hesabın var mı? giriş yap

  • en basitinden: oksimoron bir dil sanatıdır, paradoks ise bir mantık çıkmazı*.

    gelelim bunun pratik sonuçlarına:
    - oksimoron, birbiriyle çelişkili sıfatların bir nesneye yakıştırılarak, o nesnenin kendine has bir özelliğinin çarpıcı bir şekilde ön plana çıkartılması veya söz konusu nesneye ilişkin bir merak uyandırmak için kullanılır.
    birinci kullanıma örnek: "aptal bilge".
    ikinci kullanıma örnek: "tanımadığım dostlarım".

    görüldüğü gibi, oksimoron kullanıldığında, ortada gerçek bir paradoks bulunmasına gerek yok. sadece görünüşte birbiriyle çelişen iki sıfatı, somut veya soyut bir varlığı betimlemede kullanıyoruz ve karşı tarafta "nası yaa?" şeklinde bir etki yaratmaya çalışıyoruz.

    - paradoksta ise, düz mantığın birbiriyle çeliştiği sonucuna varması gereken, yani birbirini dışlayan iki önermenin aynı anda geçerli olduğunu iddia eden bir mantıksal durum söz konusu olmalıdır. en basit örnek olan epimenides paradoksunu (veya bir çevrimini) ele alacak olursak: "bu söylediğim yalandır".

    paradoks olan şeyin, dışarıdan çelişkili veya tutarsız görünmesine gerek yoktur, çelişkinin ortaya çıkması için önermelerin anlamının doğruluk-yanlışlık bağlamında incelenmesi gerekir. oksimoronda ise, betimlenen olgu kendi içinde bir bütündür ve onu tanımlarken kullanılan sözcüklerin birbiriyle zıt anlamları bulunması, göndermede bulunulan varlığın tutarlılığı açısından bir şey ifade etmez: yalnızca onun bir açıdan gözleniş şekline ilişkindir.

    kısacası, oksimoronda, paradoksun aksine semantik bakımından çelişkili bir durum yoktur, çelişki sadece semiyotik düzeydedir.

  • iş disiplini konusunda oldukçta etkileyici bir davranış segilemiştir. kafasına çaktıktan sonra, dondurma şovuna devam etmiştir.

  • sırf müslüman olduğu için anasına ve bacısına hallenmediğini düşündürten yazar.

    allah ıslah etsin.

  • tam 87 yıl öncesinden gelmiş, tokat gibi bir cevaptır.

    ''bazı yerlerde kadınlar görüyorum ki, başında bir bez, peştemal veya buna benzer birşeyler asarak yüzünü, gözünü gizler ve yanında geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. bu tavrın manası neye delalet eder? medeni bir millet anası, bir millet kızı için bu garip şekiller, bu vahşi vaziyet nedir? bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lazımdır.'' 1925 inebolu

  • "keşke o hala hayatta olsaydı" eski sevgilimin eski sevgilisiydi o, genç yaşta ölmüş, bir kavga sırasında söylemişti bunu bana. o an evet keşke hayatta olsaydı diye düşünmüştüm, artık yaşamayan biriyle sevgide rekabet edilemiyor çünkü.