hesabın var mı? giriş yap

  • dayı'nın "kızıma bir şey yapma kenan" derken ne kastettiği anlaşıldı. adam behlül beyler.

  • “ay inanmıyorum yaa....”
    hayır neyine inanmıyorsun, kepçenin altında duruyorsun kafana mıcır dökecek değiller herhalde.

    konsept ve motivasyon konusunda bir eşik daha aşılmış oldu.

  • genç erişkinlik döneminde başlayan, bilişsel ya da algısal çarpıklıklar, alışagelmişin dışında davranışlar, yakın ilişkilerde birden bire rahatsızlık duyma, yakın ilişkilere girme becerisinde azalma, kişiler arası toplumsal ilişkilerde yetersizlik, gösteren garip kişilerdir.

    bu kişilerde acayip düşünceler, referans fikirleri, derealizasyon vardır .toplumda % 3 oranında görülür. tanı hastanın düşünce, davranış ve görünümünde acayiplik temeline dayanır. bu hastalardan öykü zor alınır, çünkü iletişim biçimleri sıradışıdır.

    kendi duygularını tanımazlar, iç dünyaları, çocukluk korkuları ve fantazileri, katı imgesel ilişkilerle doludur. özel güçleri olduğuna inanırlar. algıda illüzyonlar olabilir. insanlarla olan ilişkileri zayıf ve uygunsuz eylemleri vardır. sonuç olarak izole ve arkadaşsızdırlar. stres altında dekompanse olup kısa süreli psikotik belirtiler gösterebilirler. ağır olgularda anhedoni ve ağır depresyon olabilir.

    tanı ölçütleri: referans fikirleri; acayip inanışlar, büyüsel düşünce (batıl inanç, altıncı his gibi); olağandışı algısal yaşantılar, bedensel illüzyonlar olabilir; acayip düşünce ve konuşma biçimi; kuşkuculuk, paranoid düşünce; alışılagelmişin dışında, kendine özgü davranış ve görünüm; uygunsuz, kısıtlı duygulanım; yakın arkadaşları ya da sırdaşlarının olmaması; toplumsal anksiyete ( paranoid korkularla ilişkilidir.)

    ayırıcı tanıda; şizoid, avoidan, paranoid kişilik bozuklukları ve şizofreni düşünülmelidir.

    bu kişiler yaşam boyu aynı kalabildiği gibi şizofreniye de dönüşebilir. % 10'da olsa özkıyım riski vardır.

    tedavi olarak; garip davranışlarını yargılamadan psikoterapi yapılabilir. referans fikirleri varsa antipsikotik verilebilir.

    edit
    görülen lüzum üzerine ek not:
    her kim ki bu bilgileri okuya , sakın ola kendine ya da başkasına tanı koymaya kalkışmaya. bu özelliklerden bir ya da birkaçını kendinizde başkasında buluyor olabilirsiniz , mümkündür. bu kişilik bozukluğunuz olduğu anlamına gelmez. genelde kişilik özellliği düzeyinde kalır. kişilik özelliği düzeyinde kalması da klinik olarak sorun teşkil etmez.

    http://lokman.cu.edu.tr/…/derskitap/htm/kisilik.htm

    güncel link : https://web.archive.org/…/derskitap/htm/kisilik.htm

  • 40 yaşındayım.
    fenerbahçeliyim.
    fenerbahçe'nin de galatasarayın da kazandığı hem iç saha hem de deplasman maçlarından onlarcasını stadda izledim.
    stadda izleyemediğim için içimde kalan tek maç olan 6-0'lık maç da dahil olmak üzere,
    ben her iki takımdan birinin, rakibine bu denli net üstünlük kurup, yerden göğe kadar galibiyeti hak ettiği bir maç izlemedim.
    sahanın her bölgesinde, hatta saha dışındaki psiklojik savaşta dahil, bu kadar ne yaptığını bilen, planlı, programlı, tertemiz bir galibiyet görmedim.
    hani anelka'lı 4-0'lık galibiyeti izledim sahada, orada bile galatasarayın zaman zaman 3 pas yaptığı, ayaklarının yere bastığı dakikalar olmuştu.
    bu maç fenerbahçe açısından tek kelimeyle bir kepazelikti. bir hoca takımından bu kadar mı habersiz olur, bir hoca rakibine karşı bu kadar mı kibirli olur. pes.
    galatasaraylı tüm yazarları hak ettikleri galibiyetten ötürü kutlarım.

  • "evet önümüz bahardır biliyorum
    leylaklar açacak biliyorum
    kiraz da çıkacak yakında
    iyi şeyler söylemek de gerek biliyorum
    sevgilim güzelim bir tanem biliyorum da
    şimdilik bağışla."

    tüm o umudun içinden tek bir "-da" eki ile mutsuzluk aşılayabilen şair.