hesabın var mı? giriş yap

  • adana'da arı sinemasında, eskiler bilir, en arkadaki 2 sıra boydan boya 2li koltuk olurdu, yani koltukların arasında kol koyacak yer olmazdı ve bu da en çok mekansız sevgililerin işine gelirdi. yalnız bu koltukların biletleri çok çabuk bittiği için kalabalık günlerde erkenden gidip kuyruğa girmek sureti ile alınırdı...
    mekansız bir genç olarak ben de o dönemdeki kız arkadaşımla bu güzide sinemaya gitmeye kalktım, ama kader ağlarını örüyordu :
    tam sinemanın kapısında annesine yakalandık ve kız kulaklarından kavranmak sureti ile ellerimin arasından çekilip alındı...
    eh, kendimi bari film seyrederek avutiim dedim ve gidip iki kişilik koltuğuma yayıldım. hemen yanımda bir çift vardı ve adam 25 - 30 yaşlarında oldukça kalıplı iri bir adamdı. biraz sonra nedendir bilinmez bu çift film esnasında tartışmaya başladılar. sanırım adam kıza yaklaşmaya kalktıkça kız olmaz yapma diyordu. derken kız çok kızdı, herifi itip kalktı sinirle sinemadan çıktı, adam peşinden ayağa kalktı, ayıptır söylemesi, o karanlıkta bile çok net algılanabilecek bir çadır durumu vardı ortada... kız çıkıp gitti...
    adam kalakaldı...
    sonra bana dönüp, "eeeee, kaldık mı senle başbaşa şimdi..! " dedi...

    arkama bile bakmadan kaçtım.......

  • çok eski halleri. ne güzel, cadde doğal granit kesme taş kaplı.
    osmanlı dönemlerinde de taş parke.
    cumhuriyetin ilk yılları da aynı asalete sahip bu cadde.
    1950'lerden sonra asfalt ve yoğun trafik ile buluşur cadde.
    1970'lerden bir kare, ara güler imzalı.
    1990'lı yılların sonunda tekrar parke taşa dönüş ve tramvay.
    2005'e kadar ağaçlar bile vardı.
    2014 başlarında tramvay yolu eksenine paralel destek ve araçlar için yaklaşık 1 metre kalınlığında sağlı sollu asfalt yapıldı.
    ve tarihinin en kötü dönemi, bu ne arkadaş? ne estetik, ne doğru dürüst işçilik.

    oynamayın artık caddemizle !!!

    edit: çalışmayan linkler düzeltildi. uyarı için halitkin'e, argentinosaurus'a, eksi was here'a , mabeynihumayun'a ve gabe h coud'a teşekkürler. tamamını ekşi sözlük görsel galerisine attım.

  • arabayı yıkamacıda unutmuş birisi olarak rahatlamamı sağlamış hadise. aynı şey değil gerçi ama olsun. o orduyu verin bana tümünü kaybederim yeminle.

  • iç çamaşırı giyerken uyulması gereken kurallardır.

    dikkat ediyorum da kadın olsun erkek olsun maalesef ki iç çamaşırı giyme düsturundan habersiziz.

    bir kaç ufak noktaya değinmekte fayda var.

    1) açık renk gömlek altına asla atlet giyilmez.

    2) önü açık gömlek giyilecekse v yaka fanila giyilir.

    3) beyaz altına beyaz renk sütyen, külot vsvs giyilmez. ya ten rengi giyilir ya da renkli giyilir.

    4) ince pantolon altına dikişsiz iç çamaşırı giyilir.

    5) gerçekten çok ama çok zayıf değilseniz ince pantolon altına mutlaka kalça hizasında dikişsiz iç çamaşırı giyilir.

    6) ne kadar zayıf olursanız olun, hatta manken bile olsanız dar bir elbise ve eteğin altına (astarsız etekse) mutlaka korse giyilir.

    7) eğer gerçekten estetik bir duruş istiyorsanız yaz bile olsa bir davete katılıyorsanız, şık bir elbise giymişseniz 7 denier nude çorap giyilir.

    8) 30'ların altında bir kadınsanız şık bir görüntü için ya opak çorap ya da çok ince bir çorap tercih etmelisiniz. ince parlak çorap ancak 7 denier yaz akşamlarında nude olarak tercih edilebilir.

    9) koyu renk pantolon altına koyu iç çamaşırı

    10) italyanlar dize kadar gelen çorap giyerler. elegant olanı budur.(erkek)

    11) çorap da bir iç çamaşırı kategorisinde olduğundan ya çorap giymezsiniz ya da çorap ve ten bir arada görünmemlidir.

  • nedense türbanlı sümeyyelerin ve sevgililerinin en çok takıldıkları istanbul semtleri.

    haftasonları bol miktarda görebilirsiniz bu arkadaşlardan, hülasa gidip bağcılar'da, ümraniye'de takılmazlar da bu cehape zihniyetinin sınırlarında özgürce hareket ederler.