hesabın var mı? giriş yap

  • bundan 20 yıl önce bunun gibi yaratıklar alenen öğrenci dövebiliyorlardı. öfke kontrol sorunun varsa sktir git başka iş yap.

  • 15 yıllık bas gitaristlik hayatımda geçen yıl doğruluğunu anladığım durumdur. şöyle ki, taksim (bkz: dorock) barda düzenli sahne aldığımız zamanlardan birinde, judas priest'ten painkiller çalıyoruz. baya da iyi yardırıyoruz parçayı normalde. ancak alkolün etkisiyle sanırım, bu sefer ben parçanın daha girişinde mavi ekran verdim. parçanın hangi nota ile başladığı konusunda bile bir fikrim yok. beyin olmuş tabula rasa. lan dedim bittik. sonra aklıma geldi, olm rezil olacağına kapat potanstan gitarın sesini, çalıyormuş gibi yap. ama nasılım a dostlar, görmeniz lazım...yılların air guitarcılarına taş çıkaracak hareketler yapıyorum. bir davulcuya gidiyorum şekil yapıyorum, bir seyirciye gidiyorum gitarı biralarla tokuşturuyorum falan. insanlar gazdan ölecek.

    arkadaş, grup arkadaşlarım da dahil, biri de çıkıp demedi ki aga bu nedir? lan bildiğin çalmadım parçayı, kimse anlamadı. tebrik falan aldım hatta milletten. orada anladım ki, boş işler bunlar. o zamandan beri jamiroquai falan çalıyorum daha çok lan. nasıl travma yarattıysa artık...

    denizin buz gibi sularından gelen edit: işittiğim laflar sebebiyle illa "ironiden anlamayan nesle aşina değiliz" diye not düşüreceksiniz adama. hayatımın yarısını verdiğim bir enstruman için nasıl "boş işler bunlar" diyebilirim ki?

  • bursu kapabilmek için kişinin kendini hem acındırması hem de kendine hayran bırakması gereken diyaloglardır. şöyle ki;

    - en son okuduğunuz kitap?
    - sefiller...
    - kim yazmış peki*?
    - victor hugo yazmış biz oynuyoruz..

  • nesi haber bunun ben onu anlamadım.

    bir saygısızlık yok, görevi ihmal yok, umursamazlık yok.
    adam kendi inancına göre ölen birini görünce dua etmiş, hrıstiyan olsaydı ve istavroz çıkarsaydı o da normal olurdu.

    hayır ben de ateistim, bence bir anlamı yok yaptığının da ortada bir hata yok. bokunu çıkarmayın.

  • doviz piyasasindaki ya da ulkeler arasindaki faiz oranlarindaki farktan yararlanmak üzere fonların kisa vadeli ve hizli hareketlerini ifade eden bir terimdir. ornegin new yorkta 1 euro1.50 dolardan islem gorurken, londrada 1 euro 1.75 dolardan goruyorsa, kar getirisi saglamak isteyen kurumlar new yorkta dolar karsiliginda euro satin alir ve bu euroları londrada satarlar degisik piyasalarda olusan fiyat farkliliklarindan yararlanmak sebebiyle yapilan hisse senedi, degerli maden ve evrak isleri de arbitraj kapsamina girer.