hesabın var mı? giriş yap

  • salisbury ovasına tepeden bakan, dolu bir kamyondan bile daha ağır taşlardan oluşan, kelt rahipleri (bkz: druid) tarafından yapıldığı söylenegelen, kurban ayinleri için kullanıldığı düşünülen yapıt.

    söylendiği şekli ile; ruhun ölümsüzlüğüne inanan kelt ustaları tarafından en uzun gün 21 haziran'da ayinler için bir araya gelinen yermiş. 4000 yıllık kemik, çanak, çömlek gibi kalıntılara rastlanmış. bununla birlikte salisbury, dairesel unsurları ile ünlü bir yer; tepeler, tarlalardaki şekiller (bkz: shyamalan), taşlar vb.

    bulundurduğu taşlardan en uzunu 7 metre ve 44 ton olması ile birlikte yapıt toplamda 1500 ton ağırlığında kalıntı barındırıyor.

    eğer stonehenge'in kuşbakışı görünüşü anlatılmaya çalışılırsa; en dışta uzun ve ağır taşlar dairesel olarak, onların içindeki mavi taşlar yine dairesel olarak dizili, en içte ise at nalı biçiminde ve sunağı kapsayan taşlardan oluşan bir şekil ki buna trilithon adı veriliyor. orijinal hali için;
    http://www.anima.demon.co.uk/…onehenge/soriplan.gif incelenebilir.
    kimlerin tarafından yapıldığı düşünülürken; şüpheli 4 grup ortaya çıkıyor; kelt rahipleri, romalılar, istilacılar ve ilkçağ insanı. radyokarbon tarifleme yönteminin sonuçlarına göre yaklaşık 4500 sene önce yapıldığı ölçümlendiği için, taş devrinin sonu, bronz çağının başı civarlarına denk gelen bir dönemde yapıldığı farkediliyor ki tespit, ilkçağ insanının(briton; kelimenin son heceleri silinip yerine ton konunca ilkçağa gönderme oluyor anlaşılan) yapıtın mimarları olduğuna işaret ediyor.

    iki farklı tür taş barındırıyor; dış daireyi oluşturan büyük taşlar(monolith) yaklaşık 30 kilometre uzaktaki taşlarla benzerlik gösteriyor, fakat iç daireyi oluşturan ve yaklaşık 4 ton ağırlığındaki mavi taşların nereden geldiği uzun bir süre belirsizlik taşıyor. bu sebeple britanya'da yapı farklılığı gösteren bütün taş örnekleri toplanıyor, incelemelere başlanıyor ve bu iş yaklaşık 20 yıl sürüyor ( ki temizlik malzemesi olarak kullanılanlarına da kesin rastlanmıştır). en sonunda taşların, bölgeye 300-350 km uzaklıkta, güneybatıda yer alan preseli dağlarındaki taş özellikleri ile eşleştiğinin farkına varılıyor.

    tamam buraya kadar herşey iyi, araştırmalar ter getirse de sonuç veriyor olması nedeniyle memnuniyet verici; ama 4 tonluk taşlar bu kadar uzak mesafeden ve dönem itibariyle mal olduğu düşünülen britonlar tarafından oraya nasıl getiriliyor? kimileri buzullarla diyor, kimileri afetlerle, ama gotunden sallamanin en guzel ornekleri olarak bir kenarda asılı kalıyor bu tahminler.
    düşünülmesi gereken 3 aşama var;
    - inşaat malzemeleri tespiti yapıldıktan sonra lojistik sağlanmalı,
    - malzemelerin nasıl kullanılacağına karar verilmeli,
    - işgücü ihtiyacı tespit edilerek, pazardan adam bulunmalı. ve bunların hepsi mümkünse birbirine yakın zamanlarda yapılmalı.

    incelemeler esnasında, tekne kalıntılarına rastlanıyor ve taşların tekneler ile getirildiği öne sürülüyor. olayı test etmek için ilkçağda su taşımacılığı için kullanılmaya elverişli meşe ağacından tekne örneği yapmaya başlanıyor. zamanın teknolojisi ile yapılmak istense de yer yer sıçışlar olması sebebi ile zamanımızın teknolojisi ile prototip hazırlanıyor. fakat 1 tonluk meşe ağacı teknesi tek başına 4 tonluk taşları taşımayacağı için 2 tekne birleştiriliyor ve işlem gerçekleştiriliyor. en nihayetinde taşların taşınabileceğine de emin olunuyor.

    mühendislik hesaplarına göre, 300 kişinin hiç ara vermeden 2,5 ila 3 sene sürecek şekilde, yaklaşık 1,5 milyon iş saati kadar çalışması gereken sürede yapıtın yapılabileceği belirlenmiş.
    son olarak, bir toplu mezarın bulunması ve kemiklerin incelenmesi sonucu, merhumların yaklaşık 300 km uzaklıkta yaşadıkları keşfediliyor.

    stonehenge'in bütün taşları böylece yerine oturmuş oluyor.

  • boğaziçi üniversitesi'ndeki ibadet odası başlığında da dediğim gibi, bir grup insanın hissettiği ihtiyaca cevap veren bir odadır. sen oraya bakıp utanıyorsun diye yapılmayacak değil ya? sigara içmeyen insanlar mesela sigara odalarına bakıp utanmıyor sana ne oluyor? ne bileyim anlamadım yani. gitme kardeşim mescide. zorla mescide çağırırlarsa utanmaya bağırmaya yüzün olsun.

  • dört büyük denetim firmasından bir diğeri. karşımda en fazla 3 yıl tecrübeli iki denetçi ile iş görüşmesi yapılıyor. takım çalışmasını kafaya takmışlar, üstüste gereksiz sorular...

    - takımda iş yapmak istemeyen ama yeteneği olan biri olsa nasıl motive edersiniz?
    - şöyle yaparım böyle yaparım...
    - öyle yaptınız olmuyor n'aparsınız?
    - e o zaman şöyle yaparım
    - ama bunu da yapamıyorsunuz çünkü bla bla. başka naparsınız?
    - takımdan atarım, onla mı uğraşacam işimi mi yapacam
    - bık bık bık
    - peki şöyle bir durum oldu n'aparsınız?
    - ..
    - ama öyle yaptınız işe yaramadı başka naparsınız?
    - ..
    - ama onu da yaptınız yine olmadı
    -..

    derken sinirler gerilmiştir ve bu karşı tarafa belli edilmiştir.

    - çakır bey sinirlenince ne yaparsınız?
    - kafa atarım
    - heh heh iyi ki bize sinirlenmediniz
    - sinirimi genelde belli etmem ( sonrasında southpark sessizliği)

    ve teşekkür edilip görüşme bitirilmiştir.

  • yanlış orandır. bizim türk insanlarının yaptığı aşı bu korona denen mikroba yüzde binbeşyüz etkilidir. kesin anlamında yüzde binbeşyüz. yani daha bilimsel konuşmak gerekirse aşı yaptırana bi sikim olmaz.