ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
taksiciler battı mutlu musunuz
-
üzüleyim diyorum, birden aklıma patlayan bombadan sonra 100 dolar tarife açan taksiciler geliyor, uberi duraklarına çağırıp dövmeleri geliyor, sonra birden vazgeçiyorum ve daha beter olmalarını diliyorum.
ayrıca;
(bkz: svihs)
iş hayatında kullanmak istenen replikler
-
(bkz: sen kim köpeksin)
motor parçalarının ismindeki muazzam tatlılık
-
beni ziyadesiyle mutlu eden naif bir olay. mesela parçalara bakıyorum birinin ismi emme manifoldu diğerinin ismi endüksiyon bobini ne bileyim eksantrik mil var triger kayışı var, acayip güzel isimler, insan olduğu halde böyle güzel isme sahip olamayan canlılar var şu hayatta şaşırmamak elde değil, böyle bir gerçek varken motor parçalarının ismindeki bu tatlılık gerçekten tebessüm ettiriyor. evet.
genelgeyle site yönetimlerine görev verilmesi
-
astsubay emeklisi site yöneticilerine gün doğdu. üniformaları sandıktan çıkartma vakti.
derin futbol
-
rok'a mit ve devlet kaynaklarindan,
sinan engin'e spor ve federasyon kaynaklarindan,
ahmet cakar'a hakem ve bahis kaynaklarindan surekli telefonla bilgi geliyor.
garibim abdulkerim'e ne sms atan ne de bilgi veren kaynak var.
senden harika baba olur diyen kız
-
bana ilk tanışdığımız günlerde bunu söyleyen kişiyle 5 yıl kadar ilişki yaşadım, sonrasında evlendim, evlendikten 3.5 yıl sonra boşandım. kendisinin çeşitli beyanlarından aşağıya parçalar bırakıyorum;
"senin en kötü özelliğin kanaatkarlığın"
"hiç hırsın yok"
"bir şirkete bağlandın mı, oradan devam ediyorsun, isteğin yok vizyonun yok.
"kendini sürekli eziyorsun, aşırı alçak gönüllüsün, kendini göstermiyorsun"
vs.
bugün gündelik hayatın bir çok konusunda ters düşer durumdayız. 6.5 yaşında bir oğlum var. velayeti annesinde.
hakkımda bugün itibariyle söylediği olumlu tek şey şu sayılır: "sen çok iyi bir babasın"
sonuç olarak: "babalık" vasfı, babalık vasfıdır. başka kulvarlarda size yardımcı olmayabilir. haberiniz olsun.
kanserli eşinin fotoğraflarını çeken adam
-
cok yeni ogrendim... abimin esine kanser teshisi konuldugunda doktor fazla vakti kalmadigini da soylemis abime. o kimseye soylememis, biri agzindan kacirir diye. o yuzden cok umutluydu, saclari dokulecek diye, kendine renk renk bereler almis. resimlerini cekmis. ameliyat icin hastaneye yattiginda, hastaliktan kirildigi halde, bir gun olsun yanindaki refakatciliginden "of" dedigini duymamam bundanmis. birileri kalmaya geldiginde, esinin o'na gitme diye bakan gozlerinin sirriymis bu vefa. teshisten sonra 3 aya yakin yasadi. vefatindan bi' gece once aldigi agir, agri kesicilerin etkisinde, abime sarilip omzuna basina koydugunu, boynunu optugunu ve agir agri kesicilerin etkisinde ona veda ettigini...
resimlerine bakamiyor simdi...
varmis boyle adamlar dedirten adamdir...
bir doktorun egosundan daha büyük olan şey
-
altı ay tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki; bir doktorun egosundan daha büyük olan şey, iki doktorun egosudur. oldu gibi duruyor ama sanki olmadı gibi.
(bkz: looney tunes)
marketlerde ne varsa satmaya başlayacağız
-
(bkz: torku şişe bira 30 cl)