hesabın var mı? giriş yap

  • wu wei, "non-doing", "hareketsizlik" demektir. hicbir sey yapmadan oturmak anlamina gelmez. hayatta hicbir seyi zorlamamak anlamindadir. taoizm de hicbir zaman efora yer yoktur. acikirsan yemegini yersin susarsan suyunu icersin yorgun olursan yatar uyursun yasadigin yer kirlenirse temizlersin. hersey etrafinla harmoni icinde dogal olmalidir. hicbir sey icin benliginle savasmaman gerekir.

    her ne kadar "ehehhe bende yaparim bunu noolcakki al pirilgılsı otur televizyonun karsisina butun gun mis gibi tao cu olurum gibi dusunceler olsada" asil olayi kendini ve iradeni tamamen bir disiplin altina soktuktan sonra kendini birakip o disiplinden hic sapmamak anlamindadir. gunumuz jargonunda "asla kasmamak" seklinde aciklanabilir. wing chun kung fu nun temeli bundadir. siz asla kendigilinizden bir savunma hareketi yapmaya calismazsiniz o hareket oluverir. tabii egitimsiz bir bedeni ayni duruma sokarsaniz ayni hareket gerceklesmez cunku arada egitim, aydinlanma ve disiplin gibi ufak(!) ayrintilar vardir. siz birakirsiniz bedeniniz girdigi disiplinin ve egitimin yolunda kendi yolunu cizer kendi hareketlerini yapar.

    wu wei bedensel olarak mesgul olmamaktir. bir suya tas atilirken orda cikan dalgalar gibi, duruma tepki vermektir.
    ayni konseptin zihinsel olani icin:
    (bkz: wu hsin)

  • ne vakit bir kızdan hoşlansam bu teste başvururum. şu ana kadar yanıldığım hiç olmadı.

    malzemeler:

    1 kase karışık kuruyemiş,

    1 kase çöp kasesi,

    1 tane hoşlanılan kız.

    hazırlanışı:

    malzemeler aynı anda birarada olsun

    yapılışı:

    malzemeleri bir araya getirdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyoruz. işte ne bileyim, "olimpos çok bozdu yeaa" diyebiliriz, "cihangir bitti artık burçin" diyebiliriz. hoşlanılan kızla ne konuşuluyorsa onlar. bildiğiniz şeyler. bir takım hebele hübele muhabbetten sonra planı uygulayabiliriz. kızcağız siz yanınızda olduğunuz için antep fıstığına ve bademe yüklenemiyor haliyle. elini atıyor kaseye, artık ne gelirse işte.

    gözümüzü kasenin içine dikiyoruz. adeta fotoğrafını çekiyoruz. neydi o, bir tuş var hani, basıyorsun ekran görüntüsünü kopyalıyor. ondan işte. diyelim saaat 3 yönünde 2 adet antep fıstığı 4 cm aşağısında badem, sol kenarında 3 adet kaju var. bu görüntüyü hafızaya atıp ben bir tuvalete gideyim diyoruz.

    evet. tuvaletten geldiğimizde derhal ilk işimizi biliyoruz zaten. görüntüyü kasenin içine tekrar ctrl v yapıyoruz. işte ak koyun kara koyun ortaya çıkıyor burada. kajudan, bademden eser kalmadıysa. leblebiler karaya vuran hamsi sürüsü gibi yüzeye çıktıysa bu iş bitmiştir. evet. maalesef hoşlandığınız kız bir adet sinsi. maalesef. inanın ben de çok üzgünüm fekat durum bu. derhal kadını kapı dışarı edin. bu yaptığının çok yanlış olduğunu ona izah edin. ondan size hayır gelmez artık. demin de dediğim gibi. şimdiye kadar hiç yanılmadım. süper bir test bu. % 100 çalışıyor.

    10 yıldır bu testi uyguluyorum. kafam rahat valla. oooh mis. doğru insanı bulana kadar sürdüreceğim elbette.

  • cok yeni ogrendim... abimin esine kanser teshisi konuldugunda doktor fazla vakti kalmadigini da soylemis abime. o kimseye soylememis, biri agzindan kacirir diye. o yuzden cok umutluydu, saclari dokulecek diye, kendine renk renk bereler almis. resimlerini cekmis. ameliyat icin hastaneye yattiginda, hastaliktan kirildigi halde, bir gun olsun yanindaki refakatciliginden "of" dedigini duymamam bundanmis. birileri kalmaya geldiginde, esinin o'na gitme diye bakan gozlerinin sirriymis bu vefa. teshisten sonra 3 aya yakin yasadi. vefatindan bi' gece once aldigi agir, agri kesicilerin etkisinde, abime sarilip omzuna basina koydugunu, boynunu optugunu ve agir agri kesicilerin etkisinde ona veda ettigini...
    resimlerine bakamiyor simdi...

    varmis boyle adamlar dedirten adamdir...

  • akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...