ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ibrahim kutluay'ın demet akalın'a dönmesi
-
saatler sürecek bir ameliyat gerektirir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"fox'taki lale devri hala devam ediyor amk. osmanlı'da bile bu kadar uzun sürmedi"
sinop'ta evine eşya düzmeye çalışan yeni evli çift
-
eğer gerçekse mükemmel bir cesaret. borç batağına saplanmadan evlenmeye müsaade etmeyen topluma karşı güzel bir duruştur bu.
tomris uyar
-
turgut uyar’la evlenmeden önce cemal süreya ile büyük bir aşk yaşamış; hatta bir süre birlikte yaşamışlar ama fazla sürmemiş ilişkileri. cemal süreya her gittiği yerden mektuplar yazarmış tomris uyar’a ama bir öfke anında hem kendininkileri hem de onunkileri yaktığı için yazışmalarından örnek kalmamış geriye.
“1966 sonu 67 başı; dergide de, özel hayatlarında da yol ayrımına gelirler. r.tomris, turgut uyar’la evlenir, ankara’ya gider. papirüs’ü desteklemeyi oradan sürdürür. cemal süreya’nın yolu ankara’ya düştüğünde onları ziyaret eder ama beraberlikleri sırasında birlikte dolaştıkları mekanlara, beyoğlu’ndaki kahvelere, lokantalara adım atmaz. onun bu ruh halini tomris uyar şöyle anlatıyor:
‘beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı.’ ”*
cennette ananas olmaması
-
ananas aldırdım esprisinin önünü kesmek içindir. cennet sonsuz huzurlu bir yer, tatsızlık çıkartmanın alemi yok.
türkiye'yi atom bombasıyla yeryüzünden silerim
-
(bkz: sen kim'sin ya)
bilgisayar oyun tarihinin en şerefsizi
-
tabii ki de half life oyununda yakından tanıdığımızdır şerefsiz böcek
elalem ne der hapishanesi
-
büyük bir türkiye mahallesidir.
24 mayıs 2022 imamoğlu'nun erdoğan'a atarlanması
-
"istanbul’da mimari açıdan sorunlarımız var. günün başka konuları ve sorunları var. ama bizim ciddi anlamda şehircilik sorunumuz var. bırakalım yeşil binaya gelmeyi, daha oraya gelene kadar ne yazık ki çirkin binalar, çirkin şehirler ürettik."
şu sözün altına imza atmayan yurt dışı görmemiş bir cahildir.
bugün şehirlerimizin en büyük sorunu plansızlık, çirkinlik, stres seviyesini sürekli tavanda tutup ömür törpüleyen şehir hayatıdır.
başkanın şehircilik vizyonu, huzurlu bir kent hayatının ne olduğunu bilmeyen yabanileri fersah fersah aşar.
ukraynalı sığınmacıların çöp toplaması
-
başlık aslında "antalya'ya gelen ukraynalı sığınmacıların çöp toplaması" olacaktı ancak karakter sınırına takıldı.
savaştan kaçıp ülkemize sığınan birkaç ukrayna vatandaşı teşekkür etmek amacıyla antalya'da sahile atılan çöpleri toplamaya başlamışlar.
açıklamada ise şöyle yazıyor:
"merhaba, benim adım kate. 24 yaşındayım ve ukraynalıyım.
fotoğraftaki diğer birçok insan gibi ben de anavatanımdaki savaş nedeniyle antalya'ya geldim.
insiyatif alıp kısmen de olsa antalya'nın kirli alanlarını temizlemeye karar verdik. hedefimiz:
- öncelikle, türkiye'ye ve türk halkına destekleri ve misafirperverlikleri için teşekkür etmek.
- ukraynalılara burada sadece misafir olduğumuzu hatırlatmak ve buranın yerlilerine saygı göstermek.
- ukraynalıların bir avrupa milleti olduğunu göstermek.
aynı zamanda inanıyorum ki açık ukraynalı kalplerimiz ile dünyada binlerce kalbi ısıtacağız."
sığınmacı var, sığınmacı var. işin ironisi bizim iyi bakamadığımız sahillerimize savaştan kaçıp gelen insanların sahip çıkması.
görsel
görsel
linkedin postu
edit: link eklendi
rus askerlerin ukrayna polisinden yakıt istemesi
-
insanlık ölmüş
(bkz: cyka blyat)
bursa'daki magandaların serbest bırakılması
toplu taşımalarda koltuk sahibinin veliaht seçmesi
-
marmara üniversitesi göztepe kampüsü - maltepe arasında 2 yıl boyunca 17 nolu hat ile yaptığım yolculuklarda sinirlerimi sıkça geren hadise.
bu yolculuklardan birinde:
teyzenin biri ineceği yere yaklaştığında yakınındaki kızlardan birine seslenip "gel kızım sen otur" deyip "ben de şimdi ineceğim vs." cevabını aldıktan sonra bir kaç genç kızda daha şansını deneyip olumsuz yanıt almıştı. ayaktaki genç erkeklerden birisinin "teyze sen indikten sonra koltuğun ne olacak onu dert etme, orasını bırak da biz düşünelim" demişti de yüreğimize tercüman olmuştu.
sözün kısası millet olarak her boku çok sahiplenip kendimize mal etme huyumuzdan kaynaklanıyor bu koltukoğulları hanedanı meselesi.