ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vibrafon
-
girdiği caz parçasına esrarengiz ve aynı zamanda sofistike bir hava katar. çok güzel bir örneği için.
10 haziran 2015 rte deniz baykal görüşmesi
-
bu iki adam en son görüştüğünde akp iktidar, erdoğan başbakan olmuştu. bu sefer erdoğan peygamberliğini ilan edecek diye çok korkuyorum.
6 mayıs 2022 fenerbahçe'nin 5 yıldız kararı
-
bizim patron da aynı böyle. şirket aslında 8 yıldır var, ama geçen hafta 25. yılımızı kutladık.
bir kavuna 105 lira isteyen yurdum köylüsü
-
daha sonra pavyonda dilimine 100 lira verecektir
kurban bayramında teletubby kesmek
-
caiz maiz degildir. korkutmayın adamı*
ekşi itiraf
-
kafamda gıcık olduğum insanlardan seçtiğim bir cinayet listesi var, bir gün ölümcül bir hastalığa yakalanırsam hepsini öldürüp öyle gidicem. bazen bu durumu onlara açıklasam mı acaba diyorum, hiç olmazsa sağlığım için dua ederler.
hytti nro 6
-
tanım : bu filmle tanıdığım ve dikkatimi üstüne çekmiş olan finlandiyalı yönetmen juho kuosmanen'in -rosa liksom’un aynı isimli romanından uyarlanan- 2021 cannes film festivali'nde jüri büyük ödülü kazanmış 2021 yapımı 107 dakikalık aşk filmidir.
yorum : bu film; yoldan çıkanların, öksüz ve cesurların tur rehberi niteliğindedir.
*voyage voyage-desireless
*love is the drug -roxy music
*toglolt-soyol erdene
filmin ilgi çekici ve hikayeyi tamamlayıcı şarkılarıdır.
--- spoiler ---
filmi görüp de gelenler için:
--- spoiler ---
''önemli olan nereye kaçtığın değil, neyden kaçtığındır'
laura'nın kör ve yakıcı bir aşka tutulduğu, yaşantısına hayran ve içinde olmak istediği irina'nın evinde güzel bir sohbet esnasında duyduğumuz bu replik filmle ilgili ilk ipucunu bize usulca veriyor aslında.
irina laura'nın ne ilk ne de son aşkı ancak laura henüz bunun farkında değil.
laura trene biner binmez onu ilk karşılayan gestapo görünümlü, soğuk ve onu dağınık görünüşüyle yargılayıp iğneleyen tren görevlisini karşısında buluyor.
sonra da kötü kokusu dik bakışları ve sert duruşuyla korkutucu yol arkadaşı ljoha ile karşılaşıyor.
bu arkadaş ile yolculuğa çıkmaktan korktuğu için yardım için gittiği ilk adres -belki de kaçtığı annesi gibi olan- tren görevlisi oluyor.
ama görevlinin cevabı çok net: ''başka bir fırsatın mı var sanıyorsun?''
hemen sonra trendeki diğer insanlardan umutsuzca yardım isterken buluyor kendisini. ama insanların soru sormadan yardım etmek istememesi ki aslında hiç kimsenin zaten yardım etmeyeceğini anladığı o anlardan sonra yersiz ve hadsiz soruların canını çok yakmasıyla birlikte tekrar kompartmanına dönmek zorunda kalıyor.
ljoha çoktan sarhoş olmuştur, onun için hayatının kalan kısmında madende çalışacak olmanın can acısını azaltmak için bulduğu çözüm sarhoş olmaktır.
laura kendisine çok ters de olsa bu öfkeli sarhoşu kendisine git gide diğer herkesten daha yakın hissetmeye başlar. büyük aşkı irina'nın içini yakan yokluğu ljoha'nın boş yatağında kendini var eder.
laura bu yalnızlık ve sıkışmışlık içinde birden taptaze bir nefes gibi kendi anadilinden kibar bir ses duyar ve sorgusuzca artık en güvendiği kişi o yakışıklı finlandiyalı, gitarlı gezgindir ve ljoha dan kaçmak için onunla trenin durmak zorunda olduğu soğuk bir şehirde yürüyüşe çıkarlar.
gitarlı gezginin laura'nın irina'ya ait tüm anılarının -geçmişinin- içinde olduğu kamerasını çaldığını anladığı anda yanındaki tek şey ljoha'nın varlığı ve söylediği ''tüm insanlar gebersin'' repliğidir.
laura o andan sonra ilk büyük kırılmasını yaşar. halihazırda çektiği sıkıntılar, o yakıcı yalnızlık anılarının bir hiçe dönüşmesi artık kime güvenip güvenemeyeceğini bile unutturmuştur. neyse ki artık onu anlayan ve gerçekten yanında olan bir yoldaşı vardır, ljoha...
o andan sonra artık ne soğuk üşütür onu ne de yalnızlık yakar. çektiği sıkıntılar, bunalımlar ve hayal kırıklıklarına rağmen hayatın mucizesine bir kez daha umutlanmıştır. bu tren yolculuğu baştaki laura yı değiştirmiştir artık.
acılarına alışıp her şeye rağmen gülmesi mümkün kılınmıştır...
özetle bu tren yolculuğu laura kızımızın zihninde tüm hayatını sorguladığı anlamlandırdığı özel bir yolculuk olmuştur. başta yolculuğa bir bahane koymak adına -gene irina'nın evinde başkasından duyduğu- ''bugünü anlamak için geçmişimizi iyi bilmemiz gerekir'' repliğini bize kendisi bizzat yaşayarak anlamış ve bize de göstermiştir.
velhasıl yönetmene teşekkür eder laura yı yanaklarından öper hepinize iyi şanslar dilerim.
saygılarımla.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
çöp atarken plastik poşetin deliğinden ayağa karpuz suyu dökülmesi.
tayland'da ormanda bulunan 200 türk
-
lan bunlar bizim uruguay mültecisi ekşiciler olmasın? yollarını kaybettiler zaar?
avrupa sineması
-
deneysel sinemanın anavatanıdır.
hümanizmdir (renoir), marxist bilinçtir(godard), çılgınlıktır (fellini), aşktır (truffaut), varoluşçuluktur (bergman), bunalımlardır (antonioni), politikadır (rosi), burjuvazinin mezar kazıcısıdır (bunuel), huzursuzluktur (haneke), kadınlık halleridir (trier), sözün zaferidir (rohmer), manevi karmaşaların dünyasıdır (kieslowski), zamanın estetiğidir (angelopoulos), rahatsız edicidir (mungiu), küçük insanın eylem alanıdır (dardenne kardeşler), tersine çevrilebilirliktir (lanthimos), spekülatiftir (malle), sınıfsal çatışmaların alanıdır (chabrol)...
kısacası dünyada olup biten her şeydir.
edit: imla
10 aralık 2021 büyük bim zamları
-
asgarî ücret artışı bir gelsin, o zaman göreceğimiz asıl şenliğin fragmanıdır..
edit: "neden" diye soran arkadaşlar olmuş. buraya yazayım;
peynir üretiyorsun diyelim. yanında 10 kişi çalışıyor. ocak ayındaki zamla beraber bu adamların maaşına 1000 lira zam gelse, sigortası, vergisi, algısıyla beraber senin cebinden çıkacak para kişi başı 1500 lira olur. 10 kişi için 15 bin lira fazla ödeme yapacaksın. bu maliyeti ister istemez ürünlere yansıtman gerekir.
aynı durum senin malını taşıyan lojistik firması için de geçerli. daha sonra ürün markete gelecek, markette de aynı şekilde işçiye daha fazla ödeneceği için bu maliyet de yansıyacak..
yani asgari ücretin artmasının maliyetlere bir yansıması olacak her şekilde.
edit 2: biraz önce başka bir markete gittim. pınar süt 8,90 falandı. 15-16 lira olması an itibarıyla doğru değil yani.
amanda cerny ile tweetleşen yozgatlı dayı
-
- türkçen yog mu
kısmıyla yarmıştır.
senin de yok be dayı.
edit: başlık başıma kalmış.