ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arabada çılgınca dans eden kız
-
sivas'a, peru'dan göç etmiş ailenin kızıdır.
edit: başlık taşındı, ekşisözlük nüfus idaresi kızın kütüğünü bulmuş. kız sivaslı değilmiş.
adderall
-
ders çalışma, konsantrasyon sağlama ve zinde kalma anlamında, alanında kullanılan en iyi drug'larından biri. amfetamin etken maddeli olan bu ilaca, ritalin ve concerta'nın yetmediği durumlarda geçiş yapılır. zaten amfetamin, yetişkinlere yönelik bir psikostimülanttır ve daha etkilidir. 20 mg'lık bir adderall, 54 mg'lık bir concerta'dan daha fazla iş görür. sadece konsantrasyon gerektiren çalışmalarda kullanıldığında yan etkisi yok gibi. abd, kanada, japonya gibi ülkelerde devlet kontrolünde satışı yapılırken bizde neden yok halâ anlamış değilim. edebiyle adabıyla kullanıldıktan sonra zaten ilaçtan bir yan etki beklemiyoruz.
özellikle amerika'da tıp, hukuk ve birkaç mühendislik bölümlerinde okuyan; sürekli olarak yoğun çalışma ve yüksek konsantrasyon gerektiren bölümlerde kullanılması neredeyse zorunlu hale gelmiş ilaçtır.*
tabi sürekli "dogru kullananlar" üzerinden gitmek de yanlış olur. verdiği aşırı öforiden dolayı kötüye kullanımı yaygındır. alkolle beraber abd kampüslerinde abuse edilir, ya konsantrasyon eksikliği çeken öğrenciler tarafından kullanılır ya da alkolle daha da kafa bulmak isteyen tez canlı "hastalar" tarafından. doktorlar bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru şekilde yaparsa, smart druglar, gerçekten hak ettikleri konumda olurlar.
edit: ben kullanmadım ve ne yazık ki türkiye'de de yok.
edit 2: yeşillendirmeler üzerine açıklama yapma gereği duydum. malesef hala türkiye'de yok. amerika'dan ithal edilip gelebilmesi için sağlık bakanlığının bu ilacı onaylaması gerekiyor, bende inanın sizler gibiyim keşke olsa :(
lorik cana
-
spor camiası tarafından isminin nasıl telaffuz edileceğini merak ettiğim futbolcu.
güntekin onay: cana
rıdvan dilmen: cana / kana / sol taraftaki oyuncu. neydi adı güntekin?
ersin düzen: kana
melih şendil: kanaaa
melih gümüşbıçak: kana
onur şahin: yana !! tam bir karambol !
ömer güvenç: çana
şansal büyüka: gana
hıncal uluç : canğa
emre tilev: arnavut cana
öztürk pekin: lorik
levent özçelik: kano
ömer üründül: evet
martı kurucusunun kadıköy belediyesine cevabı
-
park yasak harita alanının kadıköy belediyesi değil ibb ve ukome tarafından belirlendiğini bilmesine rağmen tribünlere oynayan bir adet şark kurnazının verdiği cevaptır. belediye kar amacı güden bir firmaya park alanı tahsis etmek zorunda mı?
kıraç'ın ingilizce eğitim kalkmalı açıklaması
-
amerikan hegemonyasından kurtulmanın ingilizce eğitimiyle ne alakası var lan?
yerebatan sarnıcı restorasyonu
-
eskişehir belediye başkanı yılmaz büyükerşen 1999 yılında şehri devraldığında, ilk etapta tramvay, tarihi yerlerin restorasyonu ve müzecilik alanlarında faaliyetlere başlamıştı.o dönem genç/yaşlı herkes "tramvayın eskişehir için gereksiz olduğu", "eskiden meyve sebze hali olarak kullanılan yerlerin restore edilmesine gerek olmadığı" "müzenin ne işe yarayacağı" gibi şikayetlerde bulunmuşlardı. 2004te neredeyse seçimleri kaybediyordu. aradan 23 sene geçti eskişehir anadolunun bozkırında bir turizm şehri oldu. -her ne kadar kendisinden hoşlanmasam da- yılmaz özdil'in eskişehiri özetleyen bir yazısı
konuyu yerebatan sarnıcına bağlayacak olursam; istanbul'da metro, restorasyon, müze, altyapı ve öğrenci/gençlere destek faaliyetleri ön planda. tıpkı eskişehirin 2000lerin başındaki hali gibi.ancak istanbulun toparlanması eskişehirden çok daha uzun zaman alacaktır. bu tarz projeler bana istanbul hakkında ümit veriyor. umarım yeterince sabırlı olabiliriz.
sokak köpeği
-
önce yemek değil sevgi ister. itilmeye korkutulmaya o kadar alışmıştır ki sevmek için elinizi uzatınca önce korkar. kuyruğunu, başını ve kulaklarını düşürür. sevdiğinizi anlayınca minnettar bakışlarla bakar. o bakışları anlatacak kelimeyi bilmiyorum.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
yapılan bir yaramazlık sonrası atakan(5,5) azarlanıyor..
boba: aynı yaramazlığı tekrar yaparsan kulaklarından tavana asarım seni..
atakan: aynı yaramazlığı tekrar yapamam ki..
boba: nasıl yani? nedenmiş??
atakan: o başka bir yaramazlık olur.. aynısı olmaz..
boba: !!!???
(bkz: herakleitos)
kedi
-
çalıştığım yere dünya güzeli bir tekir geliyor. mama verdik, sevdik ettik derken, abarttık içeri aldık. ben zaten dış kapının yakınındayım. hayvancık her sabah beni bekliyor, benimle ofise girip bütün gün yanımda yatıyor. akşam da benimle çıkıp beni yolcu ediyor. iki gıdım mama verdim ama yüzüme öyle bir bakıyor, ellerime yüzünü öyle bir sürüyor ki, içimi acıtıyor. ofisin diğer bölgelerine gitmeyi bile denemiyor, sadece ben gidersem arkamdan geliyor. tuvalete gidiyorum peşimde, mutfağa gidiyorum peşimde, masaya döndüğümde gene kıvrılıp yanıma yatıyor. iki damla su, azıcık mama, arada uzanıp başını okşuyorum, bütün yaptığım bu, ama sevilmekten öleceğim.
efenim resim isteyenler için buyurun şirin hanım:
http://i.hizliresim.com/pbrm1q.jpg
http://i.hizliresim.com/ml6872.jpg
ayrıca;
(bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)
not: havalar soğuk pisicikleri de unutmayın yardımlarınızda.
büdüt: nazar değdi efendim, küçük patron kediyi istemediği için dışarı attık. sebep: çok dolaşıyormuş. başlarda sakin sakin yatıyordu alıştıkça her normal kedi gibi gezmeye başladı. neyse ne diyeyim ki? acı olan ise bana kediyi istemediğini açık açık söylemeyip hayvanı tutup paldır küldür sokağa atması oldu.
esra erol
-
mafya reisinin gelini olan polis kızı. başka sorusu olan?