ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
a 101
-
şekerpare aldım 1,50 tl'ye.
sudan ucuz lan. kasadaki eleman mutlaka tavuk göğsü deneyin dedi. hem kampanya var çifti 2 tl dedi.
hemen kasanın yanında duran tatlıyı uzattı bana.
ben de bıraktım şekerpareyi, yerine tavuk göğsü aldım.
evde yerken tadında bi gariplik hissettim.
tarihine baktım, yarın son günü. ulan dedim bi çakalllık var bu işte.
daha sonra bir gün (kurnazlık yapacam burda) markete gittim yine.
elimde tavuk göğsü son kullanma tarihine 2 gün var.
alıp kasaya gittim(zaten ortalıkta genelde kasiyerden başka kimse görünmüyor bu marketlerde)
dedim;
"bunun tarihi çok yaklaşmış ama kararsız kaldım alsam mı?"
"abi sütlü tatlıları tarihi yaklaşmışsa alma, tavsiye etmem" demesinmi adam.
ulan zübük sen satmaya uğraşmadın mı geçenlerde 1 gün kalmış tatlıyı.
ince hilelerle çakallıklarını çözdüğüm markettir.
haklı fırça atmanın gururuyla, emin adımlarla uzaklaştım mekandan.
edit: ulan ticari itibar zedelemiş olmayayım sakın şu günlerde çok tehlikeli.
18 şubat 2020 reis'in gezicileri affetmesi
-
farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.
engelle geç.
lone wolf and cub
-
severek okuduğum efsanevi manga serisidir. ogami itto küçük oğluyla dolaşan, eskiden shogun için cellatlık yaparken şimdi ise kiralık katil olarak kariyerini sürdüren bir ronindir. kılıç ustalığı eşşizdir. sürpriz hamlelerle kurbanlarını doğrar. en yetenekli samuraylara çoluk çocuk muamelesi yapar. doğrarken düşündüren bir antikahramandır.
ogami itto ile oğlu daigoro arasındaki ilişki bizim ortalama baba oğul ilişki kültürümüze göre oldukça serttir. ogami itto hem kendi hem de oğlu adına meifumado yolunu seçmiştir. daigoro her ne olursa olsun babasının talihsiz yolculuğuna ve bir bakıma kaderine yoldaşlık eder. bu kaderi paylaşır. baba oğlu için fedakarlıklar yapmaz her ikisi de bu yolda hayatlarını feda ederler. öykü bir babanın alacağı derslerle bezelidir.
öyküler nakış gibi işlenmiş görsel bir anlatımla verilmekte. içerik çok çarpıcı ve gerçekçi bir dönem çatısı altında ilerlediği için aslına bakarsanız öğretici de. farketmeden bir bakıyorsunuz edo dönemiyle ilgili bir sürü şey öğrenmişsiniz. ogami ise bu öyküde roninlerin hasıdır.
eşyadan öğrenilen hayat gerçeği
-
tuvalet kağıdından öğrenileni
hayatta ne yumuşak ne de hesaplı olacaksın... olursan sonun bok yoludur.
19 mart 2016 kck'nın taksim saldırısını kınaması
-
istanbul sarıgül, ankara mansur diyorduk, istanbul işid, ankara pkk oldu aq....
kalıcı homeoffice çalışmaya geçilmesi
-
bununla ilgili şöyle bir güncel örnek vermek isterim.
dün, yoğun toplantıların olduğu bir gündü. evden çalıştım. sabah 8.15'te uyandım. 8.30'da ferah bir şekilde işime başladım. yoğun bir günü bile yıpranmadan tamamlayıp 18:00'de işimi bitirdim.
bugün ofise gelmeyi tercih ettim. yol normalde 20 dakika civarı sürdüğü için ve toplantım saat 9'da olduğu için 8'de evden çıktım. insanlar -haklı nedenlerle- toplu taşımadan kaçındıkları için korkunç bir trafik vardı. 1 saatte ofise ancak ulaşabildim. koştura koştura masama oturdum. saat 9.05'te, 1 saat araba kullanmış ve yorgun bir şekilde işe başladım.
ev yerine ofise gelerek;
-dönüşle birlikte- 2 saati yol için kaybettim
1 saat daha az uyudum
eve yorgun döneceğim için muhtemelen yemek yapamayacağım.
daha verimsiz çalıştım
en az 1 litre benzini doğaya saldım.
bu benzin tutarı kadar kaynak boşa gitti.
işveren açısından elektrik, su, kahve, havalandırma gibi ek maliyetlerim oldu.
1 günlük pantolon ve gömlek yıkama, ütüleme masrafı oluştu.
ben hibrit modeli destekleyen bir insan olarak bu fikrimden de caymaya başladım. hele ki pandemi korkusu hala bu kadar yoğunken imkanı olan herkes evden çalışmalı.
türkiye cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır
-
vatana ihanetten yargılanması gereken bir terörist açıklaması.
en pisi pisine ölen ünlü
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
mustafa sandalın aya benzer yuregim adlı sarkısının nakaratının "e doal olarak da ibneyim" seklinde devam ettigini iddia ederim hala
letgo'da hiçbir şeyin satılamaması
-
doğru bir tespittir.
benim sürecim de şöyle olmuştu:
satılık ürün: çekyat
gerçekten tertemiz, neredeyse hiç kullanmadık.
kendi değeri 2000 tl idi
- ilk fiyat: 800 tl
arayan yok
- ikinci fiyat: 500 tl
arayan yok
- üçüncü fiyat: 250 tl
arıyorlar ama gelen yok
- dördüncü fiyat: 100 tl
arayanlar arttı ama hala gelen yok
- son fiyat: 1 tl
bir öğrenci aradı, "ben almak istiyorum ama nakliyeyi siz halledebilir misiniz?" dedi.
orada bende film koptu, apartman görevlimize sordum. oğlu evleniyormuş, bedavaya ona verdim.
bu kadar beleşçi ve şark kurnazı bir millet olamaz.
istanbul eğlenilecek ankara ise evlenilecek kızdır
-
yozgat dünya ahiret bacım olur bu durumda.