ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba
-
58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.
nefret ediyorum bu ülkeden.
broşür dağıtan ak partili gençlere yapılan saldırı
-
bildiri dağıtmak fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında bir haktır. her ne sebeple olursa olsun engellenmesi doğru değildir. elinden bildiriyi alıp yırtma kısmı olmasa, karşı kaldırımda durup size katılmıyoruz denilerek eylem koyulsa demokratik, özgürlükçü bir hamle olur.
şu haliyle elf gözlerim kınanması gereken bir durum görüyor.
sokaklar hepimizin, beraber yaşayacağız, kimseyi eksiltmeyeceğiz.
gezi neydi?
gezi emekti, eşitlikti, özgürlüktü.
onlar bize yaptı biz de onlara yapalım kafası çirkinliğin lacivert olanıdır. aynı boktur.
bu süregelen hınç vicdanlıların göğüsünde kırılmazsa bin yıl daha kırılmaz. işinize gelmese bile hakkı hak edene teslim edeceksiniz.
bunun başka yolu yok.
baskıyla, sindirmeyle varılabilecek bir ütopya da yok.
ya hep beraber, ya hiçbirimiz.
kurtuluş yok tek başına.
mohammed salah'ın paylaştığı aile fotoğrafı
-
parayı bulunca ilk önce karısını ve arabasını değiştiren tayfa was here.
düz dünya teorisi
29 mart 2020 istanbul'da verilen ev partisi
duşakabinoğulları dekanı koltuğundan etti
-
bakara makara sorun degil, beni temsel eden basbakanin elini kolunu yardirarak omzunu araya sokarak fotograf karesine girmesi sorun degil. turkiye ekonomisinin 19. siraya dusmesi sorun degil. adamin peceteye parayi teslim aldim yazip cezadan yirtmasi sorun degil. bunlara bakip ne gunlere kaldik demiyoruz ama birisi asker kiyafeti bornoza benziyor diye dusakabin diyince ne gunlere kaldik oluyor. dikkat ettiysen daha yolsuzluk kayitlarina dogudaki sorunlara girmedim. akpnin cogunluk oylari almasi garip bir durum degil her gun daha cok ispat cikiyor. koyunogullari
21 aralık 2018 sinemalarda reklam süresi kanunu
ayrılık
-
en zor kisimlarindan biri, tum yaptigin yatirimlarin bir anda yok olmasi. (yatirim derken paradan puldan bahsettigimi dusunenler hemen terk etsinler bu entryi rica edicem).
senelerce bikmadan kendini anlatirsin, yuregini acarsin. seni en cok uzmus, en mutlu etmis, en icine dokunmus olaylari havadan sudan muhabbetlerin icinde anlatirsin. aileni, arkadaslarini, kulturunu, gecmisini, kafanin icindekileri.. her seyini dokersin ortaya zamanla. anadilde kelimeler ogretirsin, sevdigin filmleri izletirsin, ulkeni ve tarihini anlatirsin. sende iz birakan kitaplardan bahsedersin, en sevdigin sehirlere, en guzel koselere goturursun. bir de bunun karsiligi vardir elbette, sevdigi her seyde ondan izler arasin. dilini ogrenmeye calisirsin, acilarini anlamaya ugrasirsin. yapacagi sakayi soylemeden bilirsin artik, goz goze gelip gulersin.
iliski kac senelikse, o yasta bir cocugun vardir sanki. kucukken daha cok ilgi ve sabir gerektiren, buyudukce bagimsizlasip olgunlasan, laftan anlayan... kendine ait alani, oyuncaklari, fotograflari, anilari, dersleri ve notlari olan.
her sey bittigi an, hayali cocugunu yitirirsin. (gercek hayatta evladini kaybeden insanlar aci bir gulumsemeyle okuyordur bu satirlari. asla bir karsilastirma yapmak mumkun degil elbette ama tesbihte hata olmaz...) onca senedir ustune titredigin, emek verdigin olgu bir anda yok olunca geride buyuk bir bosluk kalir. esyalarina dokunursun, anilarini dusunursun, fotograflarina bakarsin. sevgiliden cok, iliskini ozlersin. cunku iliski, sadece sevgili degildir, iki kisinin harmanlanmasiyla ortaya cikar. kendinin "o" halini ozlersin.
türk filmi replikleri
-
kadir inanır der ki.
"insanlık için çalıştık sokakta kaldık...atom fiziğine de,profesörlüğe de lanet olsun."
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
-
sanki hayrina hizmet ediyormuscasina musteriyi essek yerine koyan sirketlerdir. ornek vermek gerekirse (bkz: yurtici kargo)
9 ocak 2017 yurtiçi kargo dayak girişimi
-
evinize geldik bulamadık lütfen dayağınızı şubemizde yiyiniz mesajı almamız yakındır.
geçmiş olsun.
aleyna tilki'nin yeni klibinde iyice coşması
-
liseli kıyafetiyle okul çıkınşında motoruna bindiği adam 40+ yaşında, gittiği partideki ortalama yaş 30 civarı
amacınız ne lan sizin pedofiliyi iyice azdırmak mı? zira beyaz donuna azmadım aleynacığım.
künefe
-
malzeme maliyeti son derece ucuz bir tatlı bu. yapımı da kolay, yani öyle baklava gibi, ne bileyim belki bir pasta gibi bile zahmeti yok. ama yine de ortalama bir kebapçıda dünyanın parası veriliyor buna.
künefeyi çok severim. antakyalı bir usta kadar olamam elbet ama evde kendi çapımda da yaparım. hatta dün akşam da yaptım.
250 gram yaş kadayıf aldım: 1 lira.
1 kiloluk paket halinde şavak marka künefe peyniri aldım: 7 lira. çeyreğini falan anca kullandım: yuvarlak hesap 2 lira diyelim.
3-4 çorba kaşığı tereyağı kullandım. 250 gram olsa: 3 lira.
2 bardaktan az da şeker kullandım: 1 lira.
ateş, su, üzerine serptiğim fıstık, yaparken harcadığım emek, bulaşık vs. de 1 lira olsun.
toplam: 8 liraya dışarıda 6 kişilik diye satılan boyutta 30 cm. çapında tavayla künefe yaptım. dışarıda yesen 40-50 liradan aşağı tutmaz.
tavsiye ederim, yapımı da kolay, evde yapın yiyin canınız çektikçe.
kendi tarifimi de vereyim.
en önce 2 bardak suya 2 bardak şeker katıp kaynatıyorsunuz, şeker eriyip kaynamaya başladıktan sonra karışımı ocaktan alıp soğutuyorsunuz. o bi kenarda dursun.
tereyağını eritiyorsunuz. büyük bir kabın içine koyduğunuz kadayıfları elinizle ufalayıp parçalıyorsunuz ve erimiş tereyağını kadayıfların üstüne döküp iyice ovalaya ovalaya kadayıfa yediriyorsunuz. tavayı alıp dibini katı tereyağı ile iyice yağlıyorsunuz. daha sonra tereyağlı kadayıfların yarısını ince bir kat olarak sıkıştıra sıkıştıra tavanın dibine yayıyorsunuz. üstüne peyniri elinizle ufalıyorsunuz. en üste kalan kadayıfları yayıp elinizle iyicene sıkıştırıyorsunuz ve ateşe koyuyorsunuz. pişmiş gibi kokmaya başladığı zaman büyük bir tepsi, tabak vs. ile dikkatlice, kırmadan tavadaki künefeyi tabağa alıp ters çevirip tekrar tavaya koyuyorsunuz. orası da pişmiş gibi kokunca altını kapatıp künefe daha sıcakken ılık şerbeti üstüne veriyorsunuz. fıkır fıkır fıkır ede ede içine çektiriyorsunuz. üzerine toz antep fıstığı serpiyorsunuz.
afiyet olsun.
it'cileri delirtme yöntemleri
-
kişi, her zaman kullandığı gibi bilgisayarını projeksiyon cihazına bağlaması gerekir fakat dalgınlıktan sanırım unutmuştur.
-mfozkan bey projeksiyon arızalandı sanırım çok acil toplantımız var yapın!
+x hanım kabloların bağlı olduğundan emin olun ve bilgisayar üzerinde win +p tuşlarına basın.
-tabi ki kablolar bağlı ve benim bilgisayarımda o bahsettiğiniz tuştan yok!
+geliyorum!!!
ve manzara: bir adet laptop hiç bir kablosu bağlı değil, projeksiyon cihazı kapalı, ve bir adet süzme mal!