ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kocam bana aşkım diyemez ayrılırım
-
haklı kadın valla. dilberay' a aşkım mı denir amk. koçum benim denir. aslanım denir. hadi hiç birini demedin en kötü nörüyon garı denir.
kadına baksana arkadaş.
kavgam olsa ilk çağıracağım kişi olur yemin ederim.
adliye diyalogları
-
bu diyalogu başkasından duydum.
mahkemede hüviyet tespiti yapılıyor :
-doğum tarihiz ?
-15 temmuz
-hangi yıl ?
-her yıl
donald trump şerifler buluşması
-
beyaz saray'da gerçekleşmiş buluşmadır.
şakaysa allah belamı versin.
"donald trump ınvites sheriffs who love him and his ımmigration views to the white house"
http://www.huffingtonpost.com/…f638e4b0c1284f27b86f
edit not: ulan trump, o yoldan gitme, sonunda sıçılıyor. söyleyim de.
türkiye'de kimsenin nefret etmediği tek kişi
-
(bkz: adile naşit)
edit: gelen mesajlardan anladığım kadarıyla rahmetlinin sevmeyeni çokmuş. ne diyeyim, allah sevmeyenlerini bildiği gibi yapsın.
lihtenştayn
-
avrupada bi yerlerde elbette ama haritada gostermemi beklemek yanlis olur
starbucks çalışanlarındaki özgüven
-
pek de alışık olmadığımız bir kahve kültürünün dükkanında yabancı kelimelerle bir şeyler sipariş etmeye çalışırken özgüvenini kaybeden insanımızın yanlış algısı.
aynı adam aynı tavırla simit sarayında çalışsa sorun etmezsin. özgüvenini kaybeden ya da kazanan sensin o ekmeğinin peşindeki bir emekçi.
travesti komşudan gece 2'de zeytinyağı istemek
-
garipliğin travesti komşudan istemek değil, gece 2'de zeytinyağı istemek olduğu eylem.
art nouveau
-
binayı masalsılaştırmanın akımıdır art nouveau.
dünya standart kalıplarda sıkışıp kalmıştır, ve bu sıkıcı dünyayı kurtaracak olan bir grup cengaver mitoloji 'dir, ortadünya'dır, bütün bunları dünyada canlandırmaya karar vermişlerdir.
(bkz: victor horta)
(bkz: hector guimard)
tabi ki (bkz: antoni gaudi)
(bkz: charles rennie mackintosh)
(bkz: otto wagner)
(bkz: joseph maria olbrich)
(bkz: friedensreich hundertwasser)
ve türkiye'den de ; (bkz: raimondo d'aronco)
gibi cevval, hayalperest ve cesur adamlar bu akımın öncüleri olmuşlardır. tabi onlara bu anlamda maddi finansman sağlayan ve sanatı gerçek anlamda takdir edebilmesini bilen kişileri/kurumları da unutmamalı.
memleketimizde istanbul'da maçka, tünel,nişantaşı, yıldız, gümüşsuyu semtleri civarlarında çeşitli örnekleri görülebilir.
(bkz: botter apartmanı)
(bkz: şeyh zafir türbesi)
ve çeşitli hanlar, çeşme/apartman türevi yapılar başta gelen eserlerdir.
art nouveau'nun günümüzde artık hakikaten hiç kalmamış olmasını, sadece eski binalarda gözlerimizi gönlümüzü açması, şu devirde mimari estetik anlayışının ortadan kayboluşunun veya mimari anlayışların ne derece fonksiyonellik ve ucuzluk arayışında boğulmuş olmasına bağlayabiliiriz. umarım art nouveau gibi güzel arayışlardan doğan güzel akımlar sokakları daha geniş kapsamda süslemeye başlarlar.
almanya'da 299 euro'ya satılan beko buzdolabı
-
asgari ücretin 1594 euro olduğu almanya'da ortalama bir asgari ücrete evin neredeyse tüm beyaz eşyası rahat bir şekilde alınabilirken, asgari ücretin 2324 tl olduğu güzel ülkemde bir kalem beyaz eşyanın anca alınabildiğini görmek artık şaşırtmıyor. bu arada yerli ve milli taş gibi arçelik, beko, vestel gibi baba firmalarımız varken bu durumdayız. hadi bunu da geçtim almanya'da yerli malı beko buzdolabı 299 euro iken, aynı marka buzdolabının aynı modeli bizde 3490 tl. elin almanı kendi maaşıyla türk malı buzdolabından 5 tane alabilirken biz 2 ayda 1 tane alabiliyoruz. bu milletin alım gücünün bu kadar düştüğü başka bir zaman olmamıştır.
kaynak:
almanya fiyatı
türkiye fiyatı
edit 1: yazım yanlışı düzeltildi.
edit 2: hala yok kargo ücreti, yok indirimde yazan beyinsiz sürüsüne verecek cevap bulamıyorum. nişanlı ve ev dizme arifesinde biriyim. ota boka verilen paraları, her şeyin nasıl ederinin 3-4 kat pahalı satıldığını görseniz ağlarsınız. ben cebindeki paranın nasıl 5 kuruş değeri olmadığını vurguluyorum hepsi bu! hadi indirime girsin 2500 lira olsun ne fark ediyor? adam senin malını kendi ülkesinde şaka gibi fiyatlara alıyor maaşına kıyasla. kilosu 99 cent olan muzun kilosu bizde 14-15 liralarda. hiç mi ağrınıza gitmiyor ben anlamıyorum.
istiklal'deki patlamada hükümeti suçlu bulmak
-
ne mutlu türküm diyene!
facebook'ta bayan okuruna yürüyen roman yazarı
-
yazarın, okuruyla yemeğe çıkmasının etik olmadığını gördüğümüz yürümedir. bu sonuçla dünyaca ünlü yazarlar bekar olarak ölmeye mahkumdur. *
haspama bak ya sanki öğretmen–öğrenci ilişkisindeki etikten bahsediyor ahahahaha.
telefon sapığı
-
savcıya veririm dediğimde "burda kapı gibi ben dururken niye savcıya veriyon, bana ver" diyen insan. akabinde kendini tutamayıp gülünce, o sapık telefon numaranı değiştirene kadar sana rahat vermiyor. ama ne diyeyim yaratıcı çocukmuş, bu yaratıcılığı dava edemezdim.
reklamından dolayı alınmayan ürünler
-
(bkz: magnum) haz yolculuğu ne aq.
albayrak'ın istifasına vatandaşın müthiş yorumu
-
dayının heykelini yapsalar taşşaklarına beton yetmez.