ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi sözlük'te yazar olmak
-
hayatınızı değiştirir.
gün gelir canınızdan çok sevdiğiniz insanlara kan bulmanız gerekir.
eşten dosttan bile önce, ekşi sözlük yetişir.
ya bu ameliyat ben çaylakken olsaydı ne yapardım der, ürperirsiniz. sonra da artık benim ailem on binlerce kişilik dersiniz.
gözlerim dolu dolu sözlük, iyi ki varsınız, her biriniz..
4 kasım 2023 fenerbahçe trabzonspor maçı
-
ismail'in her trabzonlu topçuya "ooo kardeşim ayakkabı almışsın" diyip basıp geçtiği maç
bağlaç olan de'yi ayrı yazamayanlara tavsiyeler
-
hâl eki olan -de'yi çıkardığınızda cümle, yapısal olarak bozulur:
iş yerinde geç saatlere kadar çalıştık.
izmir'e ağustosta gideceğiz.
kimliğinizi yanınızda bulundurunuz.
bağlaç olan "de"yi çıkardığınızda anlam daralır ama cümleniz hâlâ sağlamdır:
ben de sizinle geliyorum.
bekledim de gelmedin.
ona bugün de ulaşamadık.
akılda tutun, %99,9 çalışır.
sevimsiz ve pis bir hayvan olarak kedi
-
(bkz: hazırsanız başlayalım)
regl olmadan önce göğüslerin büyümesi
-
erkeğe bir haftalık mola öncesi doğanın son kıyağı.
microsoft'un paint'in fişini çekmesi
-
microsoft'un kendi fişini çekmesidir. paint microsoft'un sorunsuz çalışan tek ürünüydü lan.
wilhelm scream
-
1951 yılında distant drums adlı filmde private wilhelm adlı karakterden çıkmış ses efeğidir. dünyadaki en ünlü ses efeği ve en çok filmde geçenidir.
buyrun geçen filmlerin listesi:
distant drums" (1951)
charge at feather river" (1953)s" (1951)
the command" (1954)
them!" (1954)
a star is born" (1954)
land of the pharaohs" (1955)
the sea chase" (1955)
helen of troy" (1956)
sergeant rutledge" (1960)
pt 109" (1963)
harper" (1966)
the green berets" (1968)
the wild bunch" (1969)
chisum" (1970)
impasse" (1970)
the scarlet blade" (1974)
hollywood boulevard" (1976)
star wars" (1977)
more american graffiti" (1979)
the big brawl" (1980)
the empire strikes back" (1980)
raiders of the lost ark" (1981)
history of the world: part i" (1981)
swamp thing" (1982)
poltergeist" (1982)
return of the jedi" (1983)
indiana jones and the temple of doom" (1984)
explorers" (1985)
howard the duck" (1986)
nutcracker: the motion picture" (1986)
spaceballs" (1987)
willow" (1988)
the star trek adventure" (universal studios, ca, 1988)
always" (1989)
indiana jones and the last crusade" (1989)
three fugitives" (1989)
legion of iron" (1990)
gremlins 2" (1990)
beauty and the beast" (1991)
mom and dad save the world" (1992)
batman returns" (1992)
aladdin" (1992)
reservoir dogs" (1992)
matinee" (1992)
evening class" (1993)
a goofy movie" (1995)
toy story" (1995)
runaway brain" (1995)
die hard: with a vengeance" (1995
dante's peak" (1996)
hercules" (1997)
the second civil war" (hbo, 1997)
the fifth element" (1997)
lethal weapon 4" (1998)
small soldiers" (1998)
star wars: episode i - the phantom menace" (1999)
little mermaid ii" (direct-to-video, 2000)
thirteen days" (2000)
the kid" (2000)
golden dreams" (disney's california adventure, 2001)
just visiting" (2001)
tomcats" (2001)
osmosis jones" (2001)
planet of the apes" (2001)
the majestic" (2001)
star trek: the motion picture - the director's edition" (2001)
wet hot american summer" (2001)
life or something like it" (2002)
the salton sea" (2002)
spider-man" (2002)
star wars: episode ii - attack of the clones" (2002)
scorched" (2002)
the lord of the rings: the two towers" (2002)
confessions of a dangerous mind" (2002)
cradle 2 the grave" (2003)
agent cody banks" (2003)
peter pan" (2003)
tears of the sun" (2003)
magandanın elini sıkan polisin açığa alınması
-
böyle şeyler olduğunda o kadar seviniyorum ki... böyle içim içime sığmıyor amk. ne de güzel olmuş.
edit: şimdi bakalım neyi sıkacaksın?
qr kod ile atm'den para çekmek
-
atm'ye giderken uygulamadan çekeceğiniz miktarı vs ayarlarsınız. sonrasında geriye sadece atm ekranındaki qr kodu okutmak kalır. atm'ye dokunmazsınız bile ve 10 saniye içinde parayı çekmiş olursunuz.
keşke herkes kullansa da atm önlerindeki kuyruklar yok olsa.
köpek
-
köpeğimiz asla tut getir oyununu öğrenemedi. attığımız şeyi yakalıyor ama bize getirmiyor. tam tersine alıp kaçıyor bizim onu kovalamamızı istiyor. "getir!" diyorsun getirmiyor. "gel!" diyorsun attığın topu bırakıp geliyor. biz de "herhalde aptal biraz ondan" diye düşünüyorduk.
aptal olduğunu düşünmemizin bir diğer sebebi de topunu sürekli tv sehpasının altına kaçırması. sürekli salonda tv sehpasının orada oynuyor ve illa ki bir noktada top sehpanın altına kaçıyor. sonra başlıyor ağlamaya. biz de mecburen her seferinde işimizi bırakıp gidip topu çıkarıp ona geri veriyoruz. ama üzülüyoruz tabi bir yandan "ne kadar aptal köpeğimiz var şunun sehpa altına kaçacağını öğrenemedi" diye.
bugün fark ettim ki köpek bizle tut getir oynuyo lan. o topu atıyo biz getiriyoruz. bunu da bir tek top sehpa altına kaçtığında yaptığımızdan bilerek hep orada oynuyor. biraz oynar gibi yapıp topu ittiriveriyo sehpa altına. sonra iki üç ağlama sonrası biz getiriyoruz. resmen bizim ona öğretemediğimiz şeyi o bize öğretti. sadece tut getir de öğretmedi bir şey nasıl öğretilir konusunda iyi de bir ders verdi şerefsiz köpek.
şimdi kendimi baya aptal hissediyorum. adi köpek.