ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istanbul'da taksi ücretini ödemeyen kadın
-
feminazi bazı yazarlar kadının tarafında. yemedim falan diyor. parayı vermediğinin görüntüsünü istiyor. ulan videodaki kadın bile parayı verdiğini iddia etmiyor sen burada kadını savunuyorsun.
10/10 rezalettir. kadının kendi çevresinde kesinlikle linç edilmesi gerekir. gecenin 11 inde ekmek parası için çalışan adamı sen nasıl kullanırsın ya?
her yazardan bir sakinleştirici müzik tavsiyesi
-
max richter - on the nature of daylight
sevdiğim ve beni sakinleştiren bir şarkıdır. ayrıca zindan adası ve arrival filmlerinin müziğidir.
rus kızını aratmayan türk kızı
-
cep telefonunuzu elinizden almıştır. hal böyle olunca rus kızını aramak zorlaşıyor.
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
10 yıl kadar önce; o zaman 80 yaşında annem. bastonuyla yürüyor her sabah. cübbeli genç bir kopil anneme yaklaşıyor.
-namazınızı kıldınız mı?
- (anneciğim gözleri görmüyor net, mahallenin hocası sanıyor) kıldım efendim.
(mütedeyyindir anacım, her sabah kılar-dı)
-neden başınızı örtmüyorsunuz?
- (annemde şafak atıyor tabii) bana bak!!!@!@!@!
baş örtmek ne zaman moda oldu? !?
bastonuyla da kovalıyor adamı...
sonradan öğreniyor o namazı soranın da genç bir delikanlı olduğunu, cübbe içinde adam sanıyor kendini gerzek...
türk erkeğinin çok yakışıklısın'a vereceği cevap
-
+ çok yakışıklısın!
- yemezler sedat abi, borcunu yarına kadar öde.
erzurum'da yazılan efsanevi doktora tezi
-
her şeyden önce çok fazla genel biçim hatası var. kelime hataları, harf hataları.. yani bu arkadaş yazdığı tezi okumamış mı yazdıktan sonra. biz yüksek lisans tezini yazarken (fbe matematik anabilim dalı) defalarca defalarca okudum. cümle düşük mü, harf hatası var mı vs diye. benden sonra hocam okudu bulduğu hataları düzelttik. en son enstitüde görevli md yardımcısı da inceledi iki defa da o gönderdi düzeltmeye. en son savunmayı yaptım jürideki hocalar da bir iki öneri sundu düzeltip bastırdım. sonuçta üzerine düşünülmüş özenilmiş ve sıfır hata bir tezim oldu. hocamın da söylediği şuydu zaten: " baştan savma bir tez de yazabilirsin belki ama yarın birisi tezini incelediğinde veya atıf yapacağında güler, alay konusu olursun "
yani söylemek istediğim bu tezi yök sistemine girene kadar kimse okumamış mı yav? hiç mi düzeltme almamış, danışman hoca okuyup evladım şu şu hatalara bak böyle iş olmaz dememiş mi.
edit: inceledikçe sıkıntı çıkıyor. ingilizce ifadeler hatalı, büyük harf i kullanımı. tezimi çıkarıp inceleyim de moralim yükselsin*
edit 2: doktoraya 2015 yılında başlayıp 2015 yılında bitirmiş görünüyor üniversitedeki eğitim bilgilerinde. bu nasıl mümkün olabiliyor ya? o kadar dersi 2 dönemde almak üstüne üstlük bunları yaparken tezi de yazmak ve yeterliliği geçmek... (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: allah yoksa neden kettle su kaynatabiliyor
1. şüphesiz ki allah vardır.
2. atatürk olmasa nah kaynatırdın
3. allahın varlığına kanıtsın lan ap açık
4. olm bazı kapılar kendiliğinden açılıyor lan
5. kettle nin ne olduğunu çöziyim sana dönücem
6. nasıl yani ne alakası var ki allah ile kettleda su kaynatmanın? gerçekten anlayamadım azizim
7. @6 çünkü kalp gözün açık değil.
8. @6 gözüne perde inmiş senin.. allah ıslah etsin
9. @6 şirk koşma lan
10. @6 harama çok mu baktın lan?
kızınız ablanız sevgilim var dese ne yaparsınız
-
bu coğrafyadaki insanların kodları bozuk, oğlumun sevgilisini sorun diyor... oğlun eşek ile sevgili değil mi ?
karizmatik cevaplar
-
geçen sene philip morris eğitimindeyiz. yaklaşık salonda 106 kız var, hepsi de podyuma çıkar gibi gelmiş. toplasan da 10 erkek var. hani tekelden sigara alırken aniden belirip "sigarayı kendinizi için mi alıyorsunuz" diyenlerden..
eğitmen geldi, şöyle bi süzdü etrafı, erkek yok gibi bişi, şöyle erkekler bi parmak kaldırsın görelim yau dedi delikanlıları..
yanımdaki erkek arkadaş da fazla sallamadı, e görsün canım ne o çocuk gibi triplerinde haklı olarak.
arkadaki kız: hahah kaldırsana erkek değil misin hahaha
arkadaş: kaldırdım ben, sen farketmedin.
ptt ve bankadan fatura ödeyenler terör örgütü
-
genelde yaşlıdırlar, konu komşusu dışında pek kimseleri yoktur.
yaşları gereği teknolojiyle araları iyi değildir.
hayatın sillesini yemiş, yoklukla büyümüş, umutları, hayalleri milyarlarca kez örselenmiş kişilerdir.
3 kuruş parayla hayatını idame etmeye çalışırlar.
sen ne anlatırsan anlat eline ödediğine dair makbuz alamayınca borcunu ödememiş hisseder.
plazada oturup, maybach'a binen kişi trilyonlarca vergi affından rahatsız olmaz da bu amcalar/teyzeler 100 liralık faturayı zamanında ödemek için ar eder...
geçenlerde bankada denk geldim. yaşlı bi teyze, banka personeline otomatik ödeme vermiş.
''size zor oluyo mu oğlum bu faturaları yatırmak'' diye sordu...
kadın, bankacının belediyeye gidip su faturası sırasında bekleyip yatırdığını sanıyor...
çok görmeyin, kınamayın. iyi, temiz, masum insanlar bunlar.
italya'da domino's açmak
-
sanılanın aksine italyanlardan daha iyi pizza yaparız kafasından ziyade, özellikle bir katma değere odaklanmış stratejinin parçasıdır. o da: evlere hızlı ve kolay pizza teslimatı.
düşünülen: yıl 2015. italya'da tam da italyanların tarzında ve italyanların kullandığı malzemeler ve italyan şeflerle pizza yapabiliriz, üstelik hızlı teslimat ve standart bir kalite de sunabiliriz.çünkü ortalama bir italyan ayda 7 kez pizza yiyor ve doğru düzgün bir online sipariş ve teslimat sistemi yok.
gerçekleşen: yıl 2022. just eat, deliveroo (ki italya'da kapanma dönemi baya kullandım) vb. servisler yaygınlaştı. dominosun en büyük kozu çöktü.
not: dominos amerikan firması olsa da italyan bir şirket tarafından italya'ya girdi ve italyanlar tarafından işletildi.
not2: starbucks içinse çoğu avrupa ülkesinde ve havalimanında şu ana kadar boş bir starbucks görmedim. amerikada lokal kahve dükkanları kötü kahve mi yapıyordu da starbucks yükseldi? hala yeni starbucks'lar açılıyor avrupda. çünkü starbucks'ın iş modelindeki güçlü yanların çözümlenmesi daha gerçekleşmedi bence. dominos ile aynı durum değil.
kimsenin yemediği küçük esnaf üçkağıtları
-
hesap makinesi üçkağıdı
misal, takım elbiseyi beğendiniz. içine gömlek ve kravatı da kattı fiyatı söyledi.
"çok söyledin hocam, olurunu söyle" dediniz
hemen hesap makinesini alır, tuşlara hızlı hızlı vurur, çıkan rakama bakar, siler yeniden bir hesap daha yapar, sonuca bakar belki sizede gösterir.
"abi son yapacağım fiyat budur"
ulan zaten yaptığın en fazla yüzde on, ne öyle büyük ekonomist ayakları, bankacı numaraları. sanki sekizinci beş yıllık planı hazırlıyorsun, sanki dpt uzmanısın.