ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1 temmuz 2021 barlara gece 12 yasağı getirilmesi
-
kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yokmuş.
peki 120 desibel ezan ile saat 04:30'da yataktan zıplatılmadan uyanma hakkımız da var mı?
ben berfu yenenler sorularınızı yanıtlıyorum
-
merhaba berfu hanım,
kusura bakmayın, bu ortamda sizin gibi güzel ve başarılı insanları çekemeyen yazarlar maalesef çokca var.
bir hayranınız olarak merak ettiğim, başarıya giden yoldasagfsagfdas ay devam edemeyecegim...
eser sıçarken çok ossuruyor mu?
google'da yapılmış en aptalca arama
-
5 yaşındaki kardeşim tarafından,
lütfen bilgiseyar litfen.
edit: başta "tazmanya canavarı oyna", "tazmanya canavarı oyunları" şeklinde yaptığı aramalarla istediği oyunu bulamayınca ortaya bu arama çıktı.
edit2: aptallıktan kasıt da tabii ki saflık. yoksa zekasından şüphe etmek mümkün mü?
ayasofya'yı açacaksanız açın
-
keşke sonuna amk ekleseymiş. çok yakışırdı.
evlat edinme rezaleti
-
ingiltere'de, eğer bir çocuk ailesi tarafından "ben bakmayacağım." denilerek sosyal servislere verilirse veya çocuk belli şartlar icerisinde (cocuğa siddet, çocuğa bakamama, evde siddetli geçimsizlik, taciz vs...) sosyal servisler tarafindan alınırsa ve başka bir aileye evlat verilirse öz ailesi çocuğu hiçbir şekilde göremez. yılda bir kere mektup göndermesine izin verilir sadece. çocuğun adresi ya da evlat edinen ailenin bilgileri öz aileye bildirilmez. taa ki 18 yaşına kadar.
cocuk büyürken pedagog desteğiyle çocuğa evlatlık olduğu söylenir, çocuk 18 yasina geldiğinde ise "ailenle görüşmek istiyor musun ?" diye sorulur. çocuk evet derse görüşme sağlanır, çocuk istemezse ömür boyu konu kapanır. taa ki çocuk tekrar başvurup, "ailemle görüşmek istiyorum" diyene kadar.
olması gereken de budur.
o zaman yaşasın türk adaleti diyelim...
en pisi pisine ölen ünlü
-
(bkz: vatan şaşmaz)
dumanlı bir kafadan çıktığı belli olan sözler
-
"bugün günlerden sarı kırmızı,chelsa için beyazlık hiç yok, her yer siyah mı siyah.tribünden binlerce kanarya sesi geliyor.gooollll goollllll"
26 şubat 2014
vali mutlu
24 ağustos 2022 dar gelirliye destek paketi
-
''siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.''
seçim olmasa dar gelirli akıllarına bile gelmeyecek kendilerini ve yandaşlarını beslemekten.
işsizliğe çözüm bulun, enflasyonu düşürün, insanca yaşamaya yetecek ücretler verin. açlık sınırının altında değil! bunları yaparsanız zaten insanların dar bir geliri ve borcu olmayacak
t: bir seçim yatırımı
bir erkeğin bir kızdan hoşlandığını anlamak
-
zor değil. eğer anlayamıyorsanız, hoşlanmıyordur.
uşşaki tarikatı
-
" kim bunlar? " diye merak edenler var ise anlatayım;
baştan söyleyeyim. ne yereceğim ne de öveceğim. bu yazı sadece bilgilendirme içerecek. pek tasavvufî terim kullanmamaya çalışacağım.
uşşâkîlik, halvetiyye tarikatının bir koludur ve kurucusu hüsameddin uşşakî'dir.
halvetiyye, " tarikatların anası " olarak anılan ve günümüzde islâm aleminin en çok mensubu bulunan tarikatıdır.
halvetiyye'yi istanbul'a taşıyan kişi kanunî sultan süleyman döneminde yaşamış cemaleddin karamânî'dir.
halvetiyye esasen dört kola ayrılır:
- şemsiyye
- cemaliyye
- ruşeniyye
- ahmediyye
işte uşşâkîyye de ahmediyye'ye bağlı bir silsiledir.
uşşâkîler, " açlık ile nefs terbiyesi " konusunda belki de türkiye'deki en sert uygulamalara sahip olan tarikattır. aslında bu halvetiyye'nin bir iki alt kolu hariç hepsinde yaygındır.
ekşi sözlük te sürekli eleştirilen sapkın bir yazarın da ahmediyyelerin mısriyye kolundan olduğunu düşünüyorum çünkü bu tarikatteki dengeler oldukça hassastır ve muhyiddin arabî'nin vahdet-i vücud görüşü büyük önem arz etmektedir. lâkin tarikatın ileri gelenleri muhyiddin arabî'nin kitaplarının okunmasını bile yasak etmiştir.
çünkü bu sapkın yazarda da görüldüğü üzere kişi imanını yitirip, sünnetleri hatta bazı farzları inkâr edebilecek hâle gelebilir.
ayrıca benimle de arada sırada sohbet edip bu sapkına karşı söylemlerim yüzünden " biz onun iyi yanlarını görüyoruz " diyen arkadaşlara da yazıklar olsun demek istiyorum. adam kalbinizden imanı söküp sizi islâm ile alakası olmayan budizm benzeri bir şeye sürüklüyor siz hâlâ bir köpeğe kölelik etme derdindesiniz. yazık.
devam edelim;
hüsameddin uşşakî, buhara doğumludur. 15. yüzyılın son çeyrek diliminde doğduğu düşünülür.
kendisi de çoğu tarikat ehli gibi bir rüya sonucunda malı mülkü bırakıp tasavvufa yönelmiştir. bu dönemde anadolu, tarikatler yurdudur ve hüsameddin uşşakî de uşak'a gelerek halvetiyye şeyhlerinden ahmedi semerkandî'ye intisap etmiştir.
ismail saymaz, uşşakîler için " merdiven altı tarikat " demiştir, ben katılmıyorum.
ismail saymaz'a göre merdiven altı olmayan tarikatler osmanlı imparatorluğu tarafından resmen tanınmış, geleneği ve silsilesi olan tarikatlerdir ve uşşâkîler böyle değildir! fakat durum tam tersi.
hüsameddin uşşakî, uşak'taki dergahında artık tarikatın şeyhi konumuna yükselmişken kanunî sultan süleyman'ın torunu şehzade murad, kendisine bir mektup yazarak tahtın kendisine nasip olması için dua istemiş ve hüsameddin uşşakî de şehzadeye cevaben " şehzade yola çıksın. osmanlı tahtı onu beklemektedir! " demiştir.
sahiden de bu sırada şehzade murad'ın babası ikinci selim vefat etmiş ve osmanlı'nın yeni padişahı üçüncü murad olmuştur.
bu olaydan sonra padişah, hüsameddin uşşakî'yi istanbul'a davet etmiş ve kasımpaşa'da onun için bir tekke inşa ettirmiştir! işte uşşakîlerin günümüzde de merkez kabul ettikleri kasımpaşa'ya yerleşmeleri bu tarihte gerçekleşmiştir.
1593'te hac dönüşü vefat eden hüsameddin uşşakî'nin kabri de kasımpaşa'daki bu tekkede bulunmaktadır.
naaşı istanbul'a getirildiğinde onu karşılayanlar arasında aziz mahmud hüdai efendi de vardır.
günümüzde bu tekkenin de bulunduğu âsitânenin sorumluluğu uşşakî vakfı'na aittir. vakfın resmî sayfasında da yazdığı üzere vakıf, hüsameddin uşşakî'nin oğullarından istanbul kadısı mustafa efendi tarafından kurulmuştur. bu arada şeyhin diğer oğulları da kadılık görevlerinde bulunmuştur.
vakıf daha doğrusu uşşâkîler musikiye de büyük önem verirler ve türkiye'de tasavvuf musikisinde en tanınmış isimlerin neredeyse hepsi bu tarikate bağlıdır.
şu sıralar iğrenç bir olayla gündemde olan fatih nurullah adındaki adam, kendisini uşşakî şeyhi ilan etmişse de vakıf bunu inkâr etmiştir.
tarikatlerde " el almak " diye bir tabir vardır. yani halihazırdaki şeyh, müridlerinden birine el verir ve yeni şeyhi böylece ilan eder. fatih nurullah ise kasımpaşa'daki dergahta kaldığı yıllarda şeyh olabilmek için çok uğraşmışsa da bu kabul görmemiştir. hatta uşşakî vakfı tarafından dışlanmıştır.
fakat fatih nurullah, bir dernek kurup kendisini uşşakî şeyhi ilan etmiş ve bir anda binlerce mürid bulmuştur kendisine.
youtube'da fatih nurullah ve müridlerinin zikir görüntülerini bulabilirsiniz.
bu şekilde bir ayrılık ali kangel aracılığıyla süleymancılarda da var ki zannediyorum iki üç sene önce bir sürü öğrencinin yurtlara girişi bile yasaklanmıştı.
fatih nurullah'ın ismail ağa cemaati'nden cübbeli ahmet ile yıllardır süren sert tartışmaları vardır. bunları da youtube'dan izleyebilirsiniz.
uşşakîler kuruldukları ilk asırlarda kuudî yani oturarak zikir yapmaktalar iken zamanla özellikle bektaşî etkisiyle devranî zikirlere başlamışlardır. bunun nasıl yapıldığını da şuradan izleyebilirsiniz:
.........
ayrıca fatih nurullah'ın " elimi öpen cennet'e gider " dediği görüntüler için buyrun:
eyvah eyvah
fatih nurullah'ın propaganda kanalı ise nurani tv'dir.
başta uşşakî vakfı olmak üzere uşşâkîyye mensubu birçok kişi ve kurum fatih nurullah'ın uşşakîliğini reddetmiştir.
bu zat kendisini mehdi dahi ilan etmiştir ama buna şaşırmıyorum. türkiye'deki hatta dünyadaki tarikatlerin çoğu şeyhine mehdi gözüyle bakmaktadır.
uşşakî tarikatı, günümüzde istanbul kasımpaşa'da yoğunlaşmış olsa da marmara bölgesi'nin tamamında ve bazı arap ülkelerinde çeşitli faaliyetlerini sürdürmektedir.
ilginçtir ki bu fatih nurullah, uşşakî vakfı'ndan daha çok maddî gelire sahiptir ve daha çok yerde müride sahiptir.
başına sarık sarar,
kendine mürit arar,
ilmi yok neye yarar,
ahir zaman şeyhleri!
~ hoca ahmed yesevî ~
nur yerlitaş'ın nothing else matters klibi
-
(bkz: açmayın korkunçlu karı)
bu ne lan hayatinda ilk kez webcamle tanismis ergen gibi.. o hareketler falan, tipe deginmiyorum zaten. ben ettim siz etmeyin, acmayin videoyu...
taksicilerin uber çağırıp şoförü dövmesi
-
200 yıl önce ataları matbaayı vatana sokmamıştı. zihniyet değişmemiş bu coğrafyada.
3. patlama sonrası ankaralı psikolojisi
-
ilk ankara patlamasının ertesi günü, her yerde polisleri, sıra sıra dizilmiş tomaları görünce ağlamaya başlamıştım. insanlar "canım n'oldu niye ağlıyorsun, ay su verin." kıvamında tepki vermişlerdi. bugün 220 kızılay -batıkent hattı otobüsünde, 3. patlamanın olduğu yerden geçerken yine ağlamaya başladığımda bir kaç kişi daha ağlamaya başladı.
psikolojiler bozuldu, halk koştur koştur gidiyor her yere. bir panik hali. çıt sesine irkiliyorlar belki, evet.
ama en azından "niye ağlıyorsun?" gibi bir soru sormuyorlar artık.
sen niye ağlamıyorsun demek zorunda kalmadığımız bir atmosfer var şu an ankara'da. olması gereken oluyor. bir gün o telefonu açamayacağız, açamayacaksın. "oh" diyerek kapatamayacaksın o telefonu, artık biliyorsun ankara.