ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklere sorulan salak sorular
-
ingiliz bir arkadas:
- turkiyenin baskenti galatasaray city degil mi?
-?!
iyi taninmamis olmamiza uzulmekle birlikte takimimla gurur duymadim da degil hani.
metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak
-
bunun bugün şöyle bir çeşidini gördüm ki suratına kürekle vurulasıdır:
binerken inenlere öncelik vermeyip kavga ettiği gibi, inerken de öncelik vermedikleri için binenlerle kavga etmiştir.
forrest gump
-
"75 iq'ya sahip olmak, gercek hayatta idiyot olmak anlamina gelirken orduda dahi olmak anlamina gelir" gibi ince ayarlari bunyesinde barindiran film.
emniyet kemeri takmam göğüslerim çıkıyor diyen kız
-
oy utanmasını sevdiğim, kazada kafası patlayıp beyni camdan dışarı fırlayınca daha da güzelleşecek canısış.
bim'in 2014 yılbaşı paketi
-
- hatice hanım içli köfe
- centro gofret
- dost yoğurt
- bili bili yumurta
- teatone ice tea
- simbat iç ayçekirdeği
- buono çikolata
ve elbette,
- le cola.
7 tl. yersen.
ekleme: bütün gecenin bulaşığı ne olacak peki? ciddi problem.
- bind activit bulaşık deterjanı
üstelik paket hala 7 tl.
se7en
-
filmin esas vurgusu william sommerset ile david mills arasında gecen enfes diyaloglarda saklidir. iki karakterin dunyaya, hayata bakislari arasindaki tezatliktir asil yansitilmak istenen. bir tarafta dunyayi, bir cocuk sahibi olmak istemeyecek kadar yasanmaz bir yer olarak algilayan sommerset, diger tarafta ise bir fark yaratacagina*, dogru isleyen bir hayat butunlugu icerisinde ortaya cikan carpikliklarin giderilmesinde bir rol oynayacagina inanan mills.
sommerset film boyunca israrla, mills'e katilin kacik ya da anormal biri olmadigini, aksine boktan hayat kosullarinin dogal bir uzantisi oldugunu anlatmaya calisir. mills bunu kabul etmeyecektir, zira evlilik hayatinin ve kariyerinin basindadir, ve bu felsefeyi kabul etmesi gururla oynamakta oldugu dedektif rolunu tamamiyla anlamsizlastirmasi demek olacaktir. oyle degil mi ama? dusunsenize.. bir dedektifsiniz ve cozdugunuz hic bir cinayet dosyasinin, iceri tiktiginiz hic bir suclunun herhangi bir seyi degistirmeyecegine, dunyanin halen eskisi kadar rezil bir yer olacagina inaniyorsunuz. tabii ki karsi cikacaktir mills buna, tabii ki sommerset'in bu zirvalari emekli olacagi icin kurguladigini iddia edecektir. sonlara dogru olan bar sahnesini hatirlayiniz..
bu ikili arasinda cozumsuz kalan mevzu, john doe'nun mesajlari ile bir sonuca ulastirilir ve senaryo da boylece summerset*'ten yana cikmis olur. zaten bu yuzdendir mills*'in film boyunca mutemadiyen summerset'den eksik birisi olarak tasvir edilmesi, verilmek istenen mesajin daha kolay kavranabilmesi icin..
ne yazik ki hikayenin, oyunculugun ve gorselligin golgesinde kaldigi icin pek dikkat edilmez esas olarak soylenmek istenenlere. dusunuldugunde fight club 'in da ayni dertten muzdarip oldugu farkedilebilecektir.
world wide web
-
dünyayı saran ağ.
1980'li yıllarda avrupa fizik laboratuvarı cern'de çalışmakta olan tim berners-lee tarafından, cern'deki fizikçiler ile diğer ülkelerdeki meslektaşlarının fizik alanındaki çalışmalarını etkin ve kolay bir biçimde paylaşmalarını sağlamak amacıyla tasarlanmıştır.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dün kendinizi öldürmüş olsaydınız eğer
1. bugün ne kaçırmış olacakdınız?
2. lan zaten merakımdan öldüremiyom
ezel
-
bana ve ev arkadaşıma asla bir ezel olamayacağımızı, asla insan bile olamayacağımızı öğreten dizi. biraz izledik bu akşam, bir sahnede ezel abi scrabble taşlarını araklayıp gizlice bir şeyler yazıyor, sonra bir açıyor ki kızın adını yazmış oraya, "bahar". ev arkadaşım diyor ki, "vayy bee adama bak, biz olsak ne yazardık?", sonra ikimiz de aynı anda cevaplıyoruz, "vercen mi?". işte bir yanda ezel, bir yanda türk genci. bi de kızıyoruz kadınlara dizi izliyorlar diye, ben de kadın olsam bizi izlemez, dizi izlerdim anasını satayım, haklılar.
beşiktaş
-
sene başında arsenal ile kafa kafaya oynadı şampiyonlarlar ligini tek golle kıl payı kaçırdı arsenal bitmiş dediler. tottenham geldi üst düzey iki maç sonunda tottenham'ın üzerinde grup birincisi oldundu "abi tottenham bitmiş" dediler. liverpool ile eşleşildi premier ligde son dokuz haftada tek mağlubiyeti yoktu ancak son dakika tartışmalı bir penaltıyla anfield road'da mağlup olundu suarez'den sonra liverpool bitti dediler ..
diğer yakada dordmund gerçekten bitmiş bundesliga'nın dibine kazık çakmıştı. 2 maçta dörder tane yuvarladı, "abi dordmund avrupada başka oynuyor" dediler.. haa bu arada bitmiş arsenal u-17 kadrosuyla dört tane çaktı "abi adamlarda altyapı var" dediler.
neyse bizim kadromuz yetersiz beyler, siz kendi kadronuzun hayrını görün..
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sapıklık mıdır bilemedim, göreceli bir sapıklık diyelim. her taksiye binişte farklı kimliklere bürünmek ve şöförle bu doğrultuda konuşmak. farklı meslekler, farklı öğrencilikler, farklı hayatlar, farklı dertler. şiddetle tavsiye ediyorum.
sedet kepenoğlu
-
16 ağustos 2012 sözlük baharı'ndan sonra yazarların sözlük sahibine sesleniş biçimi.
(bkz: uçmadan önceki son sözler)
alper potuk
-
turk kuluplerinin geldigi son noktayi acikcasi halimizi gosteren futbolcudur. oncelikle fenerbahce'nin bu adama ne ihtiyaci var ben anlamadim hemen bakalim;
-emre
-meireles
-salih
-mehmet topuz
-mehmet topal
-cristian (gidecek diyolla)
hic hiz kaybetmeden gidelim galatasaray'a bakalim;
-selcuk
-melo (alinmayacak diyolla)
-yekta
-sneijder
gs'nin alper'e daha cok ihtiyaci var ama fener'in neredeyse hic yok. salih oynasin lan iste.
heh simdi gelelim bize..
-veli (yerine at koysak daha iyi)
-oguzhan (cikine gurban)
-fernandes (gidecek diyolla)
-necip (v for kalas)
gelin kabul edelim en cok bizim ihtiyacimiz var lan alper'e. verin iste bize ibneler :/ holosko + bir miktar para veririz size..
gerekirse kupasini isteyen sadri basgan'a baglarim. verin olm bize alper'i :/
samet hoca olsa alper'i taraftarlar yuzunden alamadik der amk..