ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hangi siyasetçiyi sevgili olarak seçerdiniz
-
neyse, koalisyon diyen çıkmadı en azından*
öğrenilmiş çaresizlik
-
martin seligman tarafından ortaya atılmış bu terim, kişinin kontrolü dışında gelişen olaylarda tecrübe ettiği şeyler doğrultusunda ortaya çıkan negatif şartlanmasıdır. bir nevi motivasyonu kaybetmenin alt yapısını incelenmiştir. yapılan deneyler sonucu martin seligman depresyona dair birçok önemli bakış açısı kazanmıştır.
bu deney, pavlov'un köpekler üzerinde uyguladığı deneyi incelerken ortaya çıktı. köpeklerin zil sesiyle yemek arasında kurduğu bağlantıdan etkilenen martin seligman, üç gruba ayırdığı köpekler üzerinde deney yapmıştır.
ilk gruptaki köpeklere verilen zararsız elektrik şoku veren martin seligman, aynı zamanda elektrik şokunu kesen bir buton da koymuş odaya. elektrik şokunu kesmeyi öğrenen köpekler gittikçe daha kısa sürede maruz kaldıkları elektrik şokuna son verebiliyorlardı.
ikinci gruptaki köpekler içinse ilk gruptaki köpeklerle aynı koşullara sahipti. yalnızca aldıkları elektrik şoku, düğmeye bassalar bile sonlanmıyordu. bunun dışında yedikleri eletrik derecesi de süresi de ilk grupla aynıydı.
üçüncü gruptaki köpeklere ise herhangi bir elektrik şoku uygulanmıyordu.
üç gruptaki köpekleri çitle bölünmüş bir alana alan martin s, 10 kez uyguladığı elektrik şoku sonucu köpeklerin çitin diğer tarafına atlayıp atlamayacağını görmek istemiş. bunun üzerine ortaya çıkan sonuç ise birinci ve üçüncü gruptaki köpekler çitin öteki tarafına atlayabilmişken, ikinci gruptaki köpekler kaçmamıştır.
deneyin sonucu ise ilginçti: kaçamayan gruptaki köpekler artık çaresiz olmayı öğrenmişlerdi. yaşadıkları kaçamama tecrübesinden sonra tekrar denemeye tenezzül etmiyorlardı. bu deneyle birlikte ortaya depresyona dair de şaşırtıcı bulgular ortaya çıkmıştı: sonraki yıllarda yapılan araştırmalar gösterdi ki depresyonda olan insanlar çaresizliği bir şekilde öğrendikleri için bunalım yaşıyorlardı.
martin seligman depresyondaki insanların kötü olaylar hakkında depresyonda olmayan insanlardan daha kötümser olduklarını fark etti.
öğrenilmiş çaresizliğin temelinde kişinin geçmişte yaşadığı acı tecrübeler, başkalarının yaşadığı olumsuz tecrübeler, sosyal çevrede yaşanan stabil durum, güven problemi gibi birçok etmen yatar.
asıl önemli olan şey ise bizim yaşadığımız şeyin ne olduğunu bilmemiz ve bununla nasıl başa çıkabileceğimizdir.
mariana çukuru'nda görüntülenen balıklar
-
milletin gözlerinin olmasına takıldığı balıklar.
arkadaş insan gözünün gördüğü ışığın spectrumda ne kadar bir yer kapladığından haberiniz yok belli ki. şu görseli bi inceleyin ufkunuz genişlesin. balıkların gözü var diye sadece bizim gördüğümüz ışığı görmesini beklemek saçma. orası karanlık da sana bana karanlık. balık için orası apaydınlık bir dünya olabilir. diğer balıklardan, su altı bitkilerinden, topraktan, mikroorganizmalardan ışıyan bi dolu ışık olabilir. onun da göze ihtiyacı var sonuçta.
kocası yanındayken esnafla diyaloğa giren kadın
-
kocasının enişte olmasını sağlayacaktır. çünkü bilinir ki pazarcılar kendisiyle sohbet edene göre karar verir kız tarafı ya da oglan tarafı olduguna.
abi ve yenge
abla ve enişte gibi.
kamp bombalamakla pkk'nin bitmeyeceği gerçeği
-
ya sende olmayan bende olan ne hak var kardeşim.sizin derdiniz başka!
cb korumalarının avukata saldırdığı an
-
sonradan konuşan tip var ya hani "onun yaptığı da ayıp" diyen kişi .
işte bu tip zurnalar yüzünden bu haldeyiz
anında güçlüden yana olur bu tipler.
gece çişe kalkıp dönünce kendini yatakta görmek
-
(bkz: astral işeme)
titan denizaltısının basınçtan patladığına inanmak
-
enerji enerji enerji deyip de bu kadar fizikten anlamayan birisini ben ilk defa görüyorum.
8 ocak 2002 istiklal caddesi fotoğrafı
-
o an, birilerine, o halis beyoğlu hanımefendilerinin, beyefendilerinin arz-ı endam ettiği zamanlar için "ahh" çektirdi belki de bu kare. neredeydi değil mi o eski beyoğlu?
ve şu an, bizlere, 8 ocak 2002 için "ahh" çektirdi bu kare. e haklıyız abi. haklıyız çünkü biz istiklal caddesi'ni böyle gördük. asfalt döktükleri yetmedi, kan döktüler!
bence şu anda da şiir gibi. şiir dediysem, öyle turgut uyar dizeleri gibi değil. karanlık, korkunç, siyah bir edgar allan poe dizesi bu abi!
sahi, neredeydi o eski beyoğlu?
edit: solan linkler yeşerdi.
19 nisan 2023 kılıçdaroğlu alevi tweet'i
-
başlık, (bkz: 19 nisan 2023 kılıçdaroğlu alevi tweet'i) olacaktı, ama ne sikime yaradığını anlamadığım sansür sebebiyle sol frame’e düşmüyor.
arkadaşlar, geri mi zekalısınız! her islami terimi sansürleyerek nereye varmaya çalışıyorsunuz.
neyse gelelim sadede:
kılıçdaroğlu’nun alevi olduğunu söylediği, gençlere kimliklerimizi seçemeyiz ama ahlaklı olmayı seçebiliriz dediği, ülkeyi can yakan ayrımcılık tartışmalarından tek bir oyla çekip çıkarabileceğini, birleşe birleşe kazanacağımızın altını çizdiği çok önemli bir açıklama.
buradan.
migros fişi
-
bazen giriyorum bir tane su alıp çıkıyorum ona bile bağımsızlık bildirgesi gibi fiş veriyor kasalar. bence de kağıt israfı