hesabın var mı? giriş yap

  • şu fani hayattaki en büyük lüksüm. bi de nutella var işte.

    bi de bir tespitim var bununla ilgili. bir insan aldığı pringles ın yarısını kendisi yiyebiliyorsa düzenli bir hayatı vardır. az bi kısmını paylaşarak kurtuluyorsa çok saygılı arkadaşları vardır. ama eğer tamamını kendisi yiyebiliyorsa, o insan yalnızdır dostlarım. çok yalnızdır.

  • çinde kıtlık olduğu için uydurulmuş yalandır. ulan adamlar canlı fare yutuyor, canlı maymun beyni yiyor, adı sanı duyulmamuş bilmem ne sikim hayvanından tut olmadık yarasaları yiyip kovidi dünyaya yaydılar da kala kala araştıracak yumurtanın zararı mı kalmış? ahhah.

    bir de sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan beyefendi gibi dünya lideri yok ki başlarında adamların karnı doysun.

  • hehehehhehe.

    ahmet şık geldi benim aklıma:

    "benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum, dinin arkasına gizleyecek bir günahım yok."

  • "sebep olanlardan hesap sormazsam, şerefsiz olayım" demiş.

    nihat sanırım farkında değilsin ama "öylesin". hatta o kadar "öylesin" ki, ilgi çekmek ve kamuoyundaki duruşunu yumuşatmak, sempati kazanmak için annesini kullanan bir malum sıfatlı kişisin.

    bir de tehdit ediyor utanmadan.

    edit: birçok arkadaş uyardı. kendini bilmez tarafından zarara uğrama diye. o yüzden malum kelimeyi biraz sansürlüyorum.

  • rahatsız olmamak için videoyu sessizde, sektörler halinde çok izlemeden geçtim. durumu tahmin edebiliyorum. berbat bir ölüm şekli.

    konuya paralel, bu şerefsiz kuduz virüsünün yapabildikleri çok acayip..

    kaç milyon yılda evrim geçirip son halini aldı bilinmez ama son evrelerinde konaktaki tükürük bezlerini harekete geçirip kendini tükürük içinde gizleyerek ısırma-bulaşma şeklinde yeni konağa geçiş yapması ve bir süre sonra onunda motor yetilerini etkileyerek beynini bloke edip öldürmesi resmen korku filmi gibi.

    ulan bunu allah tasarladıysa demezler mi “allam hem kulunu var ediyorsun, üstüne bin bir türlü bela veriyorsun, sen bizimle dalga mı geçiyorsun?” diye..

    daha bunların keşfedilmemiş türleri var ve buzullarda kim bilir ne ruh hastası(!) türler daha suya karışıp karşımıza çıkacak..

    not: aşı konusuna dikkat edin. küçük bir yırtığı bile riske atmaya gelmez.

  • istiklal'de sevgilinizle öpüşürken "boş ev var kııızz" diyecek kadar samimi, düşünceli insanlardır ayrıca..

  • yapimi cesitli nedenlerden dolayi 99 yil surmus saray.

    sarayin yapimi 1685'te cildir valisi colak abdi pasa tarafindan baslatilmis, 1784 yilinda ii. ishak pasa tarafindan bitirilmistir. sarayi tamamlatan ishak pasa 1790 yilinda gorevinden alinmis ve hasankale'ye surulmustur. dolayisi ile yapilan bu muhtesem saray cok kisa bir sure kullanilmis, sonrasinda terkedilmistir.

    7600 metrekare alana sahip olan saray, osmanli saray planinda haremlik ve selamlik olarak iki kisimda insa edilmistir. suslemelerinde barok ve rokoko usluplari karisik olarak kullanilmis, kapilarinda selcuklu uslubu tercih edilmistir. iki katli olan saray 366 odadan olusmustur.

    bir rivayete gore padisah bu sarayin topkapi sarayi'ndan daha gorkemli oldugu soylenmeye baslaninca ishak pasa'yi gorevinden azletmistir.

  • ahilikte çıraklıktan itibaren ciddi bir eğitim verilir ancak belli şartları tamamlayarak kıdem alan yamaklar zamanla çırak, genel olarak 1001 gün eğitim süresi olan çıraklar ise önce kalfalığa daha sonra kalfalıktan ustalığa geçip o bölgede izin verilen sayıda bulunan dükkan sayısını geçmemek şartıyla dükkan açabilirlerdi. örneğin o bölgede 10 fırıncıya izin verildiyse kalfalar bir ustanın işi bırakması sonrası ancak usta olup dükkan açabilirlerdi.
    ahilik teşkilatı sadece bir esnaf odası veya meslek kazandırılan bir kurs gibi değil aynı zamanda ahlaki kuralların aşılandığı hatta ata binme, kılıç kullanma gibi askeri eğitimlerinde verildiği bir teşkilat olmasıyla bir eğitim ve en önemlisi öğretim yuvası özelliği göstermiştir. özellikle bölgede bulunan düzenin bozulması durumunda merkezi hükümet olaylara hakim olana kadar asayişi sağlayan bir yapıları da vardı. örneğin ankara savaşı(1402) sonrası tokat ahilerinden ahi bayezid’in oğlu hacı ivaz paşa bursa’nın savunmasını üslenerek karamanoğlu mehmet bey’e karşı bir ay şehri savunmuştur.

  • pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..

  • babasının: binlerce flörtüm oldu. bir gece bir bayanla beraber oldum ve bir daha da görmedim. sonra 'çocuğum var' diyerek çıktı.

    bu çocuk o çocuk aq.