ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elini uzatan öğretmeni sınıftan atan kaymakam
-
başlığın tam hali. `elini uzatan öğretmene haddini bil diyerek sınıftan kovan kaymakam` olacaktı ama malum karakter sınırı.
--- spoiler ---
artvin’in kemalpaşa ilçesinde okul ziyaretlerinde bulunan kaymakam m. faruk saygın, kemalpaşa çok programlı anadolu lisesi’nde (çpal) girdiği sınıfta kendisine "hoş geldiniz" diyen ve elini uzatan öğretmeni "haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle" diyerek sınıftan kovdu.
--- spoiler ---
kaynak
bu nasıl bir terbiyesizliktir? bu kaymakam hakkında acilen soruşturma açılmalı ve görevinden azledilmelidir. makam mevki sahibi olan kendini allah sanıyor memlekette.
(bkz: mehmet faruk saygın)
edit: buraya da, kendisine yer vermek isteyen öğretmene "öğretmenlik en üst makamdır." diyip dersi ayakta dinleyen mustafa kemal atatürk fotoğrafı gelsin. hepinizi üst üste toplasak atamın tırnağı etmezsiniz.
400 evi olan adam
-
atası, dedesi çeviriyor arsayı içine bir gecekondu, seçim zamanı imar affı sonra müteahhide ver zincir reaksiyonu şeklinde devam eden sebepsiz, haksız zenginleşme silsilesi
geçmişten günümüze onlarca imar affı çıkmış, çöken, çeviren, kaçak kat çıkan onlarca kez ödüllendirilmiş, torununa kadar ödüllendirmişler adamı. sen ise bu barzonun sadece bir dairesini satın alabilmek için yıllarca çoluk çocuğunun rızkından kesiyorsun buna rağmen alamıyorsun belki de.
tapu kayıtları ülkedemizdeki en sağlam arşivlerdendir. bak arşive ilk sahiplenmeye ve tescile ulaş, sahiplenmesi bu şekilde ise ver buna iki daire sonra gerisini tokiye devredip vatandaşa uygun şartlarda sat. cebinden beş kuruş çıkmadan bir adam 400 daire sahibi oluyorsa burada özel mülkiyetden bahsedilemez, burada bir yanlış vardır.
bizim dedemiz hakka hukuka uydu diye cezalandırılmamız neden?
şarap vs rakı
-
yemeğe göre şarap seçilir, rakıya göre yemek seçilir.
kasti hakem hatası görürsem takımı sahadan çekerim
-
hakemi baskı altına almaya çalışan bir kişinin ifadesi.
açık sözlü olun ve aynı lafı aziz yıldırım söylemiş gibi yorumlar yapın şimdi hadi.
leyla ile mecnun
-
erdal bakkal;
41° 8'49.75"k
29° 2'47.91"e
google maps erdal bakkal
mecnun'un evi;
41° 8'46.89"k
29° 2'47.90"e
google maps mecnunun evi
mecnunla ismail abi'nin sahilde konuştuğu yer;
41° 9'0.10"k
29° 2'38.38"e
google maps sahil
sahildeki kafe;
41° 8'54.47"k
29° 2'50.32"e
google maps kafe
dizinin geçtiği diğer mekanları merak ettiğim efsane dizi. bulanlar yeşillendirsin
edit: linkler düzeltildi
bertolt brecht
-
büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. bugün, yarına, dünle beslenerek yol alır. - bertolt brecht
şanlıurfa'da doktora parke taşı ile saldırı
-
urfa'nın bu durumu pek sürdürülebilir görünmüyor. bu ilde sıkıyönetim ilan edilip tüm silahlar toplanmalı ve aşiretlere sıkı kontrol getirilmeli. başka türlü düzelmeyecek.
lost
-
bayağı bayağı iyi bir bölümle devam eden dizi.
--- spoiler s06e13 ---
sanırım "the candidate"in kim olduğu konusunda kimsenin kafasında bir soru işareti kalmamıştır bu bölüm itibariyle. tabi yine de lost'un ters köşe yapma potansiyelini de akılda bulundurup çok emin olmamakta fayda var.
yalnız eminim, sun ve jin'in kavuşma sahnesinde herkesin yüreği ağzına gelmiştir. birbirlerine sarılmak için manyetik zımbırtıların arasından geçerlerken, "cozzztttt" efekti eşliğinde kızaracaklarını düşünmeyen var mı aranızda?
--- spoiler s06e13 ---
max planck
-
beni gustav robert kirchhoff, sir isaac newton ve nicola tesla ile birlikte fizik aşığı eden 4 deli dahiden birisi. tam adı max karl ernst ludwig planck olan üstadımın yeri ise bende biraz farklıdır.
kuantum kuramı ya da planck sabitinden ziyade, -ki kuantum özel ilgi alanımdır- ona 1918de nobel kazandıran termodinamiğin 2. yasası yüzündendir yerinin farkı. makina mühendisi olan bendenizin ilgisi plancktan ziyade newtonla olmalı esasen, kısmen doğru da. kinematik ve mukavemet konularında uzman seviyesinde olma sebebim newtonla çocuk yaşlardan içli dışlı olmamdır fakat kendisiyle ayrıştığımız çok temel bir konu var: yer çekimi kanunu. karadeniz teknik üniversitesi fizik bölümü profesörlerini karşımda sus-pus edecek savlarımla yerçekimi kanununun olmadığını savunan bir fizik meraklısıyım, neyse o başka başlığın konusu.
plancka geri dönelim, ne demiştik? termodinamik. sistemlerin enerjisini inceleyen termodinamik bilimi, hem matematik (bkz: fourier integrali), hem fizik hem de kimyayı içeren çok geniş bir yelpazeyi barındırır. tüm mühendisliklerin kıyıdan köşeden alakadar olduğu ve bilmesi gereken (yunus çengel'e selam olsun) bir daldır. fakat kimya yüzünden bir türlü yıldızım barışmadı termoyla. sadi carnotu deli mi düdüklemiş de bunlarla uğraşmış gibi çok sığ yaklaşırdım hatta. fakat ne zamanki fizikle aynı potada eritmeye başladım, termofobim yerini ilgiye bıraktı ve gibbs serbest enerjisinden ekserjiye boltzmann denkleminden carnot teoremine günlük sohbetlerde bahsedecek kadar bilgi sahibi olmuşsam sebebi planck ve termodinamik alanındaki çalışmalarıdır.
son olarak; (bkz: adam alman beyler, kaçın)
eagle six out...
son feci bisiklet
-
bir konserinde neşet ertaş sıcaktan bunalır ve kendisini dinleyenlere aynen şunu söyler;
"saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir miyim?"
bir neşet ertaş'a bakıyorum bir de bunlara, beynimde depremler oluyor her ikisi de sanatçı olarak anılıyor diye.