hesabın var mı? giriş yap

  • videoyu 3-4 kez izledim gulmek icin. ilk izledigimde tam; "gulme lan senin de basina gelir melir" derken, nereden basima gelecek boyle bir mallik deyip, kahkahayi bastim ve hala guluyorum alabora oluslari gozumun onune geldikce...

    resmen batan geminin malları olmuslar, ya da alabora olan.

  • günümüzde askeri kışlanın içindeki hurdalığa bile gece hırsızlar gelip demirleri çalmasın diye nöbetçi dikilirken, yüzüğün yok edilebileceği tek yer olan hüküm dağının girişinin allah'a emanet edilmesi durumudur.

    yok efendim neymiş "yüzüğün yok edilmek isteneceği sauron'un en karanlık rüyalarına bile girmemiştir.” yok efendim "mordor'u kuşatmak zaten imkansızmış" yok "girişe giden yol çok zorlu kimse geçemez" falan filan inter milan.

    anadolu'da "eşeğini sağlam kazığa bağlamak" diye bir söz var. oraya 2 ork diksen zarara mı girersin? ayrıca "bir şey olmaz kanka" diye askeri strateji mi geliştirilir? hadi sauron bunu akıl edemedi peki saruman'a ne demeli? sen orada baş çavuşun eşeği misin? senin "ulan ne olur ne olmaz şuraya da 3-5 nöbetçi koyalım. zararı olmaz faydası olur" diye önlem almak aklına hiç mi gelmedi?

    şu rezilliğe bak, yüzüğün aşil topuğu olan yerin kapısında incin top oynuyor. dingo'nun ahırı sanki...

  • üzerinde çok konuşulan bir başka konu;

    pilot kurtarma sistemleri: yüksek performanslı savaş uçaklarında bu tip sistemler bulunmaktadır, genellikle şu mantıkla çalışırlar;

    - pilot atlama komutu verir
    - birçok patlayıcı aynı anda ateşlenir
    - bir grup patlayıcı kanopiyi kırar veya uçaktan güvenli ayrılmasını sağlarken, bir grup patlayıcı pilotun oturmakta olduğu koltuğu uçaktan fırlatır.

    kağıt üzerinde basit gözükmesine rağmen çok disiplinli ve geliştirmesi zor sistemlerdir, temel olarak dünyada kullanılan sistemler ikiye ayrılır;

    - pilotun uçaktan güvenli ayrılması için belirli bir ileri hız ve/veya irtifa gereksinimine sahip sistemler.
    - uçak sıfır hız ve sıfır irtifada iken güvenli, ayrılmayı sağlayan sistemler.

    ikinci grup sistemler "0-0 fırlatma koltuğu" olarak adlandırılır, göreceli olarak yeni sistemlerdir, dünyadaki en büyük üreticisi ingiliz martin-baker firmasıdır.

    0-0 sistemler pilotların kurtulma şansını arttırsa da genellikle çok yeni platformlarda bulunmaktadır, bu tip sistemlerin eski platformlara entegre edilmesi çok külfetli bir iş olması sebebiyle tercih edilmemektedir.

    peki pilotlar hangi durumlarda bu sistemi kullanmaktadır;

    - uçağın kurtulması imkansız bir tutunma kaybı ve/veya spin durumu ile karşı karşıya kalması.

    - uçakta yangın çıkması, acil iniş şansı bulunmaması, patlama riski.

    - savaşta vurulma vb.

    savaş olmayan bir durumda uçağın kurtarılabilir durumda olup olmadığının anlaşılması için bir dizi prosedürün izlenmesi gerekmektedir, bu acil durum prosedürleri izlenmeden pilot uçağı terk edemez.

    pilot bir sorun olduğunu fark etmeyebilir yada çok geç fark edebilir, bu durum genellikle bir başka hava aracı veya yer ile çarpışma senaryolarında görülür.

    pilot tehlikenin farkında olsa da uçağı son ana kadar terk etmek istemeyebilir, uçağı kurtarmak veya yerleşim yerlerinden uzaklaştırmak için kendini feda edebilir.

    pilot doğru zamanda komut verse dahi söz konusu sistemler belirli hız, irtifa ve uçak pozisyonu zarfları içerisinde güvenli ayrılma sağlar, zarf dışı bir fırlatma pilotun uçakla çarpışmasına sebep olabilir, pilot koltuktan ayrılamayabilir, paraşüt açılsa da ters dönüp pilotu yavaşlatmayabilir.

    sonuç olarak söz konusu sistemler önemli bir güvenlik sağlasa da %100 can kurtarmamaktadır, bu sistemlerin başarısı havacılığın her dalında olduğu gibi birçok prosedürün doğru bir şekilde takip edilmesine, doğru kararların doğru zamanda verilmesine bağlıdır.

  • istanbuldaki galatasaray milan sampiyonlar ligi macindan onceki gece. sene 2001 olsa gerek. saat ikide ter icinde ama cin bir fikirle uyanmistim birdenbire. milan'in kaldigi oteli ogrenmistim bir sekilde, ve bir cirkinlik yapip kilit bazi futbolculari rahatsiz etme fikriyle sarsilmisti bunyem.

    plan cok basitti, resepsiyonu arayacak, koyu bir ingiliz aksani patlatarak, oliver bierhoff'un ingiltere'den yakin dostu oldugunu ve kendisini cok onemli bir haber verecek oldugumu soyleyecek ve resepsiyonda muhtemelen uyuklamak uzere olan kisinin tedbirsizliginden yararlanip bierhoff amcamla basbasa kalacaktim. hakikaten de oyle oldu :

    speedy - cok kritik bir mevzu var, oliver'ın cep telefonu da kapali, lutfen beni odasina aktarir misiniz?
    resepsiyon - hmm..aaa.. peki efendim hemen aktariyorum
    speedy - keh keh keh
    --
    oliver bierhoff - hmsmshh, alo?
    speedy - bay bierhoff?
    oliver bierhoff - evet?
    speedy - efendim merhabalar, ben lust ozel dedektiflik firmasindan dedektif roger smith, sizi bu saatte onemli bir gelisme yuzunden rahatsiz etmis bulunmaktayim.
    oliver bierhoff - hmsmshh..
    speedy - efendim bugun yaptigim arastirmalar sonucu kesfetmis bulunmaktayim ki, sevgili esinizin, takim arkadasiniz zvonimir boban ile bir iliskisi var
    oliver bierhoff - himsh..hot. kimsin lan sen? gudik?
    speedy - bu gelismeden haberdar olmaniz gerektigini dusunmustum
    oliver bierhoff - lan gudik, kimsin sen?
    speedy - roger smith efendim, ozel dedektif
    (cat)

    sonuc

    oliver bierhoff belki inanmadi soylediklerime, ancak macta tel tel dokuldu, ve 60'nci dakikada oyundan cikarildi. galatasaray ise maci 2-0 kazandi..
    bierhoff'tan sonraki ilk munasabetim luis figo ile olmustu, lakin o bu kadar sansasyonel degildi.

  • çok itici ve samimiyetsiz bir tabir bence bu. kendini üstün gören kezbanımsı bir laf. genelde hiçbir şey bilmiyordu ben adam ettim büyüttüm vs şeklinde kullanılmakta. nereden baksan kezbanlık akıyor.