hesabın var mı? giriş yap

  • doğru kelamdır. zira iyi ahlakını alabilseydik;

    *hızlı tren kazasından sonra birilerinin istifa etmesi gerekirdi,
    *seçmene "lan", "ananı da al git" diyenlerin özür dilemesi gerekirdi,
    *sırf bakanın oğlunun ithal ettiği ürünlere vergi indirimi geldiğinde medya çarşaf çarşaf yazar, bakan da istifa ederdi,
    *başbakan'ın oğlu "gemicik" alamazdı,
    *başbakanın damadının genel müdür olduğu şirket devlet ihalesine girmeye cesaret edemezdi
    (8 yıl sonra edit: bu damat enerji bakanı oldu*)
    (12 yıl sonra edit: maalesef damat şu an hazine ve maliye bakanı(!). tünelin ucu bombok bir yere çıktı. inşallah başka editlerde görüşmeyiz. )
    (13 yıl sonra eyvah eyvah editi: adam instagramdan istifa edip ortadan kayboldu. çok ilginç şeyler oluyor. )
    .
    .
    .
    bakıyorum da oldukça ahlaklı(!)ymışız.
    (bkz: şükür yarabbi)

  • dünya' nın benzinli araçlarını yasaklayan ilk ülkesi olmayı planlayan norveç'in, oylama sonucunda 2025' den itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklaması.

    tüm "sıfır" model arabaların elektrikli olmasına ek olarak 1 milyar euro da bisiklet otobanlarının yapımına sermaye olucak.

    almanca kaynak

  • $ehirlerarasi yolculuklarda biz erkeklerin sikca ba$ina gelen hissel durum. zerre alakasi yoktur abazalik ilen, ipnelik ilen. tepeden tirnaga temiz ve sevimli hislerin dogurdugu durum.
    ornek olay, tamamen mizansendir:
    ankara - izmir hatti, alinmi$ metro firmasindan bilet, izmir'e akilacak. bir ilkbahar gecesi, saat 01:00 gibi. otobuse binilir, hemen sagda solda guzel kizlar dikkat ceker, bu kismi abazalik, ipneliktir bak o dogru, "-uff ne duzgun kari baba be, kalcalarina kurban..." gibi... bunlar pek klasik erkek geyikleri.
    sonra yolculuk hali ba$lar, etraf karanlik. yol i$iklarinin, asfalt otobanda yazdigi $iirler...
    o guzel kizlardan pek bir begenileni pek bir hastasi olunan uyur. sen de kenarda artik uyur musun ne bok yersen. ertesi sabahin gune$i parlamaya ba$layip izmir'e yakla$irken, o kiz hala uyuyordur. ama ne uyumak. melek mi, prenses mi, huri mi... ba$ o ince boyundan hafif sola yatmi$, o pembecik dudaklarin uzerinde cig gibi ter, saclarin daginikligi, yolculuk oncesi makyajdan kalma kalem hafif silinmi$. 2-3 dakikada bir kafayi ufak hareketler ile saga sola cevirir, bu hareket esnasinda boynun on kismindaki o iki kiri$ ortaya cikar, aralarindaki o cukur, dunyadaki en guzel yeridir belki... i$te o zaman direk opesi gelir insanin kizi...
    daha fazla yazamayacam. elim ayaam titriyo bak...
    (bkz: hisli entry) (bkz: smiley koymak istiyorum) hatta koydum.

  • o değilde bu bahsettiğin 2 hidrojen atomunun 1 oksijen atomuna 120 derecelik açı ile bağlandığı zamazingoyu rakı denen şeye 1/1 oranında katıyorsun güzel kardeşim, fişek gibi oluyosun, hayatta kalmak* için opsiyonel bi olay o da.
    hemen 2 sn sonra editi: fişek değil hatta, fişşşek.

  • evde erkek varken kadının doğurması.

    edit: baslik basa kalmis.
    ilk entryde bir erkek kisi hanim arkadasi ile yemege cikmis. erkek garson siparis almaya gelince, masadaki hanim kizimiz siparisini vermis, bizim erkek kiside dosemis entry. aklimda boyle kalmis.

  • -yemeği yaparken devamlı tadım yapın, tuzunu baharatını ayarlayın.
    -suyuna bakın çok berraksa uzun süre pişirip çektirin, az suluysa sıcak su ekleyin.
    -eti pişirmeden yüksek ateşte mutlaka mühürleyin, tavuğu geniş bir tavada ayrı ayrı yerleştirip yüksek ateşte şoklayıp öyle pişirin ki tüm suyunu salıp sertleşmesin
    -yemeği yaptınız tadı fena değil ama bi eksiklik var; muhtemelen asit istiyordur, limon soya sosu ya da sirke deneyin.
    -çok ekşi olduysa az bir şey şeker atın, tadı dengeler.
    -salçalı yemeklere mutlaka az da olsa domates da atın, keskin tadını yumuşatır.
    -pilav yaparken pirinçler tam yumuşamadan altını kapatın. dinlenirken 15 dakika o ısıda pişmeye devam edecek.
    -salatalarda ya limon ya sirke kullanın, ikisi beraber tadı bulanıklaştırır.
    -domatesli bulgur pilavına bir küp şeker iyi gider.
    -sebzelerin pişme sırasına dikkat edin, yoksa biberleriniz dağılır, soğanlarınız yok olur, sarımsaklarınız yanar.
    -sebze pişirirken yüksek ısı kullanılmamalı, bütün besin değerleri yok olur. kısık ateşte suyunu çektire çektire pişirin.
    -kremalı yemeklerde kaşar peyniri yerine mümkünse parmesan/eski kaşar tercih edin. taze kaşar çok yağlı ve tuzlu olduğundan yemeğin lezzetini örter