hesabın var mı? giriş yap

  • mesai kavramı içinde yaşayanların tamamı, ayrıca kabaca evine 8-10 bin dolar girmeyenler için bir nevi kanserli yaşam formudur. farkına varmadan ince ince hasta eder adamı, bildiğin tıbbi hasta...

    sadece ciddi para kazanan ve bunu sabah 8 akşam 8 gibi bir mesai ile yapmak zorunda olmayanların şehridir istanbul. kalanı köledir. istersen 15.000 net maaş al, mesainin içindeysen, hayatın dışındasın usta.

  • celal şengörün dediği gibi ; türkiye aslında bir afganistandır yani kadını bikini giyer erkeği mercedese biner takım elbise giyet felan filan ama kafayı açtığınız zaman afganistandaki kafanın aynısıdır.

    kültür seviyesi magmada milletin.

  • boğulurken kesin burada yazılanlar aklınıza gelirde kurtulursunuz.

    14 sene lisanslı olarak yüzmüş ve bir sürü madalya ve başarı belgesi olup tr derecesi olan birisi olarak söyleyebileceğim şeyler benim yapmadığım şeylerdir.

    1- asla ve asla denizdeki kayalıklardan veya yüksek yerlerden atlamam canımı yolda bulmadım.

    2- deniz çok dalgalı ise açılmam

    3- deniz dalgalı değilse açıldıysam tek seferde yüksek eforda 2-3 dk dinlendikten sonra geri dönerim. açıkta çok fazla durmam.

    4- teknik yüzerim vücudun tek bir kas grubunu yormam. serbest yüzmekten yorulduysam kurbağalama stilinde yüzerim o da mı baydı sırt üstüne geçerim.(tekniğine uygun şekilde)

    5- ayı gibi yemek yiyip denize girmem ama açda girmem denize.

    6- baraj sularında yüzmem , nehir vs akarsularda yüzmem.

    eyyorlamamı bitirmeden önce şunu belirtmek isterim yüzerken gaza gelmeyin.

  • bizim arkamızda her dediğimize inanan mal sürüsü var, korkun lan bizden demeye getirmişler. havuz medyası hem okuyucusu ile hemde cemaat ile taşak geçiyor. her ikisi de windows falan kullanıyordu dememişler ona da şükür.

    şu fıkraya benziyor, kıssadan hisse;

    bir gün hz. ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu küfe'den, bir arap, devesiyle şam'a gelmiş. şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:
    - ver o dişi deveyi bana! demiş. tartışma büyümüş, küfe'den gelen adam, "bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. konu muaviye'ye yansımış.
    halk meydanda toplanmış... muaviye, küfe'den gelenle şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
    - bu dişi deve şamlınındır!
    sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
    - ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
    cemaat hep birlikte bağırmış:
    - şamlınındır!
    küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, muaviye onu yanına çağırmış:
    - ey küfeli, dinle! sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. ama sen küfe'ye dönünce gördüklerini ali'ye anlat ve de ki: "ey ali, muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! ayağını denk al!"
    edit:imla

  • patronu kayınbabası olan damatlardan. gerçi mussolini'nin damadı olmadan önce de soylu bir kökeni var. babası amiral costanzo ciano birinci dünya savaşında italya'nın donanma komutanı, ulaştırma bakanı, meclis başkanı ve de kont. bu yüzden damat da kont: kont ciano. hatta karısı olan mussolini'nin kızı edda'ya da kontes ciano diye hitap ediliyor. yani damat sonradan görme değil. bilakis hukuk eğitimi almış bir diplomat, yakışıklı bir playboy ve hatta bir tür sefa pezevengi, kibarcasıyla bon vivant.

    mussolini'nin kızıyla evlendikten sonra alıp yürüyor ve dışişleri bakanı oluyor. hatta öyle ki mussolini'nin yerine geçmesine kesin gözüyle bakılıyor. daha da ilginci mussolini'nin oğlu olsa kendisine ancak bu kadar benzer. hadi tipini geçtim, sesi, jesti mimikleri de. nitekim karısı bu benzerliklerin sorulması üzerine, kocam babamla o kadar fazla vakit geçiriyor ki bir süre sonra istemsizce onun gibi konuşup onun gibi davranmaya başlaması normal demiş.

    fakat ikinci dünya savaşının sonlarına doğru faşistler için işler boka sarmaya başlayınca italyan yüksek faşist konsey’inde mussolini’nin görevden alınması lehine oy kullananlardan biri de damat oluyor. akabinde kayınbabası tutuklandı, kendisi de bakanlıktan alınıp almanya'ya kaçtı. bundan sonrası ise film gibi: hitler, eski kankası mussolini'yi tutukluğu bulunduğu gran sasso d'italia dağındaki hapishaneden kurtarmak için özel bir bir havacı bir birlik* gönderip kurtarır.

    daha sonra ise hitler, mussolini'ye italya'nın kuzeyinde salo cumhuriyeti'ni kurdurur ve almanya'da kaçak yaşayan damadı eski dışişleri bakanı galeazzo ciano'yu tutuklayıp mussolini'ye iade eder. kızının "yapma etme baba, çocuklarımı babasız koyma" yalvarmalarına aldırmayan mussolini, damadını vatana ihanetten yargılatıp suçlu buldurdu ve ters oturtuğu sandalyede sırtından kurşunlanmak suretiyle 1944'te idam ettirdi. daha da fenası bütün infaz anını, damadının beyninin akmasını, can çekişmelerini falan kameraya aldırmış. +18.

    damadın idamından bir yıl sonra italya'dan kaçmak için girişimde bulunduğu sırada yakalanan mussolini ise milano'da kalabalık bir grup tarafından linç edildi. +18.

  • bulunduğum şehirde şu an başlamış olandır.
    15 temmuzu lanetliyorum ama mevzu o değil.

    gecenin köründe sela vermek nedir allah aşkına.
    savaş mı ilan ediyorsun ne yapıyorsun ?
    anma töreni yapacaksın madem akşam ile yatsı arasında oku selayı.
    oğlanı zaten zar zor uyutmuşum.

    bebekleri, hastaları düşünmeden yapılan eylemdir.