hesabın var mı? giriş yap

  • doğru bir bilgi.*
    lakin ağızları çok bozuk oluyor. geçen gün mustafa diye bir tanesine mesaj attım, "gözleriniz de entryleriniz kadar güzel mi?" diye. söylemediğini bırakmadı horonzbu.

  • uzman oldukları tek konu ek ders,haftasonu sınav gözetmenliği olan tipik yurdum öğretmeni.ama bana iki oturum çıktı ona niyeee dörtttt.

  • troya savaşının organizatörü ve beyni olarak görevini tamamlayan odysseus'un başına tek gözüyle bela olmuş olan yaratık.

    odysseus troya savaşı bittikten sonra "hadi artık evlere dağılalım" demiş ve krallığı olan ithaki'ye geri dönmek için silah arkadaşlarıyla denizlere açılmıştır. yol boyunca pişmiş tavuk misali başına gelmeyen iş kalmamıştır. o kadar ki homeros troya savaşını anlattığı ilyada destanına ek olarak bi de odysseia'yı yazmak zorunda kalmıştır. öyle olaylı bir yolculuk.

    günlerden bir gün kahraman odysseus kiklop adasına varır ve "ıvır zıvır bi şeyler alalım şuradan, biraz ayağımız karaya bassın, belimiz doğrulsun" diyerek adaya çıkar adamlarıyla birlikte. geniş bir mağara bulurlar ve içeri girerler ama burası "misafir misarifi sevmez ev sahibi hiçbirini sevmez" düsturunu benimsemiş, hem dev olması hem de tek gözlü olması sebebiyle komplekslerden komplekslere koşan, komşu kızı kiklopiye'nin pas vermediği ve duygusallığını zalimlikle bastıran kiklop polyphemus'un mağarasıdır. babasının poseidon anasının deniz perisi thoosa olması ona hayatta hiç bir artı kazandırmamıştır. insan canlısı bir yaratık olmayan polyphemus keçi ve koyun çobanlığı yaparak hayatını idame ettirmektedir.

    odysseus kiklop'un halinden tavrından kıllandığı için kendini ve 12 adamını "deniz kazazedesi" olarak tanıttıktan sonra "hörmetler sayın abim, aga kalalım şurda bi kaç gün, sana zararımız dokunmaz" der. o dönmede denizlerde geçerli olan ancak yazılı olmayan kanunlar çerçevesinde aslında kiklop'un bu insanlara yardım etmesi gerekirdi ama hem dev hem huysuz olan polyphemus "ssiee, ne bakıcam lan size, ağzınızı kırarım" der ve mağaranın girişini devasa bir kaya ile kapatır. odysseus'un iki arkadaşını oracıkta şifa niyetine yer. ertesi gün de arkadaşlarından bir kaç tanesini açlığını bastırsın diye mideye indirir.

    odysseus kafası çalışan bir adam, "beyin bedava" diye düşünür taşınır ve kiklop'u sarhoş etmeye karar verir. homeros'un kitabında ağır bir şarap içirdikleri yazar ama yapılan son araştırmalarla odysseus'un kiklop'a önce köpek öldüren içirdiği ancak istediği verimi alamadığından sonrasında ispirto içirdiği kanıtlanmıştır. dağ gibi kiklop'un içtiği ispirtonun etkisi ile devrilmesiyle birlikte "ya allah" diyerek, öncesinde victorinox çakı ile sivrilttikleri zopayı kiklop'un biricik gözüne saplayıp kör ederler yiğidi.

    ertesi gün kiklop içerde depişip duran keçiyi koyunu çayıra salmak için kayayı mecburen kenara ittiğinde tek tek bütün hayvanların sırtlarını kontrol eder ama rabbimin boy pos verdiği bu yaratık akıldan yoksun olduğu için odysseus ve arkadaşlarının koyunların altına tutunup kaçtığını fark edemez.

    odyssues gemisine bindikten sonra da son bi itnelik yapmaktan geri duramaz ve kiklop'a nanik yapar, onunla dalga geçer. bunun üzerine sinirlenen dev "daş yok mu daş" diye aranıp, yerde bulduğu ilk kayayı gemiye doğru kör gözüne rağmen fırlatır ama kıl payı kaçırır.

    ha bu yaptıkları odysseus'un yanına kar kalmış mı? kalmamış tabi. kiklop poseidon'un oğlu, odysseus ise gemiyle evine gitmeye çalışıyor. polyphem babasına "baba odysseus beni döğdü ühühü" deyince poseidon odysseus'a musallat olur ve adam on sene boyunca evine, karısına, çoluğuna çocuğuna kavuşamaz.

    ana fikir; arkası sağlam olan adama seni öldürecek olsa bile bulaşma.

  • adamın evinde dolabın içinde don, gömlek yakalanmış. bir de adamı bıçaklamış altı yerinden, yaptığı savunma "babam ve iki kardeşim suriye'de bomba saldırısı sonrası öldü. annem ve kardeşlerimle türkiye'ye geldik. aileme ben bakıyorum. annem hasta. adaletinize sığınıyorum" şeklinde.

  • tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.

    edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.

    bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.

    (bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)

  • kime neye oy verdikleri, olan biteni olduğu gibi yayınladıkları sürece umurumda olmayan çalışanlar.

  • otobüsten inmek için düğmeye geç basanlara, otobüs şoföründen geliyor;

    - iki günde 3g'yi öğrendiniz, bir otomatik kapıyı yıllardır öğrenemediniz!

  • -iki kişilik bir oda lütfen
    -evlilik cüzdanınız
    -buyrun
    -ama siz.. farklı insanlarla evlisiniz..
    -onlara da otelinizi tavsiye edeceğiz