hesabın var mı? giriş yap

  • yine ibretlik bir tespitle geliyorum. kendini değersiz bulan, sevilmeye değer bulmayan insanlar, belki de kaba bir tabirle aşağılık bulan insanlar; onlara değer veren biri karşılarına geldiğinde bilinçaltından “ben değersizim, o zaman bana değer veren insan da değersiz” yargısı çıkıyor. o yüzden fark etmeden de olsa o değer veren kişiye bok gibi davranıyorlar. yok yaa diyeceksiniz ama böyle. yapılmaması gereken şey.

  • 9 ağustos 1969'da sharon tate ve beraberindeki dört arkadaşının korkunç bir şekilde öldürüldükleri beverly hills'teki ev. sokağın adresi aynı zamanda evin de adı.

    ev, 1942 yılında mimar robert byrd tarafından fransız aktris michele morgan için tasarlanmış ve 1944 yılında yapımı tamamlanmış. foto. meşhur kapılı foto.
    yıllar boyu hollywood film ve müzik endüstrisinden pek çok ünlü burada ikamet etmiş. ikinci dünya savaşının bitişiyle michele morgan fransa'ya dönmeye karar verince evi de 1946'da lillian gish'e satmış. michele morgan evi terkederken çekilen bir foto. lillian gish.
    1960'lara gelindiğinde yetenek avcısı rudolph altobelli evi 86.000 dolara (2018 yılında 720.000 dolara karşılık geliyor) satın almış ve kiralamaya başlamış. cary grant ve dyan cannon 1965'te balayını burada geçirmiş. henry fonda, george chakiris, mark lindsay, paul revere & the raiders, samantha eggar ve olivia hussey 60'lı yıllarda evi kiralayan diğer ünlü isimler.

    mayıs 1966'dan, ocak 1969'a kadar evde (doris day'in oğlu) prodüktör terry melcher ve eşi candice bergen oturuyor. ve hatta o sıralar müzisyen olmayı düşleyen charles manson da 1968 yılının sonlarında çifti ziyaret ediyor. ama melcher'dan pek istediği geri dönüşü alamıyor. evden hoşnutsuz ve öfkeli şekilde ayrılıyor. daha sonra melcher ve bergen çifti 1969'un başlarında ayrılıyor ve melcher malibu'ya taşınıyor.

    ama charles manson'un bundan haberi olmuyor ve 8 ağustos gecesi, "müritlerini", melcher'in evde hala kaldığını düşünerek oraya yolluyor ve evde bulunan herkesi katletmelerini emrediyor. o sırada evde 1969 şubat'ında evi kiralayan roman polanski'nin eşi sharon tate ve onu ziyarete gelen dört misafir bulunmaktadır. 8,5 aylık hamile sharon tate ve diğer dört kişi (wojciech frykowski, abigail folger, jay sebring ve steven parent) evde katledilir. polanski o sırada iş için avrupa'dadır. haberi alınca hemen döner. bu da eve geldiği ilk anlardan bir fotoğraf; sharon tate'nin kanıyla kapıya yazılmış "pig" kelimesine bakmakta.

    steven parent'in de bir tanıdığı olan altobelli'nin bekçisi william garretson cinayetler işlenirken bitişikteki misafir evinde kalmaktadır ve polisler tarafından göz altına alınana kadar cinayetlerden habersizdir... daha sonra tüm suçlamalardan aklanır.

    altobelli bu korkunç olaydan yalnızca üç hafta sonra eve kendisi taşınır ve 1989'a kadar 20 yıl orada yaşar. abc'ye verdiği bir röportajda kendisine evde nasıl hissediyorsunuz diye sorulur ve cevaben, "safe, secure, loved and beauty" yanıtını verir. altobelli evi 1989'da 1.6 milyon dolara (2018 yılında 3.2 milyon dolara karşılık geliyor) satar.

    evin sonraki ve son sahibi nine inch nails grubundan trent reznor olur. 1992 yılında evi kiralar ve içine bir kayıt stüdyosu kurar. stüdyonun adını "pig" koyar... bazen "le pig" de derler. 1994 yılındaki the downward spiral albümünün büyük çoğunluğu bu stüdyoda kaydedilir. reznor 1993 aralık'ında evden çıkar. daha sonra bununla ilgili, "o evde benim baş edebileceğimden çok daha fazla tarih vardı" der. yalnız reznor evden çıkarken üzerine "pig" yazılmış olan o meşhur kapıyı sökmeyi de ihmal etmez ve onu new orleans'taki yeni stüdyosu nothing studios'un giriş kapısı yapar.

    nihayet 1994 yılında ev tamamen yıkılır ve yerine eskisini andırmaktan mümkün olduğunca uzak yeni ve büyük bir köşk yapılır. foto. sokağın adı da korkunç olayın izlerini silmek adına 10066 cielo drive olarak değiştirilir.

    şimdi bu evi ve içindeki korkunç hikayeyi tarantino'nun yeni filmi once upon a time in hollywood'da yeniden göreceğiz.

  • düşünsenize adamın birisi geliyor 100 yıl önce ülkeyi kurtarıp
    yetmezmiş gibi bir de bu habeş maymunları gibi olmamamız için ön görülerde bulunup dinle devlet işlerini ayırıyor
    sonra 2021 yılında başkaları gelip 100 yıl önceki halimize dönelim deyip din tüccarlığı yapıyor
    aklın mantığın bittiği noktadayız.

  • işlediği fiillerin hakaret suçunu oluşturacağından habersiz, cahillikle "hop hop hop temas yok" diyen bir insan(!)ı barındırır.
    umarım görevli bu işin peşini bırakmaz ve adalet yerini bulur.
    edit: izledikçe sinirleriniyorum. işinde gücünde insandan ne istedin be? hala nasıl zor tutuyor kendini ekmek parası elinden kayıp gitmesin diye.

    edit 2: başlık taşınmış. doğrudan isim soyisim olan bir başlık altına yazmak tarzım değildir. orada önemli olan kişinin açık kimliğinden ziyade yaşanan olayın değerlendirilmesiydi aslında.
    ceza kişiye değil davranışa verilmelidir mantığı ile yaklaşmam nedeniyle, başlığın taşınmasını olumsuz buluyorum.

    edit 3: vay canına başlık başıma kalmış. resmen bu işin meşalesisini ben yakmışım gibi olmuş. değil arkadaşlar ben "havaalanında görevliyi tahrik eden yolcu" başlığına üçüncü veya dördüncü sıradan yazan yazarım. resmen eleme usulü gibi tek tek yok oldu herkes.

    ayrıca önemli bir bilgi, krdsturkiyeburanebeklion sayfasında baycodemir diye bir hesap şu baştaki yorumumu kopyalamış, onu da yarım yamalak yapmış zaten* 5200 beğeni falan almış, söz konusu hesap bana ait değil, belirtmek isterim. ilgili görsel