hesabın var mı? giriş yap

  • yaşadığımız, yaşamaya çalıştığımız ülkedir.
    bazılarımızın uyuduğu, bazılarımızın öldüğü ülkedir.
    askerinin yan gelip yatamadığı ülkedir.
    anlık istihbarat alan ülkedir.
    dünyanın süper gücüyle müttefik(!) olan ülkedir.
    terörün demokratik hak(!) olduğu ülkedir.
    türk olduğunu söyleyenin faşist olarak damgalandığı ülkedir.
    teröristler halaylarla karşılanırken, komutanların hapse atıldığı ülkedir.

    çok uzak değil. benim ülkem türkiye...

    edit: imla

  • sektör: lojistik

    türkiye’nin en büyük süpermarket zincirinin lojistik desteğini veriyoruz. yakıtlara henüz yansımasa da yakın zamanda lojistik faaliyetlerinin nicel olarak azalacağını biliyoruz. hali hazırda müşterimiz mağazalarından işçi çıkarmak ve depo sayısını azaltmak suretiyle tasarrufa gitmeye başladı.

  • hala kulaklarda uçakların ve bombaların sesi olan sabahtır. bitmeyen bir gecenin sabahında hissedilenlerdir.

    konum: ankara.

  • devamında şöyle diyor sayın lütfi şenocak:

    “gazetede okudum, futbolcunun biri, eşi olan brüksel güzelini otel odasında dövmüş, önemli haber. erkekte bazı şeyler olmuş, başkası mı var diye, kafasından farklı düşünceler geçmiş. bu sporcu arkadaşa hemen bunun olmadığını diyanet’ten ilgili birileri gidip anlatsa, belki de evlilikleri kurtulacaktı. yazık boşanıyorlar.”

    yani "bunun olmadığına" inanmak için adamın karısını değil imamı dinlemeliymiş. gerçekten de harika bir evlilik kurtarma formülü.

  • olsa olsa en fazla 9 yaşında. elindeki kutunun içindeki oyuncak ve benzerleriyle oturuyor köprünün ayağında.
    derken birden, önünden geçen kadınlara sesleniyor;

    - abla... oyuncak alın çocuğunuzu sevindirin.

    hoffffffff. o ablaların alsın onları, çocuklarını da sevindirsin elbet. sevindirsin de, sen ne ara büyüyüp çocuk sevindirmeyi öğrendin be yavrum? arada sen de oynuyor musun onlarla?
    bir çocuk oyuncaklarla oynamayı kaç yaşında bırakır?

    bazen, bazı sorulara cevap veremiyor insan.