hesabın var mı? giriş yap

  • şu hayatta kimseye çirkin diyecek kadar kötü olmayın amk, kendi halinde takılan bir kadın. kime ne zararı var da bu kadar kin ve nefret topluyor, ayıp.

  • var ya sırf muhalefet etmek için saldırıyorsunuz hemen, her siki biliyorsunuz amk, yok hırçın denizmiş, yok en küçük dalga 4 metreymiş, yok kayık okyanusa dayanamazmış vırt zırt. adamlar yazın gitmiş olm yazın lan, havalar güzelken gitmiş amk. hemen konuşun anlamadan dinlemeden...

  • 1348-1350 yılları arasında avrupa nüfusunun üçte birinin yok olmasıyla sonuçlanan insanlık tarihinin en büyük salgını. black death de denmektedir. etiyolojik olarak yersinia pestis bakterisinin fareler tarafından taşınmasıyla yayılmıştır.

    italyan bir vakanüvis olan agnolo di tura, salgından şöyle bahseder,

    "yüzer yüzer öldüler, hem sabah hem de akşam ve hepsi hendeklere atıldı ve toprakla örtüldü üzerleri. kısa sürede hendekler dolduğu gibi, daha fazla hendek kazıldı. ben, agnolo di tura... 5 çocuğumu ve karımı kendi ellerimle gömdüm... ve çok daha fazlası öldü ve herkes inandı ki, dünyanın sonu gelmişti."

    "siena'da ölüm mayıs ayında başladı. merhametsizce ve vahşice... bu acıyı gören herkes şaşkına dönmüştü. bu iğrenç gerçeği dillendirmek imkansızdı. gerçekten bu vahşeti görmeyenler kutsanmış sayılabilirlerdi. vebaya yakalananlar çok çabuk öldüler. koltuk altları ve makat bölgeleri şişti ve konuşurken öylece yere yığıldılar. baba, oğlunu terketti; karı, kocasını; kardeş, kardeşi. hastalık, solunumu ve görmeyi etkiledi. ve sonunda hepsi öldü. hiç kimse ölülerini bir başkasına gömdüremedi, ne arkadaşına ne de parasına. kendi yakınlarını kendileri gömdüler, papaz olmaksızın, kazı elemanları olmaksızın. siena'da büyük hendekler kazıldı, derin hendekler. ve ölüler, toplu toplu atıldılar o hendeklere ."

    kaymak: http://en.wikipedia.org/wiki/agnolo_di_tura

    ayrıca,

    1353'te giovanni boccaccio'nun yazdığı, salgından kaçmak için bir araya gelen 10 arkadaşın hikayelerini anlatan decameron eserini okumanızı tavsiye ederim.

  • ben artık türk insanına güvenmiyorum ve malesef iğrenme noktasındayım..

    ben bu kadar hayal aleminde yaşayan ve algı operasyonlarına müspet tepkiler veren toplum görmedim.

    emmanuel eboue arsenal'den yanılmıyorsam 3-3.5 milyon euro gibi bir rakama geldi. fatih terim ilk maçlarda sahaya ujfalusi-servet-gökhan-hakan- sabri-melo-selçuk-kazım-elmander ve eboue şeklinde çıkıyordu. bizim eboue bildiğin sol açık oynuyordu. bazı maçlarda ortasahada da denedik kendisini.

    velhasıl sağ beke geçti..

    eboue ilk iki sene şampiyonlukta yüzde yüz pay sahibiydi. bir kere hızlıydı, ileri geri oynuyordu, dikine gitmesinden ziyade içeri kat ederek hücüm atraksyonlarında etkili oluyordu. ayrıca esasen sağ kanat olduğundan ayaklarına hakimdi ve adam da geçebiliyordu. tek eksiği hava toplarıydı kendisinin.

    ama iyi bir sağ bek olması, o mevkide sabri'nin olması gerçekleri vardı. eboue'nin böyle oynaması sabri'nin yedek kalması demekti ki eboue afrika kupasına gidince sabri kardeşimizin nasıl eboue'den beter olduğunu görmüştük.

    işte bu sebeple müthiş algı operasyonu yapıldı ve eboue üzerinden terbiyesizliğine değinilip durdu. sonra o tutmayınca bu kez kendini atması vs. çıktı ortaya. yok efenim kendi oyuncusu bile tepki vermişmiş.

    ya kardeşim geçin bu işleri her oyuncunun kimine göre eksikleri vardır..

    sergen gelmiş geçmiş en buyuk yetenek ama çalışmazdı, kendine bakmazdı. hakan şükür cemaatçiydi.. ümit karan gece kulüplerinden çıkmazdı. ne bilim bülent korkmaz kazmaydı.. ama bu adamların ve bunun gibilerin hepsi yetenekliydi ve faydalıydı..

    eboue'de faydalı olmuştır bu takıma. son sene oturduğu yerden para kazanmak istememiştir, top oynamak istemiştir ama afedilmedi. sabri de kadro dışı kaldı ama gitmedi bir yere. sonra affedildi ve oynadı. eboue de affedilebilirdi..

    bir çok gelen giden adamdan daha çok faydası oldu eboue'nin bu takıma.. 2 lig, 2 süper kupa, 1 türkiye kupası, ş.ligi 2.tur, ş.ligi ç.final gördü.. real madrid'e, fenerbahçe'ye goller attı..

    arda turan'ın bu kadar faydası olmadı galatasaray'a.. bugün necati'nin bile boue kadar başarısı olmadı bu takımda..

    kimse kusura bakmasın.. filipescu, capone, perez ve eboue gördüğüm en iyi sağ beklerdendi. perez'i sayma. eboue ilk 3'e rahat girer.

  • 2. dünya savaşı sırasında italya ile ingiltere arasında yaşanan calabria savaşı sonrası iki tarafta konvoylarının korunması konusuna hassasiyet ile yaklaşmaya başlamış ve tüm akdeniz boyunca filolarını çeşitli görevlere atamıştı. calabria savaşından 10 gün sonra 19 temmuz 1940'da girit'in kuzeybatı ucunda bulunan spada burnun'da gerçekleşen ve savaşın yaşandığı yerin ismini alan bu muharebede ingiliz ve italyanların 2 küçük görev gücünün karşılaşması sonucu yaşanmıştır.

    italyan donanma komutanlığı, trablus'ta bulunan 2. kruvazör filotillasının içerisinde bulunan ve amiral ferdinando casardi komutasındaki iki hafif kruvazörü (giovanni dalle bande nere ve bartolomeo colleoni) oniki adalar'da bulunan leros üssüne yollama kararı aldı. donanma komutanlığının bu kararı almasında en büyük etken ege denizinde artan ingiliz savaş gemisi trafiğine karşı koyma kararıydı. di giussano sınıfı bu iki kruvazör 17 temmuz 1940 akşamı trablus'tan ayrıldılar.

    bu sırada ingiliz filosu calabria savaşı sonrası konvoylarının güvenliği için ege denizi ile akdenizde alman ve italyan denizaltılarını tarayarak imha etmek için bir görev gücü oluşturmuştu. bu görev gücünün başında avustralyalı kaptan john collins bulunuyordu ve görev gücünde hafif kruvazör hmas sydney ile birlikte 4 adet ''h'' sınıfı destroyer (hms havock, hms hyperion, hms hasty, hms hero) 1 adet ''ı'' sınıfı destroyer (hms ılex) bulunmaktaydı.

    italyan kruvazörleri ege denizine doğru yol alırken, 19 temmuz sabahı saat 07:30'da, girit adası açıklarında 4 ingiliz destroyeriyle (hyperion, ılex, hero ve hasty) karşılaştı ve peşine düştü. bu kruvazörler, destroyerler ile savaşmak için inşa edilmiş olmasına rağmen denizin çok dalgalı olmasından dolayı salvoları başarılı olmadı. italyan kruvazörler ingiliz destroyerleriyle saat 07: 30'da karşılaştıklarında, sydney ve havock, denizaltı tarama görevi için 40 mil (64 km) kuzeyde idi ve italyan kruvazörlerinden haberdar olur olmaz 4 destroyere yardım için güneye yöneldiler. italyan kruvazörlerin kovaladığı destroyerler ise sydney'den yardım almak için, kuzeye doğru yöneldi ve italyan kruvazörleri de bu destroyerleri takibini sürdürdü. güneye yönelmiş olan hmas sydney, saat 08: 26'da italyan kruvazörlerini gördü ve saat 08: 29'da ateş açmaya başladı. bu atışlar üzerine italyan kruvazörleri güneybatıya doğru manevra yapmaya başladılar. italyanlar manevra yaparken denizde şartların ağır olmasından dolayı atış kontrolünü neredeyse imkansız hale getirdi ve top atışları sydney'e isabet kaydedemedi.

    yaklaşık bir saat süren karşılıklı salvolardan sonra, saat 09:23'te hmas sydney'den atılan bir top mermisi bartolomeo colleoni'ye isabet etti ve dümeninin kilitlenmesine neden oldu. ingilizlerin yaptığı ikinci vuruş ise colleoni'nin kazan dairesine isabet etti ve elektrik gücünü tamamen kaybetmesine neden oldu. elektrik gücünü kaybeden kruvazörü tamamen devre dışı kaldı. kruvazörde elektrik olmadığı için ana silahları devredışı kaldı ve elle çalıştırılan 3,9 inch' lik (100 mm) silahlarını kullanarak savaşmaya devam etti. ancak saat 09: 59'da ılex ve hyperion destroyerleri tarafından başlatılan torpido saldırısında 3 torpidonun gemiye isabet etmesi üzerine gemi kısa zamanda sulara gömüldü. batan gemideki personeli kurtarmak için hyperion, ılex ve havock enkaza doğru yol aldı. bu 3 gemi batan colleoni'den kurtulan 525 denizciyi kurtardı. ancak gemideki 4 subay, 17 astsubay ve 100 denizci öldü. colleoni'nin ikinci kaptanı yüzbaşı umberto novaro kurtarılanlar arasındaydı. ancak dört gün sonra yaralarından dolayı öldü ve iskenderiye'de askeri törenle gömüldü. bu cenazede sydney'in kaptanı collins'te tabutu taşıyanlar arasındaydı.

    ılex ve hyperion destroyerleri colleoni'ye torpido saldırısı yaptığı sırada hmas sydney, giovanni dalle bande nere ile karşılıklı top atışına başlamıştı. bande nere'den atılan bir top mermisi sydney'in bacasına isabet etti. ancak sydney bu hasardan çok etkilenmedi. sydneyden ateşlenen top mermileri bande nere'nin önce burun kısmına, sonra ise hangarına isabet etti ve 8 denizcinin ölümüne sebep oldu. bunun üzerine italyan kruvazör savaş alanından çekilerek bingaziye doğru yol almaya başladı. sydney italyan kruvazörü bir süre takip ettikten sonra hms warspite muharebe gemisinin başında olduğu görev gücüne mesaj çekerek kruvazörü tespit ederek batırmalarıı istedi. aynı gün ingiliz destroyerleri italyan uçakları tarafından bombalandı. bu bombardıman sırasında hms havock'un 2 numaralı kazanına bomba isabet etti ve bu bölüme su basmasına neden oldu. bande nere'yi aramak için hms warspite'den kalkan bir deniz uçağı tobruk yakınlarında kayboldu. uçak mürettebatı italyanlar tarafından ele geçirilerek esir alındı. bande nere'nin aranması sırasında yola çıkmış olan müttefik konvoylarına, port said'e geri dönme emri verildi. sonunda bande nere'in bingazi'ye ulaştığı bildirilince konvoylar yeniden yola çıktı.

    hız avantajlarına rağmen, italyan kruvazörleri, hmas sydney'i geçerek leros üssüne ulaşamadı. çünkü italyan komutanlar güneyden giderek açık olan kaçış yolu yerine, güney / güneybatı yönünde gitmeyi tercih etmişlerdi. bu yolu seçmelerinin nedeni ise ingiliz görev gücüyle girit kıyıları arasında sıkışıp saha avantajını kaybetmemekti. ancak italyanların bu manevrası avustralya kruvazörüne menzili kapatma ve isabetli atış yapma şansını verdi. ayrıca bu çatışmada colleoni ve bande nere'in hafif zırhları sydney'in top atışlarına dayanamadı ve gemilerin ciddi hasar almasına ve batmasına neden oldu. son olarak italyanların hava keşif unsurlarının olmaması ingilizlerin rahat hareket ederek başarılı olmalarında ki en önemli unsur olarak göze çarpmaktadır.

  • birisi bir şey ikram ettiğinde otomatikman yok ben istemiyorum demektir. halbuki başkalarının elindekileri görünce bakakalan çocuklardandır o insan.

    sonradan kazanıyor insan, parası da oluyor, imkanı da. ama bir iz mutlaka kalıyor.