ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dilan polat'ın yurt dışına kaçması
-
patagonya'da yaşıyorsun ve kaynağı belirsiz bir şekilde aşırı zenginlik sahibi olmuşsun. patagonya yetkilileri seni araştıracak. dava dosyası açacak, delil toplayacak, mahkeme sürecek, erteleme, ihtiyati tedbir, yurtdışı yasağı, mahkeme sonucu, temyiz, karşı dava falan derken birkaç sene geçecek, mahkeme süresi kadar bile içeride yatmayacaksın, o paralar da kimseye yar olmayacak.
patagonya gibi bir ülkede bunlar olmasın diye ne yaparsın? paranın bir kısmını birilerine verirsin. kalanını dışarı çıkarırsın. çıkan kısmı seni bir ömür yaşatır. dağıttığın kısmı da senin kaçmanı sağlayacak kadar gözleri kapatır. ardından davalar sürer. sen de portekiz'de aldığın oturma izninin keyfini sürersin.
neyse ki patagonya'da böyle şeyler olur. bizde olmaz. bizde anında adalet yerini bulur.
edit: patagonya.
burak yılmaz
-
burak yılmaz'ı izlemek; sevmediğin bir partiye oy kullanmak gibi, miden bulanmasına rağmen içkinden son yudumu içmek gibi, düğünde oynamak için aile büyüklerinin ısrarı gibi, otobüste güneş vuran yerde oturmak gibi... örnekler çoğaltılabilir.
a. hakan'ın sokak röportajları yasaklansın önerisi
-
başlığın tam hali ahmet hakan'ın sokak röportajları yasaklansın önerisi olacaktı, malum sınırdan dolayı kısaltıldı.
ahmet hakan'ın bugünkü yazısında bahsettiği zırva
--- ilgili kısım ---
sokak röportaji yasaklansin
hayatimda hiçbir zaman yasakçı bir tutumum olmadı. tek istisnası var bunun: sokak röportajları.
yasaklansın istiyorum bu röportajlar.
* komşuyu komşuya, anayı oğula, amcayı yeğene, dayıyı bütün mahalleye, mahalleyi şehre, şehri ülkeye düşman eden bir fitne odağı sokak röportajları.
* öfke, nefret, kin duyguları ekiliyor tüm topluma bu sözüm ona röportajlarda.
* nasıl edilir, nasıl yapılır bilmiyorum ama ülkemizin esenliği açısından eline mikrofon alanın dayıları birbirine kırdırdığı bu zıpırlığa bir son vermenin vakti geldi de geçiyor.
--- ilgili kısım ---
gazeteciyim diyen birisinin gazetecilikle alakalı bir konu ile yasak kelimesini yanyana kullanması, halkın sesini duyurabildiği bir alanda yasak istemesi sadece dikta ile yönetilen bir ülkedeki gazeteci bozuntusundan beklenirdi.
yakışır
nejat işler'in minimalist yaşama geçmesi
-
minimalizmde yeni bir soluk."birşey lazım olursa gider alırım, ne olcak".
vapurda tanımadığı kişinin saçını yakan adam
-
üreten türkiye projesinde kullanılması gereken kişi.
uçsuz bucaksız tarlalarda çapa yapacak. taş ocaklarında taş kıracak. günde tek öğün yemek. yemeğini, temizliğini kendi yapacak. kazandığı para darüşşafaka'ya gidecek. ürettiği ürünler ekonomiye katkı sağlayacak. bu manyaklar en fazla hapiste yatacaklarını bildikleri için böyle enerji patlaması yaşıyor. madem yaşıyor, o enerjiyi üretime çevireceğiz. yatırmayıp çalıştıracağız. çakmak çakmayı biliyorsa çapa da yapabilir. iktidarımızda tüm suçlular üretime katılacak. norveç refahına kavuşturacağız ülkemizi. "ama bu insan haklarına aykırı" diyen liberallere projenin abd menşeli olduğunu göstereceğiz.
vatandaşa indir şu arka ayaklarını diyen kaymakam
-
aynı cesareti kongrelerde de görmek isteriz. "arka ayak" diyerek hakaret ediyor bir de. vatandaşın yerinde olsam hakaret davası açarım.
bacak bacak üstüne atmak yasak mı? kaymakamsın diye vatandaşa hakaret etme hakkını nereden alıyorsun?
buyur kendi ilçende yapılan bir toplantı: görsel
hadi bassana burayı da.
29 mart 2017 ekşi sözlük profil değişiklikleri
-
mis gibi tek sayfada duran bilgileri 10 sayfaya dağıtmışlar amk. tabi dürümcüde hakli ne kadar click o kadar dürüm.
heterokromi
-
sebebi insanlardaki 8. kromozomda meydana gelen bir mutasyondur. bu mutasyon sebebi ile, iris içindeki renk dağılımını belirleyen melanin pigmentinin çalışması iki gözde farklı olur böylece iki farklı göz rengi ortaya çıkar.
en yaygın kombinasyonlar kahverengi, mavi ve yeşil rengindedir. genelde köpek, kediler ve atlarda çok daha yaygındır.
demirtaş'a selahattin demeyeceğim
-
bir davutoğlu ifadesi. selahattin kendisine selahattin eyyubi'yi hatırlatıyormuş. selo başgan ise "kudüs musevilerin kutsal mekanıdır" demiş. ahmet'ciğim de gönül koymuş, bu yüzden artık ona selahattin demeyecekmiş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp
bu da selahattin'in sandalyeden düşüren cevabı:
https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i
___
edit: 'birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde' selahattin demirtaş türkiye siyasetine ilaç gibi geliyor. tüm kesimleri kucaklıyor, ezilenleri savunuyor, emeği, barışı, özgürlüğü temel alıyor. zira türkiye'nin bunlardan daha acil sorunları yok. karizması, özgüveni, espri yeteneği malum zaten. ancak bu adam ve partisi iktidar olmaya oynamak yerine barajı geçme kavgası veriyor. enteresan memleket dostlar.
gelmiş geçmiş en komik dizi bölümü
-
peep show'un 4. sezon 5. bölümü olan holiday, çıktığı acayip sivri nokta sayesinde bu klasmana girmeye hak kazanmıştır. jeremy'nin, yazdığı hatunun köpeğini öldürüp sonra da kızın karşısında yemek zorunda kaldığı ve kızın da bunu fark ettiği bir bölümden bahsediyoruz...