hesabın var mı? giriş yap

  • liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.

    m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
    a1: istanbul iktisat hocam.
    m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
    a2: odtü elektrik elektronik hocam.
    m: ankaradaydı di mi odtü?
    a2: evet hocam
    m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.

  • adam kendi fabrikasında üretilen arabaya biniyor. benzinini kendi rafinerisinden gelen benzin ile dolduruyor. tam tersine zenginlikte çok farklı bir seviye görüyorum amk.

  • itiraf: çocuk doğduğunda kokmasın veya kıllı olmasın diye yapılan işlemlerin doğru olduğuna inananlardanım. üç kızkardeşiz. annem biz doğduğumuzda yüzümüze un sürmüş ki tüylü olmayalım. kaşlarımızı kalemle çizmiş ki düzgün ve gür görünsün. kokmayalım diye de kollarımızın altını tuzlamış. yani benim canım annem güzel olmamız için elinden geleni yapmış. ne yalan söyleyeyim, yaptıkları da boşa gitmemiş. üçümüz de birbirimizden güzeliz. ne kıllıyız ne de kötü kokuyoruz. üstelik yay gibi de kaşlarımız var.

    meali: kizkardeslerim de ben de cok guzeliz ama hafiften evde kaldik galiba.ucunuze ucumuz bayram etsin cukumuz tadinda olan beylerden mesaj bekliyorum acilen.

  • birbirlerine hastalık bulaşmasın diye video konferans ile toplanan bu ekip, okulları açar. camileri açar. insanların bir araya geleceği yerleri açar. kendilerine günde 4 test yaptırıp, millete test yok der.

    öyle müthiş bir ekip. ben bu hafta "salgına karşı en büyük önlem, evden çıkmamak" cümlesini bekliyorum bakalım.

  • "12 yıldır tayyip varsa ve 14 yıldır kemal sunal yoksa gülmezsin tabi güzel kardesim"

  • henüz 8 yaşında falandım sanırım. alt komşumuz tehlikeli bi hamilelik geçirmişti, sürekli yatması gerekiyordu. bi şekilde 9 ay geçti ve bir çift çocuğu oldu, tek yumurta ikizleri. zor bir doğum olduğu için bi de bebeklerde ufak bi enfeksiyon riski olduğu için hala hastanedeydiler. neyse annemle hastaneye gittik doğumdan bir hafta sonra. bebekler odada annelerinin yanındaydı. isim bileklikleri dikkatimi çekti. hiç sormamıştım ''isimlerini ne koydunuz?'' diye. birinde ''ufuk'' birinde ''mahmut'' yazıyordu. içimden kendi kendime ''ne ayarsız isimler vermişler öyle yahu'' diye geçirdim. ilerde bu ufuk mahmut'a kesin artistik yapar, dalga geçer ''ismine bak vöğeeeaa'' der diye düşündüm. bi de ufuk çok fazla ağlıyordu itici gelmişti bana. annemle komşumuz teyzenin muhabbeti iyice koyulaştığı sırada isim bilekliklerini değiştirdim. o kadar çevik bir şekilde yapmıştım ki bunu nefes nefese kalmıştım. zaman geçti bütün komşuluk ilişkileri bitti. yıllardır görmüyorum o aileyi. başka bir ile taşındılar. kısaca çocukların akıbeti hakkında hiç bir fikrim yok. ama onları bi şekilde bulup yanlış isimlerle büyüdüklerini söylemek ve özür dilemek istiyorum sözlük, özellikle sonradan olma mahmut'tan.