ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gülsüm elvan'ın yavuz bingöl'e verdiği cevap
-
yavuzcuk, bunu tekrar tekrar oku, hatta çerçeveletip görebileceğin her yere as. o her zerresini para bürümüş gözlerine insanlık nedir hatırlatır.
"ne hırsızlık ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? o meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da ailesini tanımayız, ismini de bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söz söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.
ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddiniz bilmez ona dil uzatırsa bedenizmizi siper ederiz. sen yine de o onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni berkin elvan'ın annesi gülsüm'ü yuhalat. gocunmam, yaralanmam, üzülmem. derim ki şahsenem bacı anamdır ona gelen bana gelsin."
gülsüm elvan 03/12/2014 ankara
http://www.cumhuriyet.com.tr/…de_beni_yuhalat_.html
çocuk sahibi olunca hayatın kaydığı gerçeği
-
hayatının kaydığını düşünen ve pişman olan insanların bebekleri için çok üzüldüm. keşke siz çocuk yapmasaydınız lan. şahsen benim hayatım kaymadı, tek istediğim bi gece deliksiz uyumaktı. eşim ve kızım bir haftalığına memlekete gittiler, bir gün ayı gibi uyudum ama işten gelince akşam kızımı göremeyince, hayat bir anda anlamsız geldi.
tarık akan
-
reklam tekliflerini reddeden, tuncel kurtiz'in ölümüne bir köşede ağlayan sanatçı.
değerini pek bilemediğimiz, en sahicisinden.
evinin balkonunda uçak yapan 15 temmuz gazisi
-
sanirim kafasina sert bir cisimle vurulmak suretiyle gazi olmus.
tsubasa'daki sahanın uzunluğunun 18km olması
-
hesaplamalarıma göre olması gereken ölçülerdir. gelin hep beraber ölçelim. öncelikle captain tsubasa çizgi filmindeki çocuklar ilkokula gidiyordu. ortalama 12 yaşlarında olsalar boyları da ortalama 130 cm olur. bu kenarda kalsın. bir kalenin yüksekliği zeminden 2.44 metre imiş. çocuklara özel kale olduğunu varsayalım ve düz hesap 2 metre kabul edelim. çizgi filmi izleyenler bilir. bu veletler ceza sahasına yaklaşırken bile rakip kaleyi yeni yeni görmeye başlıyorlardı. hadi biz iyimser olalım ve kaleyi orta sahadan görmeye başladıklarını kabul edelim.
dünyanın çevresi yaklaşık 40000 km'dir. bundan sonra tüm birimleri km cinsinden yazacağım. oyuncunun yüksekliği 0.0013 km. , kalenin yüksekliği de 0.002 km'dir.
tsubasanın vücudunun ağırlık merkezinin ekseninin, dünyanın merkezini kesecek şekilde durduğunu düşünelim.
https://eksiup.com/p/xy687157ux9n
kalenin de uzantısını dünyanın merkezinden geçecek şekilde kabul edelim.
https://eksiup.com/p/sr68718ws76u
tsubasanın kaleyi görmeye başlaması için öncelikle tsubasanın gözünden dünyamıza bir teğet alacağız.
https://eksiup.com/p/hp6872448ib6
tsubasanın gözünden çıkan doğru dünyanın yüzeyinden teğet geçerek öyle bir noktaya doğru uzamalı ki kesişen nokta kalenin en üst noktasına gelsin. bu durumdan sonra tsubasa ileriye doğru gittiğinde artık kaleyi görmeye başlayacaktır.
https://eksiup.com/p/tj6873356ave
çizim programından faydalanıp yaptığım hesaplamalara göre o an orta sahada duran tsubasanın teğete kadar olan uzaklığı 4.06 km, teğet noktasının kalenin üst noktasına kadar olan uzaklığı ise 5.05 km bulunmuştur. toplamda 9.11 km yapan bu uzaklık sahanın yarısını kapsadığı için toplam mesafe yaklaşlık 18.22 km olacaktır.
https://eksiup.com/p/v3687415fz87
edit: matematiksel açıklama biraz eksik kalmış. teğet noktasından uzatılan doğru parçası,aslında yarı çapı dünyanın yarıçapından sadece 2 metre daha fazla olan bir çembere uzatılıyor. o kesişim noktası kalenin tam olması gereken noktadır.
mesafeleri nasıl bulduğuma gelince, aslında çok basit dikkat ederseniz dünyanın merkezinden teğet noktasına doğru dik geliyor yan yana iki tane dik üçgen oluşuyor. dünyanın yarı çapı 40000/pi/2'dir. tsubasanın boyu 0.0013 km demiştik. kısacası uzunluğu ((40000/pi/2)+0.0013) km olan bir hipotenüs ortaya çıkıyor. diğer tarafta da kale var, orada da uzunluğu ((40000/pi/2)+0.002) km olan bir hipotenüs çıkıyor. mesafelerden bir tanesi olan tsubasanın teğete olan uzaklığını bulalım. dik üçgen kuralımız nedir. a kare+b kare= c kare. c burada hipotenüs oluyor. mesafeyi a kabul edersek, b dünyanın direk yarı çapı oluyor. formülümüz c kare-b kare= a kare'dir. yani kısacası a, c kare-b kare'nin kareköküne eşittir ve şöyle bir sonuç çıkıyor.
https://eksiup.com/p/cy69355auk58
diğer mesafeyi de buluyoruz.
https://eksiup.com/p/gj6935634gtx
edit: 90'larda çocuk olan, şu an 33 yaşında işi ve mesleği olan bir mimarım.
dostoyevski
-
dostoyevski kumar alışkanlığından ötürü aşırı derecede borçlanmıştır. o sırada ortaya stellovski adında bir yayıncı çıkar. dostoyevski’ye şunları söyler: “bak senin bütün borçlarını kapatacağım. sana iki yıl yetecek kadar da para vereceğim. fakat bir sözleşme imzalaman gerek.
senden bir kısa roman istiyorum. bu kısa romanı bana bu sözleşmeyi imzaladıktan tam 24 ay sonra vermeyi kabul edeceksin. istediğim sürede bitirip bana teslim edersen sorun çıkmayacak. fakat eseri bir gün bile geç verecek olursan bundan önce yayımladığın ve bundan sonra yayımlayacağın bütün eserlerin hakları benim olacak.” çok fazla borcu olan dostoyevski sözleşmeyi mecburen imzalar.
aradan 23 ay geçer fakat tek bir cümle bile karalamamıştır. durumdan haberdar olan fransız yazar stendhal, dostoyevski’ye “ben ‘parma manastırı’ romanımı dikte ettirerek (söyleyerek yazdırmak) yazdırdım, sen neden denemiyorsun?” der. başka çaresi olmayan dostoyevski kabul eder.
o zamanlar rusya’da bir dikte etme okulu vardır. okulun en yetenekli öğrencisi grigoryevna snitkin adında isveç asıllı genç bir kızdır. kız bu görevi yapmaktan gurur duyacağını söyler ve dostoyevski ile eseri yazmaya başlarlar.
eseri son gün bitiren dostoyesvki hemen stellovski’nin yanına gider. dostoyevski’nin yazma sürecini baştan sona takip eden uyanık yayıncı stellovski dostoyevski eseri teslim edemesin diye ofisini kapatıp gitmiştir. o zamanlar rusya’da noter yoktur. noter görevini polis karakolundaki memurlar yapıyordur. dostoyevski eserini polis karakolundaki memurlara onaylatır. daha sonra bu olaydan dolayı yayıncı ile davalık olsalar da davayı dostoyevski kazanır.
her rus gibi dostoyevski de zaferi kutlamak için bol votkalı bir davet verir. davete bütün dostları ile birlikte romanı dikte ettirdiği genç kız grigoryevna snitkin’i de çağırır.
gecenin ilerleyen saatlerinde dostoyevski genç kıza “senden bir konuda fikir almak istiyorum “der.
bu durum genç kızın gururunu okşamıştır.
“memnuniyetle, ben size nasıl bir fikir verebilirim merak ettim” diye karşılık verir.
dostoyevski şöyle der: “ben bir roman yazmaya çalışıyorum. romanın başkarakteri korkunç biri… sara nöbetleri geçiren, kumar bağımlısı, düşman kazanmaktan çekinmeyen bir adam. bu adam kendinden genç bir kıza aşık oluyor. sence bir evlenme teklifi kaleme alacak olsam bu gerçekçi olur mu?”
kız ise şöyle der: “evlenme teklifinizi kabul ediyorum bay mihayloviç.''
o kız dostoyevski’nin ikinci eşi anna grigoryevna snitkin’dir. yazdıkları eser ise ünlü roman “kumarbaz”dır.
kaynak: dostoyevski'nin hatıraları - anna grigoriyevna dostoyevski
söz vermeyeyim ama gelmeye çalışacağım
-
tr: "gelmeyeceğim ama bunu direkt söyleyip de kabalık etmek istemiyorum"
dolmuş diyalogları
-
taksim - bakırköy hattı ... sabaha karşı 4 .. şansa sahil dolmuşu bulmuşum çakır keyifim. bir tane kulaklıkla müzik dinleyen hanım kızımız var.
bakırköy girişinde sorulan klasik soru ve olaylar gelişir.
kaptan: yeni mahalle var mı ?
yolcular: (ses yok)
yeni mahalle girişi geçilir. kulaklıkla müzik dinleyen kızımız tepki verir
kızımız: niye geçtik girişi yaaaağğ ?
ben: e sordu ya kaptan yeni mahalle var mı diye
kızımız: duymadım ki ya ben :( (surat bu hale geldi ondan)
ben: kaptan duymamış hanım kızımız. bence dönelim geri sabaha karşı bi de tehlikeli bak.
kaptan: abi dönemeyiz ya.
kızımız: ay nerden hanım kızın oldum ben senin be
ben: kaptan dönmeyelim yesin bunu köpekler sarhoşlar filan.
kızımız: ya ne diyosun beee
kaptan & yolcular: ehe ehehehe ehehhehe.
kızımız: yaaaaağğğğğ :(
ben: bırakayım ben seni eve hanım kızım ?
kızımız: git be pis
kaptan & yolcular: hehe ehe eheheheeeğğğ
bu da demek oluyorki çakırkeyif olunca iğrenç bir insan oluyormuşum. güzel de kızdı be
uefa kupası alırken dikkat edilecek hususlar
-
- köy takımlarına elenmeyin
- yavaş alın, saçınız başınız dağılmasın
- erken havaya girmeyin
avrupa yakası'ndaki selin'in kültleri
-
(bkz: buhran abi)
kutu oyunları
-
guncelleme: entry steam turkiye para birimi/kur degisikligi oncesi yazilmistir, bu sebeple guncel durum belirtildigi kadar uygun olmayabilir.
günümüzde dolar ve euro'nun geldiği son nokta ile maalesef iyice lüks haline gelen bir hobi olmuştur. buna çözüm olarak steam üzerinden çoğu oyunun dijital versiyonu uygun fiyata bulunabiliyor, tabiki masabaşı buluşmaları ile aynı keyfi vermese de hem ekonomik olması, hem ulaşımımız olmayan çoğu oyunu deneyebilme fırsatı sağlayabilmesi, hem de pandemi döneminde uzaktan oynayabilme imkanı yaratması ile tercih edilebilir.
aşağıda kendi steam kütüphanemde bulunan oyunları güncel bgg sıralamaları ve linkli isimleri ile paylaşıyorum:
1. brass: birmingham
3. gloomhaven
6. terraforming mars
7. dune imperium
8. gloomhaven jotl
11. spirit island
12. gaia project
13. through the ages: a new story of civilization
14. twilight struggle
16. scythe
22. concordia
25. wingspan
29. root
31. everdell
34. viticulture essential edition
46. agricola
83. lords of waterdeep
yukarda listelenmeyen farklı oyunlar da mevcut, aratabilirsiniz.
ek olarak tabletop simulator da fena değil imiş.
edit: board game arena önerisi geldi
ishak paşa sarayı
-
yapimi cesitli nedenlerden dolayi 99 yil surmus saray.
sarayin yapimi 1685'te cildir valisi colak abdi pasa tarafindan baslatilmis, 1784 yilinda ii. ishak pasa tarafindan bitirilmistir. sarayi tamamlatan ishak pasa 1790 yilinda gorevinden alinmis ve hasankale'ye surulmustur. dolayisi ile yapilan bu muhtesem saray cok kisa bir sure kullanilmis, sonrasinda terkedilmistir.
7600 metrekare alana sahip olan saray, osmanli saray planinda haremlik ve selamlik olarak iki kisimda insa edilmistir. suslemelerinde barok ve rokoko usluplari karisik olarak kullanilmis, kapilarinda selcuklu uslubu tercih edilmistir. iki katli olan saray 366 odadan olusmustur.
bir rivayete gore padisah bu sarayin topkapi sarayi'ndan daha gorkemli oldugu soylenmeye baslaninca ishak pasa'yi gorevinden azletmistir.
hastası olunan sözler
-
"nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum.
o yüzden anlaşamıyoruz." charles bukowski