hesabın var mı? giriş yap

  • böyle çok şey var...
    hindistancevizi mesela, babama vermişler geçen gün manavdan bi tane, matkapla anca delebildik, yere atsak fayansı kıracak.. öyle sağlam yaratmış rabbim. o devirde nası anladın onun içinde lezzetli bir şey olduğunu a adam? girişimcilik böyle bişey işte. ben biliyorum, eğer hindistan cevizinin yetiştiği bölgede benim gibi birkaç adam olsa "yenilmez olm bu boşuna uraşıyosun, muz iyidir, muz getir; külfeti yok" der, uğraşan adamı da safımıza çeker rahatlardık. hiç ellemezdik hindistan cevizini. şimdi yoktu piyasada böyle bişey. kurur giderdi.

    hindistan cevizini ilk kıran adam şimdi yaşasa, yatırımcı falan olurdu. biz de böyle bilgisayar başında hileler, masa başı oyunlar...

  • lise 2'ye gidiyorum, market - bakkal bozması bir dükkanımız var, var ama durumlar pert, gökte uçan kuşa borcumuz var. dükkanda mal bitiyor yerine koyacak para yok. gelen para bankaya borç kapatmaya gidiyor.

    yine böyle bir gün, okula gideceğim babam bankadan geldi kasada 10 lira yok, ben de 5 kuruş yok. "paran var mı?" dedi. "var baba" dedim. yok diyemedim, "çıkart ceplerini dışarı" dedi. yok falan desem de zorla çıkarttırdı e haliyle bomboş, hiçbir şey yok cepte, bir paket uç, bir de kalem. "hani paran vardı?" dedi. cevap veremedim sustum kaldım sözlük, boğazıma bir şey düğümlendi sustum kaldım. oturdu "cebine 50 kuruş bile koyamıyorum vay be" dedi. hıçkırarak ağlamaya başladı. yaklaşık 10 sene geçti şimdi biraz daha iyi durumdayız ama 10 senedir babamın o hali gözümün önünden hiç gitmedi be sözlük. işte ilk defa o an ne kadar zengin olduğumuzu anladım. işte o an aslında paranın bir boka yaramayan adi bir şey olduğunu anladım.

  • hayatimda gordugum halka seklinde bagaj bandi olmayan tek havalimani. bavullar kosu bandi gibi duz bir bagaj bandi uzerinde gelip sonunda bir duvara carpip oraya yigiliyorlar. fantastik.

  • hakkında öğrendiklerimle ufkumu az da olsa katlayan atıştırmalık.

    popcorn facts;

    - mikrodalga fırın ve tavadan önce mısırı patlatmak için kızgın kum kullanılırdı.

    - 1920'li yıllarda patlamış mısır, yiyenlerin yaptığı gürültü sebebiyle amerika'daki sinema salonlarında yasaklandı.

    - amerikalılar yılda ortalama 50 litreden fazla patlamış mısır tüketiyor. yani empire state binasını yılda 18 kez patlamış mısırla dolduracak kadar.

    - barlarda ikram edilen patlamış mısır, içerdiği tuzluluk oranıyla müşterileri daha çok bira içip susuzluğu gidermeye teşvik ediyor.

    - bir patlamış mısır çekirdeğinin içi, patlamadan hemen önce bir jel haline gelir. patlamış mısırın şekli bu jelin hızla soğumasına bağlıdır.

    - patlamış mısır çekirdekleri patlayarak 3 metre mesafeye kadar yükselebilir.

    - 2013'te indiana eyalet fuarı'nda yapılan ve yaklaşık 2900 kilogram ağırlığında olan devasa patlamış mısır topu, dünyanın en büyük patlamış mısır topu ünvanıyla guinness rekorlar kitabı'na girdi.

  • yol yordam bilmeyen adam
    lan olm yüzyılın en büyük liderlerinden birinin yanındasın.
    ama sen hala çakallık peşindesin...
    anladık canın çekmiş... ama böyle olmaz ki...
    çaktırmadan arkasına geçip "höpürt" diye yenir mi...
    git kaptan köşküne bi yere arazi ol... istediğin kadar ye...
    kamera diye ayda yılda bir görünen bir alet var ortamda...
    sen atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam olarak geçiyorsun tarihe...
    hayır duyan da arkasından bir iş çeviriyorsun sanacak...
    şeftali lan...

    vidyoda bir diğer detay...
    ulan adam hesapta kimilerine göre "diktatör"...
    biri de çıkıp bir kültablası uzatmıyor adama...
    kahve fincanının yanına silkiyor külü...
    öğrenci evi tandansı...

  • insanlığın başına ne geldiyse zaten bu kader, kısmet, şükür inançları yüzünden gelmiştir. binlerce yıldır toplumu yönetenlerin istediği de bu; nolursa olsun sesini çıkarma, kısmet de, buna şükür de ve sus. bunlardan kurtulup sesini çıkartan bir toplum olduğu gün her şey daha güzel olacak.

  • fatma şahin'in 23 nisan törenlerinde şiir okuyan ilkokul çocuğu edasıyla kalabalığın sesini çığırarak bastırmaya çalışması, binali'nin tören alanını terketmesi ve kadir topbaş'ın da blue jean'iyle konuşma yapmaktan vazgeçmesiyle sonuçlanmıştır.

    her gördüğü kalabalığı seçim mitingi zanneden devlet büyüklerine güzel bir kapak olmuştur.