hesabın var mı? giriş yap

  • çok matah bişey olmayan vasat aktivite. malum şahıstan tiksinmedim şu içtiğini herkese duyurma meraklısı ergenlerden tiksindiğim kadar. yazık size...

  • ülkede kimlerin nasıl zengin olduğuna bakılınca şaşırtmayan hediye. özenilecek birşey değil..

    bana 12 milyon dolar verseler seda sayan gibi bir annem, nihat doğan gibi bir sevgilisi olsun istemezdim. yazık çocuğa, milyar dolarla bile kapatamazsın bazı şeyleri..

    çok şükür annem gibi bir annem var, şanslıyım. 1000-0 öndeyim..

  • okan bayülgenin zamanında (ne akla hizmet bilmiyorum) çıktığı esra ceyhanla a'dan z'ye programında esra ceyhana dakika başı laf sokması üzerine esra ceyhanın "o kadar dalga geçiyor, ama sevgili seyirciler, buraya kadar gelmiş, demek ki onu da buraya çeken bişey var!" diye yorum yapması...

    akabinde okan bayülgenin gözlerini açarak aniden "evet!!! cinayet arzusu!" diye cevap vermesi...

    bunun üzerine esra ceyhanın hafiften ürkerek stüdyodaki diğer konuk olan hayvan eğitmeninin getirdiği ördek, köpek, vs. 'ler ile "amaaan burda başka konuklarımız da varmış, nasılsınız?" diye hayvanlara dönerek konuşmaya başlaması...

  • köklü değişikliklerin olduğu, yeni bir rejim ya da sistemin ihdas edildiği yıla verilen ad.

    year zero, anno zero, jahre null ya da bazen year one olarak adlandırılan bu değişikliler kişiye, ülkeye göre değişebilir. mesela keçiören'den gop'a taşındığım 2019, benim sıfır yılımken ve bu değişiklik benim dışımda kimseye dokunmazken, 751 yılında bir ırmağın kenarında yapılan bir muhabere, koca bir milletin din değiştirmesine vesile olabilen bir sıfır yılına dönüşebiliyor! oluyor böyle şeyler, olmuyor değil...

    hatta bazı durumlarda belli bir kişinin özel yaşamındaki sıfır yılı, o kişinin içinde yaşadığı ülkenin de sıfır yılı addedilebilir. hayır hayır 2019'dan değil, bülent ersoy'un pembe kimliğe geçiş yaptığı 1981'den bahsediyorum. aslına bakarsanız ersoy'un iştigal alanı çerçevesinde 1846, 1981'den çok daha mühimi bir sıfır yılı teşkil ediyor. zira sultan abdülmecid devrinde gözden düştüğünü hissettiği için gücenip soluğu mekke'de alan hammâmîzâde ismâil dede efendi'nin hem bu seyahata çıktığı hem de öldüğü yıl olan 1846, klasik türk musikisinin anno zero'sudur. çünkü bir daha bu musikî belini doğrultamamış ve ortalık "bu dükkan dede efendiylen, baba efendiylen filan dönmez" diyenlere kalmıştır. sakın bana zeki müren demeyin kalbinizi fena kırarım. gerçi kırdım da (bkz: zeki müren'in politik ekonomisi).

    neyse, mevzuyu daha fazla sulandırmadan sıfır yılını makro ölçeğe, ülkeler tarihine çekelim ve kendi ülkemizle başlayalım.

    - türkiye'nin monarşiden cumhuriyete geçişi yılı olan 1923, pekâla da bir tür sıfır yılı addedilebilir. hicriden miladi takvime geçilse de, 1923'ü takvimin sıfır ya da ilk yılı olarak dönüştürmekle -bildiğim kadarıyla- kimse uğraşmamış.

    - halbuki fransızlar monarşiyi yıktıkları 21 eylül 1792'nin bir gün sonrasını, cumhuriyet'in ve de fransız devrim takvimi'nin başlangıcı (vendemiaire) olarak kabul etmekte tereddüt etmemişler.

    - fransızlarınkine benzer bir uygulama, çizme'de yaşanmış. italya'nın sıfır yılı sayılabilecek olan 1922'de gerçekleşen roma'ya yürüyüş'ünün ardından faşistlerin iktidara gelmesiyle faşist dönemin (era fascista) başladığı ilân edilip 1922, faşist takvimin birinci yılı (anno ı) olarak kabul edilmiş ve mussolini'nin öldürüldüğü 1945 (anno xxııı) ile faşist dönem sona ermiş.

    - nazi almanya'sının sıfır yılının hitler'in iktidara geldiği (machtergreifung) ve dolayısıyla da üçüncü reich'ın başladığı tarih olan 30 ocak 1933 olduğu açık. her 30 ocak resmi bayram olarak kutlansa da italyanlar gibi yıllara faşist adlar vermeyi tercih etmemiş naziler. berlin'in düşüşünden bir kaç yıl sonra 1948'de çekilen bir filmin adı ise hayli ilginç: germania anno zero.

    - sıfır yılına ilişkin en kallavi ve de acımasız adımlar kamboçya'da adılmış ve kızıl kmerler'in iktidara geldiği 1975 yılından öncesinin bütünüyle toplumsal hafızadan yok edilmesi arzulanmış. koca bir ülkeye reset atan pol pot, 75 öncesini hatırlatan her şeyi (ülkenin adını, dini, aileyi, özel mülkiyeti, şehirleri, fabrikaları, hastaneleri) ya yasaklamış ya da değiştirmiş. hatta kitap okumaya delalet ettiği için gözlüğü yasaklamış! sıfır yılından itibaren kamboçyalıların adı yeni "neak phnoe", yani yeni insan! abv! izlemesi zor olmakla birlikte "year zero: the silent death of cambodia" adlı belgeseli buraya bırakayım https://youtu.be/wam7smxmu2m

  • son zamanlarda biraz hobi, biraz da pasif gelir elde etmek amaçlı olarak tasarım yapma işine giriştiğimden dolayı evde tasarımla ilgili belgesel ve buna benzer yapımlar izlemeye koyuldum. geçenlerde yine böyle bir yapım izlerken bence muhteşem bir hazine niteliğinde bir tasarım dikkatimi çekti ve hemen bununla ilgili bir şeyler okumaya başladım.(bu arada yaptığım işlerle ilgili instagram adresimi de buraya bırakıyorum. beni _zagalar_ mahlasıyla bulabilirsiniz.)

    neyse hemen konuya girelim; cam çiçekler olarak bilinen blaschka cam bitki modelleri koleksiyonuna televizyon karşısında tanık oldum. "oha bunların hepsi camdan mı!" diye tepki verdim. tam tamına 780 bitki türünü temsil eden 4.300 cam model üretmişlerdi.

    peki kim, nasıl yapmıştı bu muhteşem ve bir o kadar gerçekçi modelleri?
    işte işin garip yanı ise bu modeller 1886'dan 1936'ya kadar elli yılı aşkın bir süredir baba oğul olan leopold ve rudolf blaschkas tarafından tasarlanmıştı.

    bir çok avrupalı gibi leopold'da 1853'te amerika birleşik devletleri'ne yol aldı ve bu insanın diğer insanlardan bir farkı vardı; dünyayı farkı bir görmesiydi. işte bu deniz yolculuğu sırasında vücutlarının cam benzeri şeffaflığından etkilenerek yerel deniz omurgasızlarını inceledi ve eskizlerini çizdi.

    şunları kaleme aldı; mayıs ayında güzel bir gece. denizin ayna gibi dümdüz karanlığına doğru baktığımızda; çeşitli yerlerde, sanki gerçek ateş demetleri ve diğer parlak ışık noktaları ve ayrıca büyük bir aynaya hapsolmuş yıldızları oluşturan binlerce kıvılcım, flaş benzeri bir ışık huzmesi demeti belirir. sonra keskin yeşilimsi bir ışıkta küçük bir nokta önümüzde beliriyor, gittikçe büyüyor ve sonunda güneş benzeri parlak bir figür haline geliyor.

    leopold, cam gözler, kostüm süsleri, laboratuvar ekipmanları ve süslü malları ürünler üreten aile işine odaklandı. daha sonraları ilgisini ve boş zamanlarını omurgasızların aksine bitkilerin cam modellerini yapmak için kullandı. bu, yıllar sonra blaschka cam bitki modelleri eşya koleksiyonu ya da cam çiçekler olarak da bilinecek olan çalışması için bir temel oluşturacaktı, tabii ki bir çok sanatçı gibi bu süre zarfında ürettikleri modellerden hiç para kazanmadı.

    bir zaman sonra talih suratına güldü ve modelleri sonunda prens camille de rohan'ın dikkatini çekti. kendisi de bir doğa bilimci olan prens, leopold'a özel koleksiyonu için 100 cam orkide yapması için görevlendirdi. leopold'un çalışmasından etkilenen prens, yaptığı 100 orkide ve diğer egzotik bitki modellerin hepsini sergiledi.

    sergiyi izleyenlerden biride dresden'deki doğa tarihi müzesinin müdürü prof. reichenbach'dı ve botanik modellerden çok feci bir şekilde büyülenmişti. ardından reichenbach, leopold'u 12 model deniz şakayığı üretmesi için ikna etti ve görevlendirdi. daha sonra reichenbach, leopold'a cam deniz omurgasızlarını müzelere, akvaryumlara, üniversitelere ve özel koleksiyonculara satmasını önerdi.

    ünü bir anda parlayan leopold için gazeteler "dünya hiç bu kadar güzel, bilimsel olarak doğru modeller görmemişti" diye demeçler vermeye başladı. dünyanın dört bir yanındaki doğal tarih müzesi müdürleri, deniz omurgasızlarını sergilemek için yarışıyordu. kısacası, blaschkas glass deniz yaratığı küresel bir talep vardı ve kelimenin tam anlamıyla bilimsel olarak kusursuz modeller üretebilen tek ve en iyi cam sanatçısıydı. bu arada oğlu ve çırağını,halefi olacak olan rudolf blaschka'nın eğitimini ilerletiyordu.

    1880 civarında rudolf, babasına modellerde yardım etmeye başladı. o yıl, boston society of natural history museum (şimdiki adıyla museum of science ) için 131 glass deniz canlısı modeli ürettiler . bu modeller, harvard'ın karşılaştırmalı zooloji müzesi tarafından satın alınanlarla birlikte harvard botanik müzesi'ni kurma sürecinde olan profesör george lincoln goodale tarafından görüldü ve anında büyülenmiti 1886'da, goodale, blaschkasların ayağına kadar giderek harvard için bir dizi cam botanik model yapma talep etti.

    sonunda bir hazine niteliği olan cam çiçekler koleksiyonunu üretmeye başladılar. bu gün bile cam ustaları nasıl yaptıklarını bilmedikleri bu hazine hala harvard üniversitesi doğa tarihi müzesi'nde sergilenmektedir.

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3
    görsel-4
    görsel-5
    görsel-6

    kaynak ve daha fazla görsel için:12
    3

  • + nasılsın?
    * - iyiyim. sen nasılsın?
    + iyiyim sağol. eğer işin yoksa kadıköy'e gelsene?
    - işim yok, gelirim tabi ki.
    + tamam ben şimdi yemek yiyorum, vapurdan inince ara beni.
    - tamam ararım, çok teşekkür ederim. hadi görüşürüz.

    asfşkla teşekkür ne lan! niye teşekkür ettin lan tırto!

    (bkz: akıl) (bkz: fikir)

  • cep telefonu da entegre edilmediği için eksik kalmış buzdolabıdır.

    - abi dün aradım buzdolabından sana ulaşamadım
    - banyodaydım
    - abi klozet numaranıda aradım, o da sürekli meşguldü.

  • enteresan karı koca diyaloglarına neden olabilecek maçtır.

    adam: hayatım yarın akşam napıyoruz?
    kadın: ben maça gidiyorum.
    a: ne maçı yahu?
    k: fenerbahçe'nin maçı!
    a: hep böyle yapıyorsun pakize. maç! maç! maç! hiç benimle ilgilenmiyorsun. varsa yoksa maç. bıktım senin maçlarından.
    k: la havlee...
    a: ben napıcam tek başıma?
    k: çağır ismeti oturun işte evde.
    a: uff yaaa..! bu ayakkabılar ne böyle?
    k: yeni aldım :) halı sahaya abone olduk. bu cumartesi başlıyo. çok güzel olmam lazım. en güzel ben olmam lazım..