hesabın var mı? giriş yap

  • bu sabah işe giderken gördüm bu zibidileri. dükkan sahibi laptopu açık bırakmış. ısınan laptop üzerine dördü birden çullanmış kış kıyamet ortasında. helal valla.

    hede

    edit: dün bir ara merak edip mola vakti uğradım dükkana. dükkan sahibi duvar köşesine birde halı dikmiş. bu zibidiler halının üstüne tutunarak çıkıp duruyorlardı. yerlerde topaklanmış kağıtlar, dergiler, etraf batmış. abimiz ise işini yapıyordu menteşeleri kırılmak üzere olan laptopta. ne onlar var gibiydi. ne de kediler dükkan sahibi var gibiydi. komikti lan. ama iyi insanlar var yeryüzünde onu gördüm.

    video varmı diyen olursa : video

  • mikroplar tarafından ayağa kaldırılmakla sonuçlanır. geçirdikleri mutasyondan dolayı "abi iyi misin, bir şeyin var mı?" diye bile sorabilirler.

  • net 16.188 tl. yüzde 42 artış tahmin ediyorum. daha fazla çıkamazlar, çünkü bu sadece asgari ücreti değil agi'den kamu gelirlerine, vergi muafiyetlerine, cezalara kadar birçok şeyi belirliyor.
    keşke tek seferde yüzde 42 vermek yerine azar azar her ay verselerdi. şimdi perakendeciler aralığın son haftasında zam hazırlığına başladılar. devlet de tasarruf yapsa da vergi artışlarını yüzde 58 yapmasa. böyle enflasyon zor düşer. 16188 liranın mart 2024 bile hükmü kalmaz, erir.

  • istanbul başakşehir'in dil, kültür ve demografik açıdan araplar tarafından işgal edilmesi durumu.

    haftalardır sosyal medya'da görülen başakşehir haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. her defasında "bu kadar da olmaz" dedirten ama sonuç itibariyle yetkililerce hiçbir somut adım atılmadan başakşehir'in göstere göstere araplara peşkeş çekilmesi benim sinirlerimi bozuyor artık.

    son zamanlarda ayyuka çıkan başakşehir'deki arap vukuatları;

    - 2.etap'ta bread factory isimli bir kafe işletmesi hesap fişini artık arapça kesiyor! evet, resmi dili türkçe olan türkiye cumhuriyeti'nde!

    görsel

    kaynak

    - 1.etap'taki dönerci de hesap fişini arapça kesiyor!

    görsel

    - başakşehir fenertepe meydanı'ndaki arapça tabelalar

    görsel

    görsel

    - başakşehir ilçe nüfus müdürlüğü'ndeki arap yoğunluğu! (işlemlere dikkat)

    önce

    tepkiler gelince;

    sonra

    - başakşehir'de asılan arapça okul reklamı

    görsel

    - sarı sitedeki başakşehir konut ilanları

    görsel

    bu ilanların çoğunda açıklama olarak aşağı yukarı şöyle yazıyor;

    "türkler aramasın, sadece yabancıya kiralık"

    özet video

    -----------------

    türkiye cumhuriyeti'nin resmi dili türkçe'dir. bir işletmenin ortaklık payı, sahiplik durumu şahıs olarak ticari açıdan değişse bile türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde arapça fiş veya adisyon kesilmesi, arapça tabelaların asılması alenen kültürel işgalin göstergesidir. görülen uygulamalar da her şeyden önce türk diline, türkçe'ye olan ihanettir. bu uygulamalara izin veren, ortak olan veya görmezlikten gelenler de bu ihanetin ortaklarıdır.

    vakit, yüce türk devleti'nin dosta düşmana yüceliğini gösterme vaktidir.

    debe edit: destekleyen, debe'ye gönderen tüm yazarlara teşekkür ederim. uyarılar üzerine entry'de geçen "fatura" ifadeleri "fiş" olarak düzeltildi.

    zöge: resim linkleri yenilendi.

  • en zarif işler için yaratıldığına sizi görünümü ile bile inandırabilen narin elleri. ve o ellerin çalışırken ki zerafetine tanık olmak... mutfakta yemeğin tuzunu bir çimdik ile ayarlarken , bir kitabın sayfasını çevirirken, otobüste bir yeri kadınsı bir çekingenlikle tutarken ya da kolyesini takarken.

    ellerin ince uzun parmakları olmalı. cildinin altından ona hayat veren damarları hafifçe farkedilmeli. parmaklarını her oynattığında, bir piyanonun tuşlarına dokunulmuş gibi tarak kemiklerinde oluşan ahengi farketmelisin. her dokunduğunun değerini arttırıyormuş gibi olmalı ve sana her dokunduğunda bunu hissetirmeli. giysindeki bir tüyü alırken ya da giydiğin kazağının omuzlarını düzeltirken, ellerinin narin özeni ile sevildiğin için inanmasan da tanrıya şükretmelisin. en önemlisi de elleri elinde terlemeli ve bir kez tuttu mu bir daha bırakmamalı...

  • türkünün tanımı ile başlamak gerek ama ciddiye almaya bile gerek yok. üstad'ın tek cümlesi yeterli olacaktır.

    "nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.
    çünkü kötü insanların türküleri yoktur..."
    neşet ertaş