hesabın var mı? giriş yap

  • gaz yağı kokusu.

    dünyada sanırım benim kadar bitlenen ve temizlenen başka biri olmamıştır, nerdeyse her gün kafam gazlanacak boyuta gelmiştik ailem delirmek üzereydi. ben delirmek üzereydim. neden ya neden? saçlarım hep kısaydı, sonradan hep aşırı gür saçlarımın olması, çocukken çok bitlenmişti diye dalga geçip gülüşmelere neden olur biri maaşallah dese. hep kısa kestik, gazladık, genetik filan hak getire. çünkü, her şeyin sebebi olabilecek bir bitlenme ve gazlanma.

    şimdi gaz kokusu duyunca direkt omzumda beyaz tülbentle teyzemin önüne oturmuş buluyorum kendimi. ve içimi bir huzur kaplıyor.

  • filmi izlediğinizde, uyarlandığı hikayenin yazarı robert a. heinlein'ı da takdir etmeyi unutmayın. adam 1958 yılında neler yazmış sen 2014'te filmini izleyip şaşırıyorsun.

  • (bkz: 12 temmuz 2023 gavs hazretlerinin vefat etmesi) başlığı ile başlayan şuur kaybı.

    öncelikle moderasyona soru: sözlükte iktidar veya tarikat dayatmalarının kuralları mı hakim?

    başlığı açanla, yazanlarla ve ölen kişiyle ilgili bir sorun değil bu. direkt sözlük yönetimi ile alakalı bir sorun, şuur kaybı.

    çok uzun yıllardır ekşi sözlük okuru ve uzun yıllardır da yazarıyım. bu kadar büyük bir moderasyon faciası ile karşılaşmadım.

    başlıkta geçen "gavs hazretleri" ifadesinin bu platformda format gereği ölen kişinin adı ve soyadı ile değiştirilmesi gerekir. bunu herkes biliyor. yani başlığın 12 temmuz 2023 abdulbaki erol'un vefat etmesi olması doğru ve formata uygun olanı.

    başlık içinde bunu yazan bir takım yazarların entryleri silinmiş, ben dahil. yani moderasyon entry silebiliyor ama başlığa neden müdahale edemiyor?

    burası yazarların, bellir bir format ve kurallar dahilinde, özgür ve anonim katkıları sayesinde oluşan bir platform değil mi?

    artık sözlükte iktidar veya tarikat dayatmalarının kuralları mı geçiyor? evet twitter bile baskıya boyun eğmiş ama biz burada x parti veya y tarikat dayatmalarıyla sınırlı çerçevede yazacaksak eğer yazmak istemiyoruz. en azından kendi adıma!

  • kismen, hatta genel olarak dogru bir söylem..

    aslinda gizli bir hiz siniri vardir. normal hiz siniri kalktiktan sonra richtsgeschwindigkeit, yani "önerilen hiz" uygulamasi devreye girer, bu da 130 km/saate tekabül eder.. almanya icindeki tüm otobanlar icin gecerlidir bu uygulama.

    almanlar kisaca demis ki, "motorunu, yolunu, arabani yapiyorum, sana essek gibi egitimini veriyorum (bkz: almanya'da ehliyet almak), hiz sinirini da kaldiriyorum.. ama sirf senin ve diger sürücülerin sagligini ve hakkini garanti altina almak icin böyle bir hiz siniri ilave ediyorum. ha, gecersin, gecmezsin, o senin bilecegin is, cezasi yok. ama olur da kaza yaparsan, hakli durumda bile olsan, kismen haksiz, hatta tamamen haksiz duruma düsebilirsin. "

    bunu duyan sigorta sirketleri de diyor ki, "aaa, varsa öyle bir durum, sen 130 üzerinde kaza yaparsan, ben de senin hasarini ödemeyebilirim, ve muhtemelen de ödesem bile cok az bir kismini öderim"

    kisaca evet, hiz siniri yok, ama olur da bu önerilen hizin üzerinde bir kazaya karisirsaniz her türlü bedelini ödersiniz..

    ek olarak: bu durum pek bir tirsma durumu yaratmiyor soförlerde. cünkü almanya otobanlarinda hiz siniri kalksin, kalkmasin, eger yol bossa sol serit cogunlukla bos olur. herkes en sag seride gecer, sol serit sadece sollama durumlarinda kullanilir ve hiz yapan araclarin sorunsuz devam etmesi saglanir.

  • http://www.bbc.com/news/business-28882312

    norveç'te herkesi milyoner yapmaya yetecek kadar paranın tutulduğu fondur efendim.

    bir yanımız elbette arapların petrolleri bittikten sonra düştükleri açlığa fakirliğe üzülecek. ama öbür yanda petrolden kazandıkları paranın %96sını tutan, dubai gibi pislik merkezlerine harcamayan ülkeler var. medeniyetin gözünü seveyim.

  • bana inanılmaz gelen durum, abi bi insan en azından 2 ayda bi istediği yere 1 hafta kaçabilmeli, tatil yapabilmeli ama türkiye'de işe giriyorsun ve 1 sene çalıştıktan sonra sadece 14 gün izin hakkın oluyor.
    kendimi görünmez bi kelepçeyle özgürlüğü alınmış köle gibi hissediyorum. ne yani sevdiğim bir şehre gidip 1 hafta kalamaz mıyım şimdi ben? niye kimse itiraz etmiyor buna.

  • türk halkının telefon kılıfı, ekran koruyucu, v.b. ürünleri 1 dolardan aşağıya hatta çoğu zaman 50 centten aşağıya aldığı yıllardı. sonra berat albayrak içinde ne olursa olsun gümrükten geçen her kargoya vergi koydu. türk halkı şimdi de o 1 dolarlık telefon kılıflarını kullanıyor ama artık 3-5 liraya doğrudan çin'den alamıyor, aynı ürüne 100 lira vererek aradaki ithalatçı firmayı zengin ediyor.

  • cumhuriyet'in kuruluş tarihini, atatürk'ün doğum ve ölüm tarihini, tbmm'nin açılış tarihini mutlaka bilin. bir gün yolda tv spikeri sorar, sonra bilemediniz mi 'üniversiteli öğrencilerin vahim durumu' diye haber olursunuz. çok fena.