hesabın var mı? giriş yap

  • genelkurmay başkanlığı şah fırat operasyonu ile ilgili açıklama: link

    "uluslararası antlaşmalar ile türk toprağı olan süleyman şah saygı karakolu’ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigârı emanetler, suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askerî zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine suriye topraklarında bulunan suriye eşmesi köyüne taşınmak üzere getirilmiştir.

    geride değerli emanet bırakılmamıştır. suriye eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir. "şah fırat" operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur.”

    geride değerli emanet bırakılmamıştır diyerek en değerli şey olan vatan toprağı ile haysiyetinizi bıraktınız, daha ne olsun !!!

  • malumun ilamıdır.

    geç gelmiş bir sonuç değildir. bu aşı gerekli izlem süreçlerini en kısa sürede başarıyla tamamladığı için (acil kullanım onayı için 2 ay, tam onay için 6 ay) zamanında bla almıştır.

    aşı karşıtları hemen başlamışlar kendi uydurdukları kriterleri sıralamaya. "bilimsel anlamda bir sıvının aşı olabilmesi için 3-6 yıl denenmesi gerekiyor" diye bir şey yok. genel kullanım için onay süreçlerini tamamlaması yeterli ki acil kullanım onayı da buna dahil. faz 4 de bir onay aşaması değildir. bir ilaç piyasada kaldığı sürece yapılan çalışmaların tümü faz 4'tür ve sonu yoktur. ilacın onayına bir etkisi de yoktur.

    ek: başta abd olmak üzere bu aşıyı uygulayan ülkelerde aşısızların tehdidine karşı ciddi önlemlerin alınacak olmasının da ön adımıdır bu karar aynı zamanda.

  • geçenlerde bir akşam telefonum çalıyor. arayan defne'nin anaokulundan sınıf arkadaşı engin'in annesi. numaramı acil bir durum nedeniyle okuldan almış:

    - merhaba barış bey, ben defne'nin sınıf arkadaşı engin'in annesi...
    - merhaba engin'in annesi hanım...
    - defne oğluma üst katımızda oturduğunuzu söylemiş...
    - öyle mi??? (alakasız semtlerdeyiz)
    - bizimkini burada oturmadığınıza inandıramadım, defne'yi bulmak için bütün yukarı katları dolaştı. bulamayınca krize girdi, bir saattir kendini yerden yere atıp ağlıyor. defne'yle konuşturup ikna etmesini sağlayabilir misiniz?
    - şu anda evde değilim, numarayı vereyim, evden ararsanız konuşabilirler...

    ardından eve dönüyorum, olup biteni defne'ye soruyorum:

    - arkadaşınla konuştun mu tatlım?
    - konuştum baba.
    - eee anlatsana neler oldu?
    - olan bir şey yok baba. engin tamamen uydurmuş bence.
    - ama çocukcağız seni araya araya perişan olmuş, insan kendi uydursa böyle olmaz ki.
    - yok yok, uydurmuştur.
    - bari iyisi mi okula gittiğinde engin'le konuşayım da üzülmesin.
    - olmaz baba! konuşma!
    - neden?
    - belki deeee... uydurmamıştır!
    - yaaaa?
    - belki deeee... birisi ona şaka yapmıştır.
    - demek şaka?
    - ama baba, engin şakadan anlamıyorsa şaka yapanın suçu ne?
    - ama yazık değil mi, çocuk her yerde seni aramış, çok üzülmüş.
    - erkekler de hep böyle baba ben napayım?
    - sen başkalarına da mı yaptın bu şakayı?
    (o pis sırıtışı imkanı yok tarif edemem)

    araştırıldı ve öğrenildi ki bizimkinin hayranı çokmuş. dahası, küçükhanım hayranlarından bıkmış da dalgasını geçmeye başlamış. yaş daha dört!
    yalnız ne yalan söyleyeyim, kız babası olarak kızımın erkekleri parmağının ucunda oynatmasından haince bir zevk almadım değil.

  • ross’ un haklı olduğu feryat.

    ross’a uyuz olurum. rachel’ın hastasıyım ama rachel tam bir kezban gibi davranmıştır bu konuda.

    tabi tam bir meriç olan mark piçini unutmamak lazım.

    not: chloe erik gibi

  • paraları iade edin koçum. paraları aldık, rezillik yaşattık. eee? beklenen nedir? bir yere bağışlamanız, binlerce hasta var işi parayla çözülür. binlerce muhtaç var, okul var, lösev var, doğayı koruma vakıfları var. var oğlu var!

    bunların yaptığı: helal edin.

    -biz bi bok beceremedik. bunun için parayı peşin aldık.
    +iade et?
    -helal edin:(

    bu ne lan?

  • (bkz: dublajlı film izlemek)

    şeklinde bakınız verilerek, dublajlı film izlemeyi ya da iyi dublaj yapılmasını eziklikmiş gibi gösterenlere denk gelmemizi sağlayan durum.

    yıl 2014, muhtemelen 30 yaşına yakın çoğu kişinin annesi ya da babası ingilizce bilmiyor ve gözleri belirli bir derecede bozuk. umarım bu basit örnek anlaşılması için yeterli olmuştur.

  • homer simpson ve ailesinin yasadigi eyalet. malumunuz simpsonlar springfield sehrinde yasiyor ama dizi boyunca hicbir zaman dizinin hangi eyalette gectigi soylenmiyor. abd'de 32 farkli eyalette "springfield" adinda sehir oldugu icin simpsons'un hangisinde gectigi diziyi uzun zamandir takip edenler tarafindan surekli tartisilan bir konuydu. aslinda bir cok ipucu illinois'i veya indiana'yi gosteriyordu. zaten springfield illinois'in baskenti oldugu icin ayri bir oneme sahipti ve dizideki sehre benzeyen bir cok yani vardi.

    aslinda dizinin baslangicinda ufukta bazi daglar gozukuyordu ve illinois ve indiana gibi eyaletlerin tepsi gibi duz olmasi ve buyuk bir daga ev sahipligi yapmamasi bu sehirleri kisa surede elemeliydi ama dizinin hayranlari tarafindan buna pek dikkat edilmedi. genelde o donemde ortaya cikan aile konulu komedi dizileri midwest bolgesinde gectigi icin (ornegin married with children) bu dizinin de burada gectigi dusunulmus.

    dizinin yapimcisi ve yazari olan matt groening ne zaman bir konferansa veya tv programina katilsa kendisine ilk sorulan sorulardan biri hep "simpsons dizisinin gectigi springfield hangi sprinfield?" oluyordu ve kendisi her zaman bu soruyu yuvarlak cevaplarla gecistiriyordu. en sonunda kisa bir sure once cevabin "oregon" oldugunu ortaya cikartan net bir ipucu geldi. bay groening "springfield benim dogup buyudugum memleketimin cok yakininda" diyerek ipucu verdiginde hersey artik cok acikti cunku kendisi portland'da dogup buyumustu ve en yakindaki springfield oregon'daydi.

    bu gercek ortaya ciktiktan sonra oregon eyaletindeki springfield kasabasi ziyaretcilerin akinina ugramaya basladi. sehri ziyaret edenler "harbiden de benziyormus" demeye basladi. birazdan sehirdeki esnaf da uyaniklik yapip bir cok mekani simpsons temali olarak yeniden dizayn etmeye baslayinca sehrin ekonomisi bir anda yeniden canlandi. ornegin bugun sehrin duvarlarinda simpsons grafitileri ve her yerde simpsons temali heykeller mevcut. bolge halki kisa sure icinde cinlik yaparak olayi paraya cevirmek icin ne gerekiyorsa yapmis.

    su sayfa olay fotografli olarak aciklanmis ve dizideki cesitli mekanlarin gercek hayattaki versiyonlari gosterilmis: http://goo.gl/ti54bm

    sunu da ekleyeyim, dizideki bir cok olay homer'in calistigi nukleer elektrik tesisinde geciyor ama oregon'da buyuk olcude temiz enerjiye gecildigi icin 1992'den beri hicbir nukleer elektrik tesisi bulunmuyor. zaten tartismalar surerken cogu insanin oregon'daki springfield'i direk listeden elemesinin en buyuk sebeplerinden biri de buydu.

    hazir baslamisken biraz daha bilgi vereyim. matt groening daha lise yillarindayken "bart simpson" adinda bir roman yaziyor ve afacan bir cocugun basindan gecen olaylari anlatiyor. yillar sonra diziye konu olan bart ile kitaptaki bart arasinda epeyce paralel mevcut.

    ------------------

    bu arada oregon'da gecen bir baska populer kultur ogesi de twilight film serisi. her ne kadar kitaba ve senaryoya gore olay washington eyaletinde gecse de filmdeki tum manzarali sahneler oregon'da cekilmis. ornegin plaj sahneleri cannon beach kasabasinda cekilmis ve orman sahnelerinin cogu da tillamook ve clatsop ormanlarinda cekilmis. yine de bunun reklamini springfield kadar iyi yapamamislar cunku bu filmin turizmi buyuk olcude washington'daki forks kasabasina akiyor. demek ki springfield esnafi cannon beach'e gore daha cinmis.

  • allahın mercimek deposu türkiye'de mercimek çorbasını 5'e 10'a içiyorsak bu bizim enayiliğimizdendir. koca kazan kaynatıp 2 kaşığını 5 liradan satıyorlar. 2.5 liradan fazla olması anlamsız.

    ama bi kahveye 15 lira vermeye alışmış bünyelerimiz bunu kaldıramıyor.

    edit: entry işletmecileri kızdırmış, bazıları destekliyor. şunda bir anlaşalım. ankara, istanbul, izmir fiyatları kazıktır. çok kira veriyor olabilirsiniz. ama bir çayı 3 liraya satacak, bir çorbayı 5-10 arası satıp fakir edebiyatı yapmayın. işletmecilerin ne kadar para kazandığını hepimiz biliyoruz. bir paket çay fiyatı kalitesine göre değişmekle beraber 10-15 bardakta çıkıyor. geri kalan yüzlerce bardak çay kar olarak kalıyor. çorbada aynı şekilde. gelen mesajlardan birini aynen kopyalıyorum. tanıdığı aşçı olan birisinin mesajı: "koca kazan mercimeğin masrafi bi tabak corba satinca cikiyormus (o zamanlar 5tl idi)" ki işletmelerin bunları en ucuz yollardan temin ettiklerini hepimiz biliyoruz. bizim gibi pahalı mercimekte almıyorlar. bir başka mesajda arkadaş "1 liralık çorbayı 10'a satıyorsa ne olmuş işletmecinin de hayalleri var" diyebiliyor. zenginin gözünden bakmak böyle bir şey sanırım. ülkede herkes tuttuğuna geçirme derdinde. bu yüzden 2 liralık sigaraya 10 lira verip ses çıkarmayan enayiler sürüsü olduk. çocuklarımızı zorunlu olan eğitim süresinde araba fiyatlarına okutmak zorunda kalıyoruz.

    ama müstahak bize.

  • yaşanmaz. mhp bir şekilde tav olur akp ile yan yana gelmeye.
    olur da chp birinci parti bile olsa (ki imkansız), rte bu yetkiyi gider ikinci partiye verir. teamül falan siklemez. akp meclisten güvenoyu alamazsa da meclisi fesheder. meydana çıkanları da polise dövdürtür. öldürtür.

    edit: yatırım tavsiyesi değildir. yandaşlar tarafından mahkemelerde sürünüp, hapislerde çürümekle tehdit edildim. ondan bu edit.