ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otel fiyatlarında turistlere indirim yapılması
-
yazıklar olsun. kendi ülkemizde turistler ve suriyelilerden sonra 3. sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz.
71 rektörün atıf sayısının 0 olması
-
kaynak
"yazıyla sıfır!
türkiye’de şu an görevde olan 71 rektörün aldığı atıf sayısı toplamı bu. yani 0."
ben yazacak bir şey bulamadım.
edit: 68'inin yayını bile yok.
edit2: bahsedilen yayın ve atıflar uluslararası. zaten önemli olan bu değil mi? içerde kendi kendilerine hallediyorlar zaten.
edit3: (bkz: 6 aralık 2019 pamukkale üniversitesi rezaleti)
(bkz: şoförünü fakülte sekreterliğine atayan rektör)
edit4: kaynaktaki görselin olduğu programı şuradan 8 aralık 22:31:50'yi seçerek izleyebilirsiniz haberturk
edit5: imla.
migren
-
tip 3 testi diye bişey bulmuşlar, kan testiyle 266 gıdaya karşı antikor aranıyormuş ve migreni tetikleyebilecek gıdalara göre bir migren diyeti hazırlanıyormuş daha seyrek migren krizi ve daha az ağrı için.
migreni tetikleyebilecekler;
sigara dumanı
lodos
rüzgâr
klima
kırmızı şarap
mayalı içecekler
çikolata
fazla kahve
kafeinli ağrı kesiciler
az uyumak
çok uyumak
rahatsız yastık
aşırı soğuk hava
aşırı sıcak hava
ağır parfüm kokusu
parlak ışık
açlık
öğün atlamak
stres
heyecan
hormon bozukluğu
doğum kontrol hapı
regl dönemi
süt ürünleri
beyaz peynir
balık
un
ekmek çeşitleri
keçiboynuzu (wtf?)
kolalı içecekler
fiziksel veya zihinsel yorgunluk
yoğun fiziksel aktivite
menopoz
yüksek ses
tiramin içeren gıdalar (peynir, hurma, salam-sosis, şarap, narenciye, soya, muz ve daha gider...)
monosodyum glutamat içeren gıdalar (konserveler, hazir corbalar, bulyonlar, cipsler, hazır baharatlar, süt, et, ceviz ve mantar, oeh)
bence migrenli kişiler evrim zincirinde bir hata, doğal seleksiyonda selekip yokolup gitmeliydik.
tuvana türkay
-
ünlülerin ne kadar görgüsüz ve düşük iq’lu olduğunu gösteren örneklerden sadece biri. yatsın kalksın estetikçisine dua etsin. bir zahmet de bundan sonra doğa için çal projelerinde yer almasın cidden gına geldi artık kendisini görmekten.
yemeksepeti.com
-
dün akşam kaldığım otele yemek söylemek istedim.
otel restorantlari şirket bütçesini aşıyor. dışarıya çıkıp tanımadığın şehirde iyi bir restorant bulmak günün yorgunluğunu ile çok makul gelmiyor. bu yüzden yemeksepeti'nden yemek söylüyorum seyahatlerde.
işimi şansa bırakmamak için en yüksek puanlı restorantlardan birini seçtim.
kurumsal olmayan lokantalar genelde yazar kasa fişi kesmiyorlar. şirket harcaması olduğu için fiş ibraz etmem gerekiyor. yemeksepeti siparişinin not kısmına sürekli yazarım. "lütfen yazarkasa fişini unutmayın" diye.
çoğu zaman buna rağmen koymuyorlar. bu harcamalar da cebimden gidiyor.
artık bu iş can sıkmaya başlayınca not açıklamasını değiştirdim.
"yazar kasa fişi yoksa ödeme yapılmayacaktır"
bu notu da ciddiye aldiklari söylenemez.
siparişlerim geldi yine fiş yok. kurye, sen ödemeyi yap ben geçerken fiş bırakırım dedi. çok başıma geldi bırakmıyorlar. cepten gidiyor yine.
siparişimi bırak, fişi getirdiğinde ödeme yaparım dedim. para almadan paketi bırakmayacağını söyledi.
siparişi almayacagimi söyledim. dur bı arama yapayım dedi. aradı birini karşı tarafa izah etti. not kısmına da yazmış dedi.
konuştuğu kişi beni istedi.
siparişi iade ediyormussunuz, size özel hazırlanmış paket neden almıyorsunuz, dedi.
durumu anlattigimda, muhasebecileri bu ay fiş kesmeyin çok vergi çıkar demiş, o yüzden fiş kesemezlermis.
komediye bakar mısın.
adamı yasalara ikna etmeye calisiyorum. fiş kesmesinin zaten talep olmadan zorunlu bir durum olduğunu söylüyorum. adam hiç fiş kesmedigi için bunu zorunluluk değil müşteri talebi olarak algılıyor. 100 tl'lik yemekte 8 tl vergi ödeyeceksiniz, ben bunu iade edince 100 tl zararıniz olacak, dedim.
sonuç, talimat böyle fiş kesemem, iade edebilirsiniz, dedi.
çoğu şirket çalışanıyla da bu durumu paylaştığımda, otele yemek söyleyecekleri zaman bu tür sorunlarla sıklıkla karşılaştıkları için zincir firmalardan yemek söylemek zorunda kaldıklarını öğreniyorum.
vergi daireleri bir dönem tüm internet satış sitelerinden satış yapan kullanıcıların hesaplarına gittigidiyor ve n11 gibi sitelerden yatan paraları baz alarak kestikleri faturaları kontrol ettiler.
kesmedikleri her müşteri için yüklü cezalar kesildi.
aynı uygulamanin yemeksepeti üyelerine de uygulanmasını ve aynı cezalari çekmelerini temenni ediyorum. yemeksepeti'nden alacakları bilgilerle ceza kesip bu işi düzene sokabilirler.
düzeltme 1 :gelen yoğun mesajlar üzerine anladım ki çoğunluk banka pos cihazından çıkan mali değeri olmayan slibi fiş sanıyor. o fiş değil resmiyette hiçbir anlamı yok. yazarkasali pos cihazı olmadıktan sonra bankaların verdiği pos cihazından çıkan belge sadece bilgilendirme belgesidir. her kurye yazarkasali pos ile gezmiyor. banka poslariyla geziyorlar.
tarcanlar oto ekspertizin sözlük yazarına yanıtı
-
2500 tl alarak sadece "sorun tespiti" yapan adamın cevabı.
sorun çözmüyor, arabanın herhangi bir yerini yenilemiyor, arabanın daha iyi olması için hiçbir şey yapmıyor. sadece "şu şu sorunlar var..." o kadar.
ya kardeşim 2500 tl bu iş için nasıl istersin? utanman yok mu? utanmadığı için "ama diğer firmalar 6 bin istiyor" falan demiş. diğer firmalar 60 bin istesin. sana ne? bana ne? ben sana söylüyorum kardeşim, bu saçma sapan iş için nasıl olur da 2500 tl istersin?
yaptığın iş sorun tespit etmek. sorun çözmek bile değil. çözsen eyvallah. 2500 tl verelim, de ki "abi hortumlarda kaçak var hemen yapıyorum" tamam. ne diye 2500 tl alıyorsun? arabadaki hangi sorunu çözüyorsun?
edit: utanmadan doktor örneği vermiş. ulan doktor sendeki arızayı görünce iğne yapıyor, ağzına ilaç sokuyor, tedavi ediyor. sen ne yapıyorsun? sorunu çözüyor musun?
- hacı hoş geldin seni muayene ettim gripsin.
- eee? hangi ilacı verdin?
- 2500 tl ver başka doktora göndereyim ilacını versin.
- sebep? sana neden 2500 tl verelim?
edit 2: expertiz firması patronlarından çok komik mesajlar alıyorum. biri dedi ki "bizim giderimiz çok dyno lift 500 bin tl"
adam mekanizmanın parasını 1 ayda çıkarıyor. valla iyi iş.
biri diyor ki "ustaya çok ödüyorum çünkü hemen kaçıp kendi dükkanlarını açıyorlar rekabet artıyor benim firmam çok ünlü franchasing çok pahalı..." falan filan.
yahu arkadaş, bu ustalar size 1 ayda 1 milyon tl kazandırmak zorunda mı? bir dyno lift, bir yazıcı, bir boya kalınlığı ölçen şey, bir tamirat takım düzeneği zaten o da göstermelik, bir de sekreter o kadar. adam çeker krediyi açar dükkanı. ne mesele ettiniz yahu?
saatliği 5 bin tl olan ve sorun çözmeyen bir işe bu para verilmez. ben saçmalığa değiniyorum. firmalarla bir derdim yok. expertizi de kötülemiyorum. bu fiyatlandırmanın saçma sapan bir hal aldığını anlatıyorum.
bahçeli uçağa binmekten korkan bir zavallıdır
-
14 temmuz 2013 tarihinde hüseyin çelik'in basın toplantısı sırasında devlet bahçeli için kullandığı cümle.
insanların kişisel korku ve fobilerinin siyaset malzemesi haline geldiğinin göstergesidir.
cihangir'deki merdivenlerin griye boyanması
kardeşim köz getir seri
-
tespitteki bahsedilen tipler bu ülkenin sırtındaki kamburudur. yok olması gerekir.
debe editi: böyle kekoların üstünden debeye girmek istemezdim.
türk kızının günlük google chrome geçmişi
bilecik diye bir yerin aslında olmaması
-
benim de yavaş yavaş inanmaya başladığım hadise.
olay şöyle cereyan etti;
bi kaç sene önce ailecek istanbuldan kayseriye doğru yola çıkmıştık. geredeye yaklaştığımızda hafif karnımız acıktı. o bölge full otoban olduğundan belki yol üstünde bi yer buluruz diye bilecik tabelasının olduğu yöne saptık. biraz ilerledik yol döndü döndü ve biz tekrar gerede otobanındaydık. aklımız almadı. babam hırs yapıp bi şekilde sapağı buldu ve tekrar döndük sonuç yine aynıydı. o zaman tabii bilecik diye bir yerin aslında var olmadığını hiç düşünmemiştik. şimdi bu bilgi komplo teorisi bile olsa beni ürpertiyor.
(bkz: true story)