ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran okul müdürü sözleri
-
"sakız çiğneyen arkadaşlarınızı görüyorum teneffüslerde... erkek dediğin sakız çiğnemez, ata biner ok atar!!!!"
leyla ile mecnun vs yalan dünya
marimar'ın kolyeyi çamurdan ağzıyla alması
-
yıllarca gözümün önünden gitmeyen travmatik sahne.
fakirin zenginleştiği, zenginin fakirleştiği 90'lar dizilerinden biri olmasını takiben, marimar aynısını o illet kadına hamile hamile yaptırıp, hisse senetlerini çamurdan ağzıyla aldırmıştı.
neyse nereden çıkılıyo?
öldürülen köpek için hüngür hüngür ağlayan adam
-
ah be dayım umarım o köpeği öldüren şerefsizin ömrü sana ilave olur dedirten insanoğluinsandır.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
çileğin suçu neydi dedirtmiştir. bütün çaba sonunda yine bir çilek elde etmek içindi. hayır bir de videoyu izlerken aklım hep ilk pişirdiği çileklerin nerede olduğundaydı. neyse ki sonunda döktü. kaçırdım diye çok endişelenmiştim. işte bütün işsizliğimle oturup 8 dakika 38 saniyemi ona verdim.
türklere sorulan salak sorular
anne with an e
-
anne with an e'yi büyük bir keyifle izlemiştim ve muhtemelen hiçbir introsunu da kaçırmadım. gördüğüm kadarıyla çok beğenilmiş ve yazılmış hakkında, ben ise sadece introsundan bahsedeceğim.
anne with an e/ intro
intro, sanatçı brad kunkle'ın sekiz resmi üzerine kurgulanmış. kunkle'ın sekiz resminin tamamı keten veya ahşap üzerine yağlıboyadan oluşuyor ve hepsini tamamlaması yaklaşık üç haftasını almış. tüm bu resimler 3d dijital modellere dönüştürülmüş. intro, kışın başlayıp sonbaharda bitecek şekilde mevsimlerle ilerliyor. mevsimler anne'in duygusal yolculuğunun göstergesi aynı zamanda.
intro'da çok fazla detay var; diziyi izlediğinizde her bir detayın ne anlama geldiğini daha iyi anlıyorsunuz. tilki, baykuş, serçe, sinek kuşu gibi birçok detayın herbirinin anne ile bağlantısı var. çok daha dikkatli bakınca serçenin gözlerinin olmadığını görürsünüz mesela; bunun da dizinin uyarlandığı montgomery'nin ''anne of green gables'' kitabındaki bir bölümden esinlenildiği anlaşılıyor. kunkle, bu metaforun anne için de uygun olduğunu düşünmüş; anne'in yolculuğu herkesinkinden farklı çünkü. o bölüm;
"kuşların nereye uçacaklarına karar vermeleri için altıncı hisleri vardır. bu simgeyi seviyorum; gezegendeki bu hayvanların altıncı hissi var, nereye gideceklerini biliyorlar."
intro'dan bazı görseller;
görsel
görsel
görsel
anne with an e/ intro/ behind the scenes
müzik ise the tragically hip grubunun ''ahead by a century'' single'ı, sözler ise şöyle ve anlamlı ayrıca;
''first thing we'd climb a tree and maybe then we'd talk
or sit silently and listen to our thoughts
with illusions of someday casting a golden light
no dress rehearsal, this is our life
and that's where the hornet stung me
and ı had a feverish dream
with revenge and doubt
tonight we smoke them out
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century
stare in the morning shroud and then the day began
ı tilted your cloud, you tilted my hand
rain falls in real time and rain fell through the night
no dress rehearsal, this is our life
but that's when the hornet stung me
and ı had a serious dream
with revenge and doubt
tonight we smoke them out
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century (this is our life)
you are ahead by a century
and disappointing you is getting me down''
kaynak
jelko obradoviç
-
adamlar barcelona'daki euroleague merkezinde bulunan toplantı salonlarından birisine zeljko obradovic adını vermişler ama gel gör ki; oturduğu evin kapı zilinde hala babasının adı yazan gençler bu insana loser demekteler.
keşke bu adam gibi kaybetsem hep.
soyadı ba ile bitenlerin iyi futbolcu olması
-
ismail köyba.. orda bitmeliydi işte, olmadı olduramadık.
hep hayal edilen uyku hikayesi
-
çocuksunuzdur, okuldan eve gelirsiniz, sevdiğiniz yemek hazırdır, dışarda deli gibi kar yağmaktadır. anneniz sizi "tank" gibi giydirir, sonra dışarı çıkarsınız, saatlerce kar topu oynanır, kardan adam yapılıp bozulur. kırmızı bi burunla, ıslanmış eldivenlerle yoğun karın altından eve dönersiniz, babanız haberin var mı 2 gün boyunca okullar tatil der, çok yorulmuşsunuzdur koşuşturmaktan hemen pijamalar giyilir, yorganın altına girilir anne ılık ballı süt yapar(isteyene çorba) sonra bi güzel mışıl mışıl uyunur.
orhan pamuk
-
kimsenin orhan pamuk'un kafasina silah dayayip "konus ulan konus!" deme niyeti yok, ancak kendisinin konusmama hakki varsa, benim de onu konusmuyor diye elestirme hakkim vardir. occupy wall street esnasinda hicbir amerikalinin cikip "stephen king neden konusmuyor lan?" dedigini zannetmiyorum ancak noam chomsky konusmasa elestirilirdi.
orhan pamuk kitaplariyla, konusmalariyla politik olmayi tercih etmis bir yazardir. olmasaydi kimsenin diyecek birseyi olmazdi. su andaki sessizligini elestirmek insanlarin hakkidir. bu dakikadan sonra kendisini samimi bulmak cok zor olacaktir.
not: noam chomsky ile orhan pamuk'u kiyasladim ya, allah da benim belami versin.