hesabın var mı? giriş yap

  • süper sakin bir şekilde thy internet sitesine girilir. 1 hafta sonrasına business class 2 tane new york bileti bakılır. akabinde bilgisayar başından kalkılır. yavaş adımlarla kapıya doğru gidilir. apartman merdivenlerinden sakin bir şekilde inilir. 4 kat aşağıda sizi bekleyen çıkış kapısına ulaşılır. kartal'ın sokaklarına son bir bakış atıldıktan sonra "alllllaaaaahhhhhhhhhhhhhhhh" diye bağırılarak sahile kadar koşulur.

    önemli not: "allllaaahhhhhhhhhhh" nidası için pi'yi şener şen alınız.

  • nazim hikmet'in kimi insanlari cok iyi anlattigi bir siiri... (bkz: onlar kendilerini bilirler)

    akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.
    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

    1947

  • şehirlerarası yolculukta muavin gelip "ne alırdınız" diye sorduğunda yanınızdaki adam kahve veya çay alırken sizin hala kola veya meyve suyu aldığınızı fark ettiğiniz an.

    hele kahveyi alan adam "kek istemiyorum" derse sıkıntı daha da büyüyor. keksiz yapamam çünkü, kek önemli.

  • rte'nin karşısına anan avradın çıksa, biz onlara da oy veririz sıkıntı yok kardeş.

    edit: sözlükte sık sık kk'yı ve millet ittifakını eleştirdiğim için bana aktroll diyenler bile oluyor, önceki entrylerime bakabilirsiniz. fakat 2023 seçimi öyle küskünlük yapılacak, aday beğenilmeyecek bir seçim değil.

  • arkadaşlar zaten ayrıntılı olarak ele almış durumu. ama bence en büyük zorluğu metrobüse uzak olması. halbuki beylikdüzü öyle mi?

  • tebrik ederiz, güzel bir performans. hapishanedeki yeni arkadaşlarının da beğeneceğine eminim.

    düzeltme: emin adımlarla müebbete gidiyor, 2. videosu da gelmiş. şimdi de at yarışına sarmış hahahhaha. yalnız sosyal medya fenomenliğine oynamak yerine rte'nin hoşuna gidecek şeyler söylese devletten güzel bir kadro kapmıştı bile, hayatının fırsatını kaçırıyor.

  • bu başlık sirius black'in asaletine hakarettir.

    filmi izleyip, üç-beş sayfaya kanıp snape'in yağlı saçlarına aşık olanlara sirius'u yedirtmem!

    neymiş? adammış. neymiş? kahramanmış. hadi oradan. snape dediğin mahlukat katilden başka bir şey değildi. lily'yi seviyormuş. ne dokunaklı. kendi isteğiyle ölüm yiyen oldu. kendi isteğiyle gitti ve kehaneti voldemort'a söyledi. evet, lily'nin oğlu olduğunu bilmiyordu ama daha söylerken o ailenin tamamının öleceğini bal gibi biliyordu. bir bebeği voldemort'un önüne attı lan! eğer lily ölmeseydi malfoy döneği gibi 'imperius' büyüsünü bahane edip kaypak kaypak ortalıkta dolaşacaktı.

    sirius dediğin adam, bir aile kurtulsun diye kendi hayatını hiçe saydı. voldemort ne de olsa onun peşinden gelir, zorla onların saklandığı yeri söyletir diye sır tutucu olmadığı halde öyle davrandı. voldemort gelip onu öldürsün de sır asla ortaya çıkmasın diye!

    şimdi bir tarafta tanısın ya da tanımasın bir bebeği voldemort'un önüne atan bir katil yer alırken diğer tarafta kendini bir saniye bile düşünmeden arkadaşları için feda eden sirius.

    beyniniz nasıl çalışıyor lan? biri ergence davranamaz ama katil olabilir. karanlık büyüye hayran hayran baktığınız için mi bu snape sevgisi? bütün yaptığınız kötülüklerin "always" ile affedileceğini falan umuyorsunuz sanırım?

    yok birinin ailesi fakirmiş, diğeri safkanmış vs. geçiniz. ikinci kitabın sonunda dumbledore, harry'ye ne diyor? kim olarak doğduğun değil, kim olmayı seçtiğin önemli. ve snape bütün tercihlerini kendi yaptı.