hesabın var mı? giriş yap

  • "corgim var, biraz sesli ama sevimli hayvanlar. geceleri tutturdu mu havlıyorlar da ama bir insanı uyandırma ihtimalleri pek az."

    benim sese uyanma eşiğim seni ilgilendirmez, psikolojik tedavi gören bir insan mesela bir kez uyandı mı geriuyumayabilir ve toparlaması haftalarını alabilir. senin sahte köpek sevgin yüzünden eziyet çekmek zorunda değil.

    hasta olan var, bebeği olan var, sadece sessiz uyumak isteyen var. ayrıca o hayvanları 4 duvar hapisaneye kapatınca elinize ne geçiyor anlamıyorum.

    bir de hayvan düşmanı pislik deniyor. apartman ortak yaşam alanıdır arkadaşım. müstakil evinde istersen 100 tane köpek sok evine.

    bir de devam ediyor bak ne yazmış:

    "ben de bunu öğrendiğimden beri sabah yürüyüşlerinde köpeğimin dışkılarını poşete koyup bunun paspasına atıyorum."

    ne acayip insanlarsınız. ben gece havlama duymak istemiyorum, nasıl kendi çocuğumu sıklıkla uyarıp sustuyorsam sen de köpeğini ya susturursun ya da yapamıyorsan taşınırsın müstakil eve.

    not: evcil hayvansız günüm geçmedi bu hayatta, müstakil evde yaşıyorum.

  • günaydın, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük saçmalığı. lan sen binlerce yıl evrim geçir en üst yaşam formuna dönüş ama hala yaşamak için çalışmak zorunda kal. hadi çalışmasını da geçtim, en azından metrobüse binmek zorunda olmasaydık arkadaş en azından buna insan gibi bi' çözüm bulsaydınız. yoksa binlerce yıl önce sabah uyanıp mağarasından tarlasına yürüyerek gidip buğday tohumu eken atalarımızdan ne farkımız var allah aşkına, aradaki en büyük fark yürüyerek değil de metrobüsle gitmemiz mi? yazıklar olsun. evet.

  • millet beynini yemiş arkadaş. bir tanesi de yazmış sabahattin ali'yi markete düşürmeseydiniz iyiydi diye. ulan asıl milyonlara ulaşan markete girmesi güzel değil mi? sadece sen ve senin gibiler okusun diye mi yazdı adam bunları elin oğlu gelir lan 3.95 bir şey değilmiş deyip alacak kendisi okumasa bile en azından evde gören birisi okuyacak.

    bu insanlardaki bende olan kimsede olmasınları, benim okuduğumu sadece parası olan okusun durumu olmayanla aynı şeyi okuyamam ya da ucuzlayan şeyin kalitesinin düştüğünü düşünmeleri beni öldürüyor.

    bu kampanyayı a101 değil de migros ya da amazon yapsa her yerde paylaşılıyordu.

    edit : conturupontuk'tan mesaj geldi migros'ta da 6.99’a platon, dostoyevski kitapları satılıyormuş.

  • aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin'in tamamı “nerede mağdur varsa, nerede mazlum varsa onun yanındayız. öyle kolay bir inançtan geliyoruz ki başını eğmiş bir yetimin başını okşadığın zaman öbür tarafa eft yapmış oluyorsun. çok kolay aslında” şeklinde olan açıklaması. habertürk'ün haberi

    sayın bakanımızın inançla parayı böyle güzel şekilde sentezleyebilmesine hayran kaldım. ben de şimdi gidip koca türkiyedeki 24 sokak çocuğundan birini bulup başını okşayıp eft yollayacağım. gelsin sevaplar, bonuslar.

  • özellikle ülkemizdeki kilim motifleri , geçmişten gelen hikayeleri ve masalları yansıtırken; köy kadınlarının, ister evlilik öncesi ister evlilik hayatı boyunca, yaşamları için önemli olan konuları içerir ve bu konular kilimlere dokunurdu. bazı motifler ise, mutluluk ve çocuklar gibi arzuları temsil ederken bazıları kurt ve akrep gibi tehditlerden veya nazardan korunmak için dokunurdu. özellikle bu motifler genellikle kilimler üzerinde birleştiğinde içindeki hikayeyi bir seyir zevkiyle birleştirerek bizlere anlatırdı. tabii ki insan hayatının modernleşmesiyle birlikte aşiret veya köy kültürlerinin solması sonucu kilim desenlerinin anlamları da ve yapımı ayrıca hikayeleri de hayatımızdan hızla çıkmıştır.

    her kültürün anıları bizim kültürümüzdeki masalsı olmasa da anlatacak çeşitli hikayeleri mevcuttur. özelikle kuzey afganistan'daki türkmen dokumacılar da bizim gibi binlerce yıldır kilim dokumaktadırlar fakat savaş ve iç karışıklıklarıyla geçen hayatlarından dolayı yaşamlarının izleri bir şekilde kilimlerine yansımıştır. işte bu yansıma karşımıza afgan savaş halıları adıyla çıkmaktadır.

    temelli tam belli olmasa da bu halılar ilk olarak 1979'da sovyetlerin afganistan'ı işgalinden kısa bir süre sonra, milyonlarca afgan'ın yeniden yerleştirildiği pakistan'daki mülteci kamplarından ortaya çıkmış gibi görünüyor. silahları, helikopterleri , tankları ve savaş gemileri olan bu halılar, küçüklü büyüklü olacak şekilde kaba yünden kalitesiz bir şekilde yapılmışlardı. savaşın insan üzerindeki etkisini en çarpıcı şekilde bize aktarmaktaydı. halı satıcıları ve hediyelik eşya dükkanları ise aslında bu acıları hükumet dışı kuruluşlara ve batılı hükumet yetkilileri için çalışanlara sundu ve dünyaya yayılmaya başladı. kapitalizm ana kurallarından biri gereği her şey paraya dönüşebilir olduğundan şu sıralar bile bu halılar üretilip satılmaktadır.*

    görsel-1
    görsel-2
    görsel-3
    görsel-4
    görsel-5
    görsel-6
    görsel-7
    görsel-8
    görsel-9
    görsel-10
    görsel-11

    kaynak:12

  • kulüple yapmış olduğu sözleşmenin yerine getirilmesini istemesi şımarıklık olarak görülen oyuncu. kulüp gereğini yapmazsa arroyo da yapmaz, maça çıkmaz. maaşını alamamak nasıl normal görülüyor anlamak güç. bu anlayışı değiştirmek, kurumsallaşmak lazım. bizi bu duruma bizzat getiren aysal kurumsallaşmasından bahsetmiyorum tabi.

    edit: futbolcu yazmışım, düzelttim.

  • sıkıcı gündem. yine de bir yeni zelanda arttırıyorum,

    izlanda da yine volkan patlamış filan. yeni zelanda;

    - bayrak değiştirelim mi? yok değiştirmeyelim.
    - rugby iyi gidiyor, kriket iyi gidiyor.
    - türkiye'de bomba patlamış, biz anzaklarımızı anmak için haka yaptık.
    - trump ne biçim bir şey be?
    - pandalar çok şeker di mi?

    bu.

    haberlerin gerisi tamamen izlanda ile aynı,

    - yüzüklerin efendisi turu
    - sinema severler için yeni zelanda rehberi
    - yeni zelanda'da mutlaka görmeniz gereken 10 yer

    ve çok utanç verici olan;
    auckland ne kadar büyük ve karmaşık bir metropol!!! devasa şehir!!! auckland'ın trafik problemi!!! (eğer hayatınızda hiç "şehir" ya da "trafik" görmediyseniz)