ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istanbul pendik'te 8500 tl'ye kiracı arayan ev
-
eger bir aile mecburiyetten bu daireye bu kadar para verirse.allah bu toplumu helak eder..vicdansız.bir toplum helak olmuştur zaten.
liverpool kalecisiyle yanlışlıkla yapılan röportaj
-
bbc muhabiri stuart flinders'ın, liverpool'un eski kalecisi tommy lawrence'a, kim olduğunu bilmeden, yaşlıdır hatırlar diye düşünerek, "1967'de goodison park'ta oynanan fa cup 5. turundaki everton - liverpool maçını hatırlıyor musunuz" diye sorması ve efsaneden "i played in it" cevabı alması ile şoka uğramasını barındıran röportajdır.
bbc reporter accidentally interviews former liverpool keeper
müthiş bir futbol tesadüfü, inanılmaz eğlenceli bir an. lawrence'ın çocukları, "babamız konuşmayı hiç sevmez, muhtemelen başka bir soru sorsaydınız cevaplamazdı, ama çok iyi oynadığı bir maçı sormuşsunuz" şeklinde konuşmuşlar. neler oluyor hayatta...
sözlükçülerin en tuhaf korkuları
-
sahilde balık tutan insanların yanından yürürken, denizdeki en uzak noktaya atmak için uğraştıkları oltanın o en ucundaki minik iğnenin gözümün altı gibi derimin incecik bir noktasına saplanıp kalacağı korkum var, evet.
elif aslı yıldız tunaoğlu
-
tam bir kezban. sonradan görme.
13 aralık 2021 dolar kuru
-
gerizekalılıktan batan ilk ülke olarak tarihe geçeceğiz az kaldı.
tuz gölü'nde flamingo katliamı
-
ülkede hiçbir canlının mutlu olmaya hakkı yok resmen.
çok üzücü, insanı kahreden görüntüler maalesef.
köylü işine bakacak, bakan gereken yapılacak diyecek olan yine gariban hayvanlara olacak.
tolga çevik
-
kayınçosu cem yılmaz sahneye eşofmanla çıkınca neden kovmadığını merak ettiğim kişi. cem yılmaz'ın 19 yaşındaki bir çocuktan ne gibi bir üstünlüğü varmış ki sahnede eşofman giyebilme hakkına sahip olabiliyormuş acaba, anlatsın da dinleyelim.
edit: geç gelen imla
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
nasıl adım atsın kardeşim?
karşısında potansiyel bir; "uff snn be slk , hayırlısı bi'tanem , inş cnm yhaa , ay kıyamaam , inanmıyoruum , garizakalııı " diyebilecek bir kezban varken?!?
ben hakimim ağzınıza sıçacağım sizin
-
kezbanın hakim olanı da hiç çekilmiyor dedirten, görev başındaki memura (belediye çalışanı) hakaret suçu işleyen bir hukukçunun söylemi.
ayrıca, sarı montlu meriçin de ağzını köpekler öpsün. kimi ısırdı, hayır kimi ısırdı diye soruyor, ısırılan iki kişi gösterilmesine rağmen "acaba ne yaptı da ısırdı" diye savunuyor. bunlar başıboş köpeklerden daha tehlikeli yemin ediyorum. tek dileğim bunların da başıboş köpekler tarafından saldırıya uğraması. ben bu kadar cahilliğe dayanamıyorum.
sadi-i şirazi
-
aşka uçma kanatların yanar. (sadi şirazi) ..
aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar? (hz. mevlana)
aşka vardıktan sonra kanadı kim arar? (yunus emre)
aşkın açamadığı kapı kanatlanıp uçamadığı yer mi var? (demet akalın)
pavyonda 61500 tl hesap ödemeyince olanlar
-
nitelikli yağma
kişiyi hürriyetinden alıkoyma
kasten yaralama
kibar feyzo
-
sinemada da brecht epiği yapılabileceğini gösteren film. tiyatro oyunu gibi akar. anlatıcımız mahkemeye çıkarılmış olan feyzo'dur. anlatır anlatır... bütün bu anlatının arasında ekrandan sloganlar izleriz. "işçiler kardeş patron kalleş", "kahrolsun faşizm" gibi. sonunda da feyzo ağalık düzenini hakime şikayet eder. son bölümde "sen devletsin, sen bilirsin, sen söyle babam, suç kimde?" dediği anda, hakimin biz olduğumuzu, bir yargıya varmamız gerektiğini, bu yargı ışığında kendi hayatımızda bu tür sorunlar gördüğümüzde müdahale etmemiz gerektiğini anlarız. brecht mumla arasa kendi teoremini özetleyebilecek ancak bu kadar güzel bir film bulabilirdi.
bu film 88'lere kadar yasaklıydı. o tarihlere kadar aynen şimdiki gibi kemal sunal'ın filmlerine ezber olan bizler, 88 senesinde (yanılmıyosam) bu filmin yasağının kaldırılmasıyla, yepyeni bir film gibi izlemiştik. ancak filmin yasağının kaldırılması benim hep canımı sıkmıştı. çünkü 80'lerden beri süren apolitikleştirme sürecinin tamamlandığını, artık tam anlamıyla apolitikleştiğimizi, bu filmin artık "zararsız" hale gelmesi suratlarımıza çarpmıştı. sonuç? filmin zamanında yasaklanmasına neden olan tüm bu göndermeleri ve laf sokmaları, dürtmeleri "gülerek" izlemiş, ağzımızın kenarından sızan "apolitik" salyaları silmiş, yaşantımıza aynen devam etmiştik. zararsızdık artık. ne güzeldi...
kırşehir'de yapılan öcülü düğün
-
öncelikle düğün değil şenliktir.
bu tarz saçmalıkların bu ülkede prim yapıyor olmasına anlam veremiyorum. herifin biri orada çük kaldırmış geziyor, ortalıkta bir sürü çocuk ve onları kameraya almaya çalışan bir sürü insan. bir de çocuklara kızıyor kameranın önünden çekilin diye.
ne garip bir memleketiz ya.