hesabın var mı? giriş yap

  • "iyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım."

    cümlesiyle yabancılaşmanın en güzel tanımını yapan yazardır.

  • daha ice tea filan yokken ortalikta (en azindan turkiye'de), kendi yaptigi limonatayi bir kaba, demlikte kalan cayi da sulandirip ayri bir kaba koyar, ikisini buzdolabina kaldirir, karistirip icerdi. o zamanlar dalga gececegimize, ileriyi gorup patent vs aldirsaydik simdi buralar bizimdi!

  • yukarıda da bir arkadaş değinmiş, kurtlar vadisi gurmeleri bilir ki 57. bölüm, dizinin en özel bölümlerinden biridir. bana göre birincisidir.

    aslan amca ölmüş, polat kimlik karmaşası yaşayıp dünyada tek başına kalmıştır. olayın iç yüzüne daha fazla hakim olmak isteyip aslan amcanın evine gider. fakat kendisiyle aynı şey için orda olan abdülhey'den habersizdir. bu noktadan sonra başlayan diyaloglar, sahneler inanılmazdır. arkadan arkadan iyice vurmaya başlayan (bkz: bu aşk) eşliğinde polat ve abdülheyin beyoğlu'nun yokuşlu ve merdivenli sokaklarında koşusu akıllardan bir türlü çıkmaz. geçen sene sırf bu yüzden sahnenin çekildiği sokakları dolaştım ve polat gözümün önünde koşuyor gibi geldi. sonrasında polat bir parka gider ve aslan amcadan kalan kitabı okumaya başlar(bu parkın hangi park olduğunu bulamadım. yalnız kısıklı parkı çok benzer bir atmosfere sahip gibi geldi bana, bilen çıkarsa aydınlatsın lütfen) sabaha kadar süren okumalar sonucu polat, gerçek kimliğinin kim olduğunu öğrenmiş ve kimlik karmaşasını bir kenara bırakmış, hayattaki amacını kazanmıştır.

  • bundan 5-6 sene önce eski kız arkadaşımla taksim gezi parkında oturduk, çekirdek çitliyoruz. malum olaydan sonra atıl bırakıldığının farkında olmamıza rağmen, nedense hoşumuza giden bir etkinlikti bu, neyse konu o değil.

    bir tinerci yaklaştı yanımıza, arkasında 2 tane arkadaşı var. elinde bıçakla yanımıza geldi ve çekirdeği istedi. doğru düzgün konuşamıyor bile, çekirdeği işaret ediyor bıçağıyla. ben de içinden 1 avuç kendime 1 avuç da kız arkadaşıma aldım, pakedi verdim. eleman da sorunsuz uzaklaştı. biz de çekirdek yemeye devam ettik. bitince de konu ile ilgili tek bir yorum yapmadan uzaklaştık.

    peki bir fayda/mahsur değerlendirmesi yapalım.

    şimdi orada gereksiz bir münakaşa yaşasam, "erkeklik" yapıp diretsem, karşımda zaten diyalog kurabileceğim bir canlı yok. şu an sağlıklı bir insanım, bildiğim kadarıyla eski kız arkadaşım da öyle, ancak muhtemelen o tinerciler ya hapiste, ya da hayatta değil. şimdi ben kalkıp bu elemanlara çekirdek için diklensem, bakın çok değil, 1 tanesi bıçağı herhangi bir yerimize saplasa, geleceği olan bizim gibi insanların hayatı sona erebilir veya kalıcı bir sakatlığı kalabilirdi. onlar için ise değişen bir şey olacağını sanmıyorum.

    şimdi sormak istiyorum, değer mi?

  • https://www.tucsa.org/…k_yapilar_yazi.aspx?yazi=787

    dünyanın en aerodinamik köprüsü olacak"
    yüklenici firmalardan yapı merkezi inşaat yönetim kurulu başkanı başar arıoğlu da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. arıoğlu, 1915 köprüsü'nün dünyanın en uzun asma ve en aerodinamik köprüsü olacağını belirterek, "bunu yapmazsanız proje sağlam ve verimli olmaz. deprem anlamında en büyük depremleri oluşturan kuzey anadnolu fayına 10 kilometre mesafede olacağı için en çok etkilenmesi muhtemel bir yapı olacak. japonya'daki de depreme yakın ama bu köprü de onunla yarışacak bir köprü olacak. japonya'daki köprü tek parçadan oluşuyor. buradaki köprü iki ayrı tabliye olacak. bunlar çok sağlam birbirlerine bağlanmış oluyor. iki tabliye arasında hava geçişini sağlıyoruz. rüzgar fırtınası sırasında hava akımını karıştırarak, köprünün havalanmasına engel olacak. orta açıklığı boş bıraktığımız zaman aerodinamik bir köprü elde edilmiş oluyor. burada bir numaralı sorun rüzgar, iki numaralı sorun deprem. ikisine karşı da tedbir alınmış oluyor. bu köprü osmangazi köprüsü'ne benzeyecek. yavuz sultan selim köprüsü'ne benzer bir çözüme gidebiliriz. mühendislik bilgileri içinde en iyileri alıp buraya tatbik etmeye çalışıyoruz. bizim arkamızdan gelen köprülere bilimsel ışık tutacak bir sonuç ortaya çıkabilir. çin'de çok fazla köprü yapılıyor. rekor kısa zamanda geçilebilir. ama diğer köprüler gibi mühendislik tarihinde özellikle not düşülmüş bir köprü olarak kalacak."

    edit: kaynak eklendi.
    edit2: yönetim kurulu başkanının isim düzeltmesi için (bkz: @arjin1987) 'ye teşekkür ederim.
    edit3: şirketin ad düzeltmesi için (bkz: @kim mi kardashian) 'a teşekkür ederim.

  • önemsiz gibi görünse de aslında önemli bir karardır. millet şimdi diyecek "avusturya kim yeeaa, savunma sanayisi mi varmış? keh keh" var kardeşim hem de türkiye'nin savunma sanayinden daha gelişmiş bir sanayisi var. özellikle tabanca, piyade tüfeği, barut, rdx, kurşun geçirmez yelek, miğfer(jöh'lerin kullandığı miğferler avusturya yapımı) gibi teknolojilerde ileriler ve türkiye, avusturya'dan baya bir gerekli ekipman ya da yan malzeme almaktadır. avusturya savunma sanayi, almanya tarafından desteklenmektedir. aslında almanya gözdağı veriyor türkiye'ye ayağını denk al mahiyetinde

    (bkz: kavga öncesi önden çocuk yollamak)

  • lan şaka maka bir ton psikopatla aynı ortamda yaşıyoruz farkında değiliz. toplumun ruh sağlığı almış başını gitmiş. yalnız türbanlı iki hanım kızımızı takdir ettim. var demek az da olsa böyle gönlü geniş dindarlar. korkunçlu kadının da allah kocasına yardım etsin dört duvar arasında.