hesabın var mı? giriş yap

  • bebeklerin kati gıdalara geçerken hangi besinleri ne miktarda yiyecegi konusundaki kontrolün doktorlarin verdigi listelerde ya da ailede değil bebegin kendisinde olmasi gerektigini savunan gorus.
    alisildik ek gidaya gecis surecinden farki sudur: bebeklere ek gidaya geciste verilen meyve/sebze pureleri bebekleri once yutup sonra cignemeye yoneltir, eger pure vermeden ufak kati besinler vererek bebegin kendisinin yemesi saglanirsa, sanilanin aksine bebek bogazina kacirip bogulmaz. havuc, salatalik, mango vs kucuk parcalar halinde, ya da belki rendelenmis halde verilerek baslanabilir. yetiskinlerin yedigi yemekleri tuzsuz olarak pisirmek bebege vermek icin yeterlidir,bebege haslanmis sebze puresi vermeye gerek yoktur.
    bebek bunlari mama sandalyesinin tepsisinde kendi yiyecegi ve dokecegi sacacagi icin mutlaka ortalik batacak, ama cocugunuz yemek yemeyi boyllike ogrenecek, der bu gorus.

  • (bkz: campi flegrei) volkanik kalderası üzerinde bulunan bu döneminin günah şehri. vezüvün patlaması sonucu yer altında kalmıştır fakat volkanik aktiviteler devam ettiği için, bazı dönemlerde sular çekilir ve şehir belli aralıklarla 1500 yılına kadar kullanılmıştır. 1500 civarında italyayı vuran sıtma salgını sebebiyle tamamen terk edilmiştir. günümüzde büyük çoğunluğu sular altındadır.

  • tebrik edilecek hareket... insan olduklarını göstermiş.

    polis + faşist esnaf el birliğiyle dövülerek öldürülmüş (hüküm giydiler) bir çocuğu anması hangi kansızın zoruna gidiyorsa suratına sıçayım.

  • kimi zaman kisinin kendisini oldurebilecegi sekillerde bile olabilir.

    bir ornek verelim hemen...

    bilindigi gibi, normal sartlar altinda, hicbir ozel cabaya gerek duyulmaksizin suyun ustunde/askida batmadan durabiliriz. bunun en buyuk sebebi de cigerlerimizdeki havanin -ki ortalama bir kisi icin 3 litre civarinda olan akciger kapasitesi, sporcularda 7 litreye kadar varabilmektedir- vucut yogunlugumuzu dusurmesidir.

    bu bilgilerden yola cikarak, cok merakli ve de akilli ben, "ulen akcigerlerimde hic hava birakmadan suya atlarsam bakalim ne olacak?" seklindeki bir soruyu -ki cevabi da belli- kendime sordum. sormakla yetinsem gene iyi... cigerlerimdeki tum havayi son damlasina kadar ufledim... ama arastirmaci bir kisi olarak burada duracak degildim ya... ardindan hemen havuza atladim. yani iyi bok yedim. ahaaa...

    aklima gelen ikinci soru*;
    "hani havuza altadin ama niye gidip en derin yerine atladin be adam?" 5 metre, boru degil ki!!

    evet dogru tahmin. dogal olarak tas gibi dibe coktum... eee cigerlerde de hava yok. yani nefes tutayim desem o da mumkun degil. kol bacak desen onlar da kar etmedi. dedik "buraya kadarmis"... ama benim gibi salaklari dusunduklerinden midir, yoksa malzeme bol geldiginden midir nedir taa havuzun dibine kadar inen korkuluklar vardi. ben de sans eseri o korkuluklara yakin atlamisim. (bunu da suya atladiktan sonra ogreniyorum ha.) onlara tutunup cikabildim yukariya. kisacasi kasla goz arasinda kendimi olduruyordum... sorsan muhendisiz bir de ha. hesap, kitap, mantik... lafmis hepsi...

    hikayemizden cikan sonuc;
    kulaga ters gelecek ama bunu evinizde deneyin. kuvette falan...

  • memur-sen genel başkanı ali yalçın: "suriyeliler zamanında buraya gelip çanakkale geçilmesin diye şehit oldu"

    kaynak

    suriyelilerin bundan haberi var mı ?
    abi bu nedir ya, bu ne suriyeli sevdası, suriyeli çanakkale'de savaştıysa suriye diye bir devlet niye var ?

    edit: ali efendi memurların sorunları ne oldu ? enflasyon karşısında eriyen maaşlar için devletten ne talep edeceksin sen ondan haber ver.