hesabın var mı? giriş yap

  • eğlenceli ve tam benim sevdiğim tarzda diyaloglara sahip olan film. ayrıca bende pembe şampanyayı deneme isteği uyandırmıştır.

  • devamında şöyle diyor sayın lütfi şenocak:

    “gazetede okudum, futbolcunun biri, eşi olan brüksel güzelini otel odasında dövmüş, önemli haber. erkekte bazı şeyler olmuş, başkası mı var diye, kafasından farklı düşünceler geçmiş. bu sporcu arkadaşa hemen bunun olmadığını diyanet’ten ilgili birileri gidip anlatsa, belki de evlilikleri kurtulacaktı. yazık boşanıyorlar.”

    yani "bunun olmadığına" inanmak için adamın karısını değil imamı dinlemeliymiş. gerçekten de harika bir evlilik kurtarma formülü.

  • "mezarınız olur işallah"

    madenlerinde yaşam odası olmayan ama evlat acısı yaşamış bir anneyi meydanlarda yuhalatan diktator için hukuksuzca inşa edilmiş 1000 odalı sarayı olan bir ülkedeyiz.

    iğrenç bir film, herşeyiyle iğrenç. abartı değil. son bir kaç yıldır bu haksız şatafat ve hafsalamın alamadıgı ölçüde cereyan eden hukuksuzlugun bendeki karşılıgı mide bulantısı... bu filmin de bu süreçte farklı bir konumu yok.

    17 aralıktan beri bu ülkenin ferdi olmaktan daha bi utanır oldum.

    "sizin de utanç içinde insan içine çıkamayacağınız günler yakındır. şu an sadece sentetik bir camia karşısındasınız. korkuyorsunuz. biliyorsunuz boğazınıza kadar battıgınızı.
    maddi çıkarlar uğruna oy verenlerin aslında sevmediğini, ancak oy vermeyenlerin nefretini kazandıgınızı siz de biliyorsunuz."

    yargılanacaksınız

    edit 1: entri ilk haliyle formata uygun değildi. hislerimi dile getirdiğim bir cümleydi sadece. ne zaman moderasyon ekibi tarafından kaldırılacak diye beklerken geçen haftanın beğenilenlerine girmiş oldugunu farkediyorum.

    sözlük okur ve yazarlarının teveccühüne teşekkür ederim. bu sebeple formata uygun hale getirmenin daha uygun olacağını düşündüm.

    ghbe editi:
    ali ismaile tedavi etmek yerine ağrı kesici verip gönderen doktoru da unutma. * tekmeyi perçinleyen oydu.

  • açılın ben kuyumcuyum! ilk altı maddenin hesabını getirdim:

    1) 150 gram 22 ayar bilezik
    916 milyem + 200 milyem işçilik = 1116 milyem
    166,7 gram has altın yani 150.500 tl yapar.

    2) reşat altınlı kolye
    reşat altın: 5.918 tl
    kolye için, reşat etrafına süslemeli çerçeve yapılır ya altın zincire ya da ipe takılır. biz altın olanını istediğini farz edersek. yaklaşık 10.000-11.000 tl tutacaktır.

    3) 22 ayar kalın zincir
    burası biraz karışık ancak olayın kezbanlık seviyesinden pullu zincirlerden olduğunu anlıyorum. 25 gram - 70 gram arası olabilir. uzunluk belirtilmemiş bu yüzden hesap zor. ben direkt 50 gram + 200 milyem işçilik üzerinden hesaplıyorum.
    50.200 tl yapar.

    4) kelepçe/kaburga bilezik
    bunda da kalınlık ve ayar önemli ancak 22 ayar üzerinden devam ediyoruz. 3 sıra kaburgalı olanı yaklaşık 12 gram gelir. bunda işçilik yüksek. direkt altınbaş indirimli fiyatını aldım: 14.950 tl

    5) tek taş yüzük
    bunu direkt müstakbel damadın inisiyatifine bırakmışlar. damadın belini asıl bükecek olan buydu zira bunun ucu bucağı yok. anlattık şurada anlattık.

    nisan rapaportu ile hesaplayıp, mütevazi bir yüzük tasarlıyorum aklımda. 0.70 karat, vs2, h renk: görsel

    bunu ben tanıdığa satsam bitmiş halde 39.000 tl'ye teslim ederim ancak damadın böyle bir şansı olmayacak. kuyumcu akrabası bile olsa ödeyeceği para minimum 55.000 tl'dir.

    6) 22 ayar küpe
    bu da gram ve işçiliğine göre 2.500 tl ile başlar 15.000 tl'ye kadar ulaşır. ortalamasını alıp 8.750 tl diyorum.

    topluyoruz: müstakbel damadın kuyumcu faturası 290.400 tl civarı tutacaktır. 300.000 tl diye yuvarlayabiliriz.

    diğer maddelere girmiyorum ancak sadece kuyumcu faturası 20.000 dolar gibi mütevazi bir tutarda çıkmış. yerli müşterilere dolar bazında bunun 3-4 katına sadece tektaş, 2 katına tur alyans vs. satıp 100-120 bin dolar fatura ile yolculadığımız çok oldu. pırlanta fiyatları yıllardır sabit sayılır hatta düşüşler olduğu zamanlar da oldu ancak ekonomimiz kötü ve kur çarpanı artıkça bu tip şeylerin fiyatı tl olarak saçma seviyelere ulaşıyor.

  • "yoruldum, patron. yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. anlıyor musun? karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma…"

    güle güle iyi kalpli adam.

  • passaparoladan;

    -bir örümceğin peter parker isimli lise öğrencisini ısırması sonucu meydana gelen süper kahraman. ö1, ö2, ö3...
    -öri potır.

  • - alkol
    - küçük bir çocukla muhatap olmak
    - premiere league
    - kız arkadaşının sesi
    - iğde ağacı kokusu
    - deniz sesi
    - gece araba kullanmak ve radyo dinlemek
    - yağmur
    - özel playlistler
    - ayakkabı boyamak
    - yavru kedi videoları izlemek
    - öykü denemeleri yazmak
    - sıcak suyla duş alırken düşünmek
    - kimseciklerin olmadığı ıssız bir doğada sonuna kadar bağırarak rahatlamak

  • bir gün korku filmi izleyip salonda uyuyakaldım. sabaha karşı beyaz bir şey üstüme atlayıp beni uyandırdı. resmen altıma sıçtım. bir baktım bembeyaz bir kedi. acıktı herhalde benimki dedim kalktım. ayılınca hatırladım benim kedim yok ki! sokak kedisi olamayacak kadar temizdi. ben de kapıcıyı arayıp evimde kedi var dedim. o da sabahın beşi aq banane dedi. doğru dedim. sonra yan komşunun kapısındaki paspasda kedi resmi olduğunu hatırladım. bir iki saat sonra gittim kedilerini geri verdim. balkondan benim eve zıplamış manyak.

    bir kaç gün sonra duştan çıktım, bir baktım kedi gene benim evde. kapı çaldı verdim direkt.

    1 günlüğüne şehir dışına çıktım. geldiğimde kedi gene bendeydi. kapı çaldı, kediyi verirken kadın sizin evi çok seviyor, sürekli size geldi dün biz de balkondan geçip aldık dedi. ben de ehüehü diye gülüp kapattım kapıyı. sonra bir dakika lan dedim bunlar benim eve girmişler! bunu bana söyledi ben de mal gibi gülüp uğurladım kadını.

    aynı gün kapıcıya anlattım durumu abi dedim ailecek bana musallat oldular, önce kedi alıştı sonra komple yan daire bana geliyorlar dedim. o da çok yanlış, özel hayat diye bir şey var belki ben birini öldürdüm kuvvette saklıyorum demesin mi!

    o günden beri balkon kapısını kitlerim. kedi neyse hadi yan komşu da neyse ama kapıcı girerse büyük sıkıntı.