hesabın var mı? giriş yap

  • rezalet gibi rezalet. zamanında nasıl yırtınırdık çaylakken yazdığımız 10 entrynin imla kurallarına uyması, anket olmaması, bilgi içerikli olması için. demek kanzuk efendi'nin oğluna torpil yapan rektörden bir farkı yok. aslında olay çok basit. işe birisini alacaksınız. iş için istediğiniz şartlar var. bu adam hiç birini karşılamıyor ama işe alınıyor.

  • böyle insanlar tarafından yapılan paylaşımlar değil, bunlar hakkında başlık açılması ne zaman son bulacak, en çok merak ettiğim konulardan biri bu.

  • avengers: endgame'in ardından en fazla hype yapılan süper kahraman filmlerinden biri spider-man: no way home olsa gerek. hatta belki de farklı evrenlerden karakterlerin gelişi ve nostalji duygularımıza hitabeti yüzünden bir çok kişi için endgame'den bile daha büyük bir heyecana neden olmakta. ikinci fragmanın yayınlanması fanlar için beklemesi zorlu bir süreç oldu. özellikle covid-19'dan sonra fragmanların filmin vizyon tarihine biraz daha yaklaştıklarını gözlemlemek mümkün. no way home gibi gizemlerle dolu bir film ise ikinci fragmanını vizyon tarihine bir ay kala verdi.

    fragmana geçmeden önce bir düşünceme netlik kazandırmak istiyorum. internette filmle ilgili neredeyse her gün sayısız iddia ortaya atılmakta. o kadar çok şey dönüyor ki elbette bazıları doğru çıkacak ama çoğunluğu doğru çıkmayacak. ben tobey maguire ve andrew garfield'ın filmde olacaklarına inanıyorum. her şeyden önce hikaye anlatıcılığı anlamında eski dönemlerin villainları çıkıyorsa kahramanlarının da çıkması gerektiğini düşünüyorum. bunun dışında charlie cox'un daredevil rolüyle bu filmde kısada olsa karşımıza çıkacağını ve diğer mcu işlerinde görünmeye başlayacağını, sonunda da kendi solo projesini alacağına da inanıyorum. bunları aradan çıkarayım ki fragmana odaklanabilelim.

    fragman final savaşının dramatik bir anı olduğunu düşündüğüm bir sahne ile açılıyor daha sonra far from home'un sonu ile bağlantılı olan peter'ın kaçış sahnesini izliyoruz. mj'e söylediği bir konuşmaya tanıklık ediyoruz. bu sahnelerin fragmanın finalinde gördüğümüz düşüş sahnesine gönderme içerdiğini düşünüyorum. mj o düşüşten sağ çıkar mı çıkmaz mı göreceğiz ama sırf bu açılış bile peter'ı bu filmde bazı kötü olayların beklediğini işaret etmekte.

    doctor strange'den bir önceki filmde kimliğinin ortaya çıkması üzerine yapılan büyünün ters gittiğini ve villainların diğer evrenlerden geldiklerini öğreniyoruz. doctor strange bu gelen kişilerin kaderinin spider-man ile dövüşürken ölmek olduğunu söylemesi çok önemli. belli ki peter burada bir karar verecek. anladığım kadarıyla peter bu kişileri o kaderden kurtarmak isteyecek ama işler hiç tahmin ettiği gibi gitmeyecek.

    peter'ı bazı kötü olaylar bekliyor demiştim. villainları kurtarmak için aldığı kararın filmde belli sonuçları olacak gibi duruyor. peter'ın etrafındaki herkesin bu filmde tehlikede olduğunu düşünüyorum. tom holland bu konuya ufak bir göndermede yapmıştı. zannediyorum yakın çevresinden biri ölecek. final savaşında mj ve ned var. may yengeyi bu filmde kaybedebilir diye düşünüyorum.

    doctor octopus bu fragmanda da diğer villainlara göre daha fazla kendisine yer bulmuş. köprü sahnesinde peter'ın kostümünün teknolojisini çalıyor gibi görünüyor. bu ve benzer şekillerde bütün villainlar upgrade alacaktır film boyunca. alfred molina'yı rolde tekrardan görmek harika bir his. spider-man 2 de muhteşem bir iş çıkarmıştı.

    her ne kadar doc ock fragmanlarda ön planda olsa bile ben filmin ana düşmanının green goblin olacağını düşünüyorum. diğer karakterlere kıyasla esas manada kötü ruhlu olan kişi norman osborn. onun filme kadar asıl niyetinin saklanacağına ama filmde kötü adamları onun manipüle edeceğine inanıyorum. green goblin filmde iki kostüm giyecek gibi. birincisi ilk spider-man filminde giydiği klasik kostüm. ikincisi ise fragmanda çok az gösterilen maskesiz kostüm. o kostüm muhtemelen çizgi romandakine daha yakın bir kostüm olacak çanta vb.

    electro tasarım olarak beni the amazing spider-man 2 filminde müthiş bir hayal kırıklığına uğratmıştı. no way home'da ki görünüşüne ise bayıldım. çizgi romandakine uygun bir electro görmek beni çok memnun etti. karakterizasyon olarak da biraz daha iyi yazıldıysa the amazing spider-man 2'den daha güzel düşünceler bırakacaktır seyircinin zihninde.

    sandman ve lizard ise genel olarak aynı gözüküyor. filmde biraz daha az yer alacak villainların onlar olacağını düşünüyorum. ama ters köşe bir durumda olabilir. özellikle sandman ile spider-man 3 filminde yollar kötü şekilde ayrılmamıştı. screen time olarak az olabilirler ama etki olarak kesinlikle önemli şeyler yapacaklardır.

    fragmanın bir kısmında j. jonah jameson'ı da görüyoruz. karakteri çok özledim. andrew garfield döneminde ve tom holland döneminde gözlerim hep aradı. bir önceki filmin after credits sahnesinde görünmüştü bu filmde ise hikayenin içerisinde olacak. jameson ve daily bugle bir spider-man hikayesini tamamlayan en güzel unsurlardan biri benim için.

    spider-man'in iki yeni kostüm giydiğini görüyoruz. biri siyah ve altın rengi olan kostüm. bu kostüm var olan kostümün ters giyilmiş hali olacak. electro ile dövüş sırasında kostümün devrelerinden yararlanabilir gibi görünüyor. doctor strange ufak bir büyü eklemesi yapmış. muhtemelen villainları zindan-hapishaneye atmak için portal görevi görecek. diğer kostüm ise ıntegrated suit. ıron spider zırhı bir nevi mavi olan kostümün ıron versiyonuyken, ıntegrated siyah olanın ıron versiyonu gibi duruyor. en azından ben kafamda öyle kategorileştiriyorum :)

    filmin final dövüşü çok güzel görünüyor. tekrar tekrar izleyeceğimiz harika bir sahne vadediyor. yönetmen jon watts'ın her filmde üzerine koya koya gittiğini düşünüyorum. bu filmde de önceki filmlerin üzerinde bir iş çıkaracağına inanıyorum.

    evet spider-man: no way home'a artık çok az kaldı. marketing sürecinin hızlanacağı, daha fazla bilgi alacağımız, bir çok tv spot göreceğimiz, röportajlarla, kliplerle geçecek bir aylık süreç biz fanları bekliyor. beklentileri karşılayacak bir film olması dileğiyle...

  • hakkında mesnetsizce iddialar ortaya atılan futbolcu. neymiş idmanlarda mancini'nin yardımcılarına doğru şut çekiyormuş. oğlum adamın doğal hali o. kaleye doğru vuramıyor ki.

  • olayi izlerken sasirmadim hic, sayet abd'de paraniz yoksa siz bir hicsiniz. insanlar sadece ama sadece cikarlari icin sizinle iyi iliski kurarlar. kitaplarinda networking'di suydu buydu hep bu asilanir.

    baltimore'a ilk adimimi attigimi hatirliyorum. otobuse binmistim, diyalog su sekildeydi.

    - merhaba.
    + suraya koy, 5 dolar.
    - peki.
    + nerede ineceksin.
    - otelim su...
    + hayir hayir hayir hayir, hangi durak?
    - er...
    + nereye gittigin beni hic ama hic ilgilendirmiyor, son durak mi?
    - evet.

    son duraga geldigimde ise taksiyi aramistim. etraf zaten tekin degil, adres vericem ama tam adresi bilmiyorum herif konussa telefonda "10 katini vericem" diyecem. yandaki landmark'i soylesem herif hemen bulacak, otobus duragi da, bayagi belirgin bir yer.

    + merhaba, su duraga bir taksi istiyordum.
    - tam adres?
    + hemen su...
    - tam adresi bulunca ara. *cit*

    tekrar ararim.

    - hangi adres?
    + sehrin girisi, heme yaninda su var..
    - tam adres, nerede?
    + hemen su bi....*cit* diiiiiiiiiiiiit.

    sonra otelinize gelirsiniz ve resepsiyonda sizi yuzlerinde kocaman bir gulumseme ile karsilarlar. cunku siz musterisiniz, ve resepsyonistin job description'u belli.

    tehlikeli bir yerde olmaniza ragmen kimse size 2 dakika bile sabretmez, dedim ya olseniz donup bakmazlar bile. filmlerde insanlara yansitilanlardan cok farklidir yani. komunuz su bu tabii ki yardimseverdir, cikar iliskisiydi suydu buydu nedenlerden dolayi. ha turkiye'de olmuyor mu derseniz? oluyor tabii, fakat bes parasiz bir sekilde bir otobuse yabanci olarak binseniz sofor, olmadi tum otobus ahalisi bir sekilde yardimci olur, hatta evinize bile birakirlar sizi. kolektif toplumlari cok elestiriyoruz, fakat bu arti ozelligini de belirtmekte fayda var.

    amerika'nin tadini cikarmak istiyorsaniz cebninizin deriiiiiin oldugundan emin olmalisiniz once, paraniz varsa bireyciligin butun nimetlerinden faydalanirsiniz. yoksa en aci, keskin tarafi sizin kalbinizden giriverir. yolda arabaniz bozulursa, yardim bekleyeceginiz kisi sokaktan gecen yardimsever vatandaslar degil kesinlikle ama kesinlikle roadside assistance olmali.

    mcdonald's musteri hizmetlerini arayip calisanlari kovdurmaya calismak bir halta yaramaz bu yuzden. bu olayin gectigi restorandan 2 mil otedeki mcdonalds'da da ayni sey olurdu, 20 mil otedekinde de, 200 mil otedekinde de, 2000 mil otedekinde de. bir adam cikip "hop, noluyor lan?" dese sasirirdim esas. cam bolmeler ardindan konusan gorevliler, her gun televizyonlarda saatlerce donen ev guvenligi su guvenligi bu guvenligi reklamlari, insanin icini karartan "ilacimizi almazsaniz oleceksiniz" reklamlari, cocuklarin en ufak bir toz tanesinden olebileceginin asilanmasi, "germ" yuzunden temas bile kuramayan insanlar...new york'ta sokakta olen bir evsizin yanindan 8-9 saat boyunca hic birsey yokmus gibi gecip giden insanlarin, 911'i bile aramayan insanlarin videosunu hatirlayan tek ben olmamaliyim.

  • sırf sam rockwell ve michelle williams var diye başladığım, ama iki bölüm izlememe rağmen umduğumdan daha iyi çıkıp sevdiğim altın küre adayı dizi.
    dönem dizilerini sevip sahne dünyasına meraklı dizi severlere tavsiye olunur.

  • katıldığım önermedir. herkes her insanı aynı ölçüde güzel bulmak zorunda mıdır? toplumda ne bu mecburiyet anlamadım gitti doğrusu. ayrıca bana çok da soğuk gelen kadındır.
    ''aaa öyle deme?'' , ''ama sultan o'' neye göre sultan? o zamanki toplumda verilmiş bir unvan işte. bana sorsalar ben sultan unvanını (bkz: gülşen bubikoğlu) 'ndan yana kullanırdım.

  • çok itici ve samimiyetsiz bir tabir bence bu. kendini üstün gören kezbanımsı bir laf. genelde hiçbir şey bilmiyordu ben adam ettim büyüttüm vs şeklinde kullanılmakta. nereden baksan kezbanlık akıyor.

  • ulan resmen sakallının gittiği anlaşılmasın diye ona en benzeyen sakallıyı alıp koymuşlar. yer mi anadolu çocuğu? bana eski sakallıyı verin.

  • "burası pek mükemmel bir okul değil. bizler de mükemmel birer eğitimci değiliz. belki de kendilerine yeterince faydalı olamadık. ama ya sizler? çocuklarınızın aldığı bu kötü sonuçta hiç mi payınız yok?"

    -mahmut hoca-