ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kurt efe tatlıtuğ
yaran diyaloglar
-
- oğlum sende kazım koyuncu'nun hacettepe var mı?
- var. gönderiyim mi?
- göndersene bi zahmet.
sending... volkan konak - cerrahpaşa.
pisssssmi
-
minibüse binmeden önce teyzelerin cikarttigi ses, artik ka$ar derecesinde minibüs deneyimi olanlar "pis" le isi bitirirler
ufak tefek cinayetler
-
dürüm yiyen avukat detayıyla yarmıştır ahaha!
kopi luwak
-
dünyanın en özel kahvesi.
endonezya açıklarındaki sumatra adası ile çevre adalardaki ormanlarında yetişen kahveye özelliğini veren bir misk kedisi türü, kahve ağaçlarındaki kahve çekirdeklerini bütün olarak yutuyor. midesindeki enzimlerle fermantasyon geçiren çekirdekler dışkı yoluyla atılıyor. bu çekirdekler dışkıdan ayrılıp özel işlemlerden geçiliyor ve sofraya kahve olarak geliyor.
türkiye'de ''şimdi ya da asla'' adıyla oynayan the bucket list filminde iki kafadardan jack nicholson'un canlandırdığı zengin edward cole karakteri de nasıl yapıldığını bilmeden kopi luwak içiyor. kahvenin kedi dışkısından yapıldığını öğrenince de katılarak gülüyor.
biz kabile devleti değiliz
-
damadı enerji bakanı, kızı cumhurbaşkanı danışmanı olan cumhurbaşkanının sarfettiği söz.
gibi (dizi)
-
-ne oldu, ne düşünüyorsun?
-bi şey düşünmüyom
-nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur
-ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani
-alla alla niye abi?
-abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra
şahane olmuş lan bu.
adana limanı'nın sansürsüz pozu
-
(bkz: ikincide de yedim)
5 aylık bir ilişkinin özeti
bilgisayar oyununda manzara seyretmek
kutsal motor sorularınızı yanıtlıyor
-
bizzat bir videonuzda gormustum, utku kutsal motor'a yapilan bazi is basvurulariyla dalga gectiginizi acik acik soyluyordu. siz de bunu destekleye destekleye guluyordunuz. o an anlamistim nasil toksik, kendini ust seviye bir sey sanan ama aslinda kendi asagilik psikolojinizi altinizda calisan gencler ustunden tatmin etmeye calisan insanlar oldugunuzu. direkt dislikeimi verip abonelikten cikmistim.
yillar gecti, utku'yu tam da sizi unfollow etme sebebimden ifsaladiniz. ancak sizin de utku'dan bir farkinizin olmadigini, hatta utku'yla birlikte o toksik is ortamini desteklediginize adim gibi eminim.
sorum su olsun madem; kendinizi suclu hissediyor musunuz? utku'yu gunah kecisi ilan edince sizin yediginiz haltlar halinin altina mi supurulmus oldu?