hesabın var mı? giriş yap

  • son yıllarda cok açıkça belli oldu ki lozan antlaşması bu ülkedeki en güvenilir turnusol kağıdı. hangi sebeple olursa olsun bu anlaşmanın karşısında duranların bir şekilde bu milletle bir derdi oluyor.

  • yıllar önce ağzına kadar dolu bir iett otobüsünde arkalardan şoföre bir ses yükselir.

    - zaten akraba olduk, daha fazla alma da miras bölünmesin.

  • yalnız tutuklayan kadın polis de türbanlı. bildiğin mesaj veriyorlar. şeriat böyle böyle geliyor.

    arap yalaya yalaya arapları geçtik.

  • o giyim tarzı o ihtişam izlerken mest olunacak görüntüler. 15 sene önce hasta adam denen parçalanmış bir ülkden modern bir ülke yaratan modern fikirli biri nasıl olunur hal mimik bakışlardan anlaşılıyor

    muhtemelen atatürk olmasaydı şuan suudi arabistan ile iran arası bir ülke olurduk

  • bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.

    -yağmur yağıyor
    +yağsın banane amk.

    2 dakika sonra..

    -işe geç kaldık
    +kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.

  • anadan doğma soymak ne zamandan beri standart uygulama olmuş amk. ne beni ne de tanidigim hiç bir arkadaşım anadan doğma soyulmadı. cük görmeye meraklı bir gizli ibneye yetki vermişler belli ki.

  • tivitır'da görünce ciğerim solmuştu. başlığı burada görünce de... yaşanılamayan bir geçmişe ağıt...

    eğlenenler x kuşağı. dünyanın en zengin ülkesi olmasa da; dünya starlarının konser vermeye geldiği; gençlerin üni bahar şenliklerinde elde bira, manitle sarmaş dolaş şimdinin en baba santçılarını, gruplarını günlerce izlediği; orta direk bir memur çocuğunun ailesinden aldığı harçlıkla eğlenebildiği ülkenin zamanları.

    ben y kuşağıyım. tv'de rakın kok'u izlediğim zamanları hatırlıyorum: hayvan gibi gruplar, insanlar elde bira kamp alanında deli gibi eğleniyor, karışan yok ayıplayan yok. resmen aklım çıkmıştı. bizim kuşağın en büyük hayallerindendi, büyüyüp kendi paramızı kazanınca bu etkinliklere hatta yurtdışındaki festivallere gitmek. önce o etkinlikler bitirildi. sonra üni şenlikleri. sonra buralara hiçbir dünya starı gelmez oldu. en sonunda da ekonomi... dedim ya ben y kuşağıyım. benim, çocukluğum dışındaki tüm hayatım blok halinde malum zamanlarda geçti. x kuşağı güzel yaşadı (şimdiki standartlarımıza göre). z kuşağı şu an bizden daha çok acı çekiyor olsa da önlerinde yaşabilecekleri birkaç gençlik yılı var. peki ya biz, y kuşağı? bugün göklerden bir karar gelip ülke çağ atlasa bile y kuşağının blok halinde giden gençliğini kim geri verecek.

    niyetim ucuz kuşak tartışmaları değil, zaten yukarıda da yazdım; z kuşağının şu an ki durumu bizden de kötü. onlar için acayip üzülüyorum. hele hele bilgiye bu kadar çabuk ulaşılan bir zamanda skko bir doğu avrupa ülkesi gencinden daha kötü şartlarda yaşadığını bilmek çok acı veriyor olmalı. umarım z kuşağı son 5 senesini düzgün yaşar...

    offf sabah sabah iyice bunalıma girdim yine. paylaşmayın olm bunları ya. unutabilmek ve cehalet gerçekten de evrimin bize kattığı çok önemli şeyler... *

  • sonuç editi:
    mahkemeye yapılan itiraz reddedildi. anadolufest'in haziran'a ertelendiği söyleniyor ama herkes biliyor ki o zaman da yaptırılmayacak.
    organizatörlerin açıklaması şurada.
    yasak kararına verilen destekler(!) ise şurada. imza koyan kuruluşlara bir bakın.
    -----------

    "eskişehir'de açık alanlarda yapılması düşünülen her türlü etkinlik, yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, afiş/pankart asma, konser, şenlik, festival vb 15 günlüğüne valilik tarafından yasaklandı" kaynak

    belirtilen bir sebep yok açıklamada.

    12 mayıs'dan itibaren 4 günlüğüne şehirde önemli bir müzik festivali olan (ve şu ana kadar 10bin bilet satılan) anadolu fest eskişehir vardı.
    sanatçılar ve program şurada
    organizasyonun açıklaması şurada

    sorarlarsa kimsenin yaşam tarzına karışılmayan özgürlükler ülkesi.

    hani meşhur twit var ya: "siyasetten bıktım, biraz da şununla ilgileneyim dediğiniz ne varsa gelip onu da s*kecekler. nefes alamayacaksınız"

    edit: kararda valilik, kaymakamlık ve siyasi parti etkinlikleri yasak dışında tutulmuş, resmi 19 mayıs törenleri yasağa dahil değil, ama zaten 19 mayıs törenlerinin etkisi de zamanla azaltılmış olduğu için yasağa da gerek yok

    edit: 12-13 mayısta eskişehir teknik üniversitesinin bahar şenliği de yasağa takılıyormuş

  • 30 yıla bir denk gelen ingiliz kraliyet düğünlerinden birine tanıklık etcez 29 nisan'da, ingiltere "prensi" william, kate diye cici bi kızımızla evlenecek.. hayırlı olsun..

    durum şudur ki bi vesile ile bu iki gencin "flört" dönemlerinin tarihçesini okudum.. yaklaşık 7 sayfaydı.. ben de bu aşk meşk konularında kendimi şanssız sanırdım, okudukça şaşırdım, şaşırdıkça açıldım resmen.. meğer ne talihsiz yavrucaklar varmış dünyada..

    şimdi bu cici kızımız, talihsiz yavrucak kate bacımız, williamla 2001'de tanışmış.. amma velakin bi şekilde kankaya bağlamışlar.. 2004 başlarında iş aşka dönmüş ki bu süre bi içimi açtı açıkçası.. doğal olarak basın, magazin vs hayatı dar etmiş kızcağızımıza.. bir de tabii ki "evlenme baskısı".. çifte sorulan her iki sorudan ikisi "ne zaman evlenceksiniz"miş ki bu zaten bir kadının egosunu yakıp yıkıp, bi prensesin içinden kurt adam çıkarmaya yetcek bir sorudur.. zira kızımız içten içe "nikah" diye yanmaktadır, yandaki dallama durumu sallamamaktadır, kız da karizmayı bozmamak için susmaktadır.. ki bunları yaşamak için prens/es olmaya gerek yok..

    kıza dar gelmiş, 2007 de ayrılmışlar.. zaten laf aramızda "saray"da pek olumlu bakmazmış bu ilişkiye..

    sonra 2008 başında yeniden barışmışlar.. bu sefer william kızı daha bi adam yerine koymaya başlamış, davetlere birlikte katılmalar, sonracığıma, william gidemediği zaman kate bacımızın kendisini temsilen kokteylden kokteyle koşması falan derken, işin resmiyete bineceği az çok belli olmuş.. bu arada kızımız "the queen" kraliçe hazretleriyle de tanışmış bir düğünde, ki kendisinin bu tanışmayla ilgili yaptığı yorum "she was very friendly"miş.. varın gerisini siz düşünün..

    neticede 2010'un kasım ayında (son barışmanın üstünden yaklaşık 3 yıl, tanışmanın üzerinden 9 yıl geçti dikkatinizi çekeyim) nişanlandılar ve 2011'in nisanında da evlenecekler..

    sözüm kate hanım kızımıza..

    bacım sende nasıl bir azim, nasıl bir strateji, nasıl bir sabır, nasıl bir ego varmış.. helal olsun.. az buz iş değil, peşinde bin ordu gezen adamı tavlıycan, bağlıycan, elinde tutcan.. "evlilik?" diyenlere takılmıycan, arıza çıkarmıycan, asaleti koruycan.. adama teslim olmıycan, gizemi koruycan ama sevgiyi ilgiyi de eksik etmiycen.. o babaneyi alttan alcan.. parmağına taktığın üç bin beş yüz karatlık yüzüğü, moda harikası sapkanla saray bahçelerinde salım salım salınmayı, koluna "future king"i takmayı.. hepsini dibine kadar hak ediyosun helali hoş olsun..

    ha diyenler olcak ki "ulen kız kraliçe olcak tabi azmeder.." arkadaş biz burda sümüklü sümüklü herifleri bağlamak için yıllarca uğraşıyoruz yeri geldi mi.. kız 9 yıl uğraşmış, yatırımı doğru yere yapmış işte kötü mü..

    bir de tavsiye.. düğünde tırı vırı şeyleri geç de.. şöyle patlat bi bengü, "adım adım yaklaştım zafere" diye inlet ortalığı bacım.. saygılar..