseltin" diyen gelin adayı beyanatı.
havaalanında we need hotel sloganı atılması
-
şu rezalete bakar mısın ya? dünyaya ülkece rezil oluyoruz. sosyal medyada imamoğlu algısı yapmaya çalışmalarının sebebi bu işte.
5 dakika sonra öleceğini bilerek yapılan şey
-
polisi arar: ' x kişisi beni öldürecek.' derdim.uğraşsın i.neler.